Yerli ve yabancı çok sayıda sanatçı ve müzik grubunun açık hava konserleri verdiği Nilüfer Müzik Festivali, her yıl eylül ayında Balat’ta yapılıyor.
Özellikle üniversite öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği festivale eleştiriler ve tepkiler de yok değildi.
Eleştiriler ideolojik bulunabilir.
Ancak çevre sakinlerinin yüksek sesten duydukları rahatsızlığı Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de dikkate alıyor.
Ayrıca, festival bütçesinin kabarık olması da eleştirilerin bir başka boyutuydu.
Malum, Nilüfer Belediyesi‘nde yönetim değişti ve festivali düzenleyen belediyedeki ekip tasfiye edildi Başkan Turgay Erdem tarafından.
Hal böyle olunca, Nilüfer Müzik Festivali’nin akıbeti merak ediliyor.
Festival bu yıl da devam edecekmiş.
Ancak Erdem, “Diğer yıllar için bakacağız” diyor.
Festivalin devamlılığı halkın ilgisine bağlıymış.
Erdem, “Gerçi ilgi her geçen yıl artıyor, bizim de festivali bitirmek gibi bir niyetimiz yok ancak önümüzdeki yıllar ne getirecek bunu şimdiden söyleyemiyorum” diyerek, uzun vadeli bir karar almadıklarını söylüyor.
Festival bu yıl devam edecek ama 3 günlük sürenin 2 güne düşmesi gündemde.
Ayrıca, sanatçı sayısının düşürülmesi de planlanıyor.
Gerekçe, tasarruf.
Yıldırım Belediyesi’nin borcu
Dün akşam saatlerinde MHP’nin çiçeği burnunda Yıldırım İlçe Başkanı Halil İbrahim Bozkurt ve yönetimi, çat kapı ziyaretimize geldi.
Bozkurt, yıllarca MHP’de yöneticilik yapmış deneyimli bir siyasetçi.
Malum MHP, AK Parti ile ittifak halinde.
Bu nedenle AK Partili belediyelerin olduğu yerlerde MHP’li teşkilatlara muhalefet diyemeyiz.
Ben yine de sordum Bozkurt’a, “Muhalefet misiniz?” diye.
“Biz AK Parti ile Cumhur İttifakı yapıyoruz ama yerelde yönetimsel olarak ittifak halinde değiliz. Oktay Yılmaz desteklediğimiz bir belediye başkanı. Ancak Yıldırım Belediyesi’nin yanlışı olursa dile getiririz. Doğru işlerini ise kamu çıkarları ve Yıldırımlıların menfaati adına destekleriz” dedi.
Yıldırım Belediyesi’nin borcunun bir hayli yüklü olduğu söyleniyor.
Bozkurt’a bunu da sordum.
“Duyduğuma göre 680 milyon lira gibi bir borç var. Yüksek bir borç ama tasarruf tedbirleriyle ödenebilir” dedi Bozkurt.
Borcun önemli kısmı Ulus’ta kentsel dönüşüm projelerini yapan müteahhitlereymiş.
Müteahhitlere olan borç, daire takası ile kapatılıyor veya teklif ediliyormuş.
Hasılı, Bozkurt lafı eğip bükmeden sorularıma samimi yanıtlar verdi.
Bu mezarlıkta mermer ve beton yasak
İlk kez İbrahim Balaban‘ın cenazesi nedeniyle yolum düştü Seçköy‘e.
Havadar, evleri bakımlı, yemyeşil tabiatın içinde şirin bir köy.
Mezarlık için de aynı şeyleri söyleyebilirim.
Mezarlıkta bir ağaca asılmış uyarı levhasında, “Ebedi istiratgahında mermer ve beton mezar yapımı yasaktır” deniliyor.
Çevrecilik bu olsa gerek.
Tebrikler Seçköylüler, tebrikler Seçköy Muhtarlığı.
Halkçı Liseliler
Bizim zamanımızda liselerde ülkü ocakları hakimdi.
Hatta bazı okul idarecileri tarafından ülkücü öğrenciler kollanıyordu.
Cumhuriyet Lisesi‘nde okuyanlar ülkücü müdür Baha Tuğrul Bilgin‘i unutmazlar.
Bilgin, Cumhuriyet Lisesi’ndeki ülkücü örgütlenmeye açık destek veriyordu.
Bahsettiğim yıllar 15-20 yıl öncesi…
Ülkücüler liselerde hala etkin, hala en örgütlü siyasi grup.
Halkçı Liseliler ise CHP gençliğinin lise yapılanması.
Aslında CHP ile resmi bağları yok ama organik bağları var.
Nilüfer İlçe Başkanlığı‘nda tanıştım Nilüfer Halkçı Liselilerle.
İlk olarak Mudanya’da örgütlenmişler, daha sonra diğer ilçelerde.
CHP Nilüfer Gençlik Kolları Başkanı Erdinç Yantı, lise örgütlenmesini koordine ediyormuş.
Nilüfer Halkçı Liselilerin Kurucu Başkanı ise 17 yaşındaki Recep isimli bir genç.
Biraz sohbet ettik gençlerle.
Liselerde üye sayılarını artırıyorlarmış ve örgütlenmeleri her geçen gün büyüyormuş.
Özellikle Nilüfer’de sorun yaşamadıklarını söylediler.
CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özer Anaç, üniversite örgütlenmesiyle ilgili de bilgi verdi.
Halkçı Öğrenci Topluluğu adıyla Uludağ Üniversitesi’nde örgütlenmeye gidiyorlarmış.
Bugüne kadar CHP, liselerde ve üniversitelerde örgütlü değildi.
Ancak Halkçı Liseliler ve Halkçı Öğrenci Topluluğu ile bu açığı kapatmayı amaçlıyorlar.