İyi ki Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası var, iyi ki Bursa Büyükşehir Belediyesi, klasik müziğe  olan desteğini yıllardır esirgemiyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş bir basın toplantısında,  Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nin salonlarını haftanın belirli saatlerinde senfoni konserleri için tahsis ettikleri hatırlatarak, bunun bir maliyeti olduğunu ima etmişti.

Evet, senfoni konserlerine belki çok fazla seyirci ilgisi yok ama bir kentte düzenli olarak klasik müzik konserlerinin icra edilmesi, o kentin kültür ve sanat alanındaki gelişmişliğini gösterir.

Yeri gelmişken Başkan Aktaş’a klasik müzik dinleyicilerinin teşekkür ettiğini belirteyim.

***

Gelelim geçen haftaki konsere.

Milli Şef İsmet İnönü, ölümünün 45. ölüm yılında özel konserle anıldı.

Konser tek kelimeyle mükemmeldi.

Ünlü orkestra şefi Emin Güven Yaşlıçam‘ın yönettiği konserde, Eduart Lalo ve Bizet’in ölümsüz operası Carmen’in orkestra suiti icra edildi.

Tüm ekip harikaydı, Alman keman sanatçısı Nicolas Koeckert müthiş bir performans sergileyerek, avuçlarımızı içi kızarıncaya kadar alkışlattırdı kendisini.

***

Peki neden İsmet İnönü anıldı?

Veya neden diğer Cumhurbaşkanlarımızdan Celal Bayar ya da Fahri Korutürk anılmıyor da İnönü, Bursa ve diğer senfoni orkestraları  tarafından anılıyor ölüm yıldönümde.

Çünkü İsmet İnönü bir klasik batı müziği  tutkunudur.

Daha önemlisi, klasik müziğin ülkemizde korunması ve yaygınlaşması için ömrü boyunca çaba sarf etmiştir.

***

İnönü’nün klasik müzik sevdası Yemen çöllerinde başlıyor.

Yemen’de ayaklanmayı bastırmakla görevli olan İnönü, bir Fransız şirket personelinin bıraktığı taş plakları dinliyor ve o günden 90 yaşında gözlerini hayata yumana dek klasik müziğin tiryakisi oluyor.

***

Cumhuriyet ilan edildikten sonra  gerek başbakanlığı gerekse de cumhurbaşkanlığı dönemlerinde klasik müziğin yaygınlaşması için özel politikalar izliyor.

***

İnönü, malum kulakları zor duyuyor ve işitme cihazı kullanıyordu.

Ankara’daki konser salonunda özel hoparlörü olan bir koltuk marifetiyle hiçbir konseri kaçırmıyordu.

***

Tüm bunlar bir yana İsmet İnönü‘nün çello çalan tek cumhurbaşkanı olduğunu biliyor muydunuz?

Fikir ayrılığına düştüğü Atatürk, İnönü’yü görevden alıyor.

İnönü, başbakanlıktan ayrıldıktan sonra Pempe Köşk’e taşınıyor ve çello satın alıp, Hitler faşizminden kaçarak Türkiye’ye sığınan Yahudi müzisyen Zirkin‘den haftanın 2 günü çello çalmayı öğreniyor.

Gerçi oğlu Erdal İnönü, babasının çelloyu çok iyi çalamadığını hatıralarında yazıyor.

Ancak İnönü’nün çello ile ilgili şu sözleri tarihe geçer:

Hayatımda, enstürmanlardan en çok çello çalmak istedim. Çünkü insan sesine en çok çello yakındır!

 ***

Hasılı, perşembe akşamı Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde klasik müzik tutkunu İsmet İnönü’nün ruhu dolaştı.

 

 Yapıcı muhalefet

 

Efendim hep iktidar ile muhalefet arasında gerilim yaşanacak değil ya.

Önceki gün yapılan Büyükşehir Meclisi‘nde, hafta içi bu köşede okuduğunuz tramvayın Bursaray’la buluşturulması projesi gündeme gelmiş.

CHP Büyükşehir Meclis Sözcüsü Erdal Aktuğ, haberimize atıfta bulunarak, tramvayın Bursaray’la buluşmasını desteklediklerini, hatta 2 yıl önce CHP grubunun bu projenin hayata geçmesi için önerge verdiklerini hatırlatmış.

Ayrıca bir de öneride bulunarak, 50 milyon Avro’luk proje finansmanı için Avrupa Birliği fonlarını işaret etmiş.

Başkan Aktaş da bu öneriye sıcak bakmış.

Yapıcı muhalefet ve muhalefetin sesine ön yargısız kulak vermek budur.

 

 Vekillikten asilliğe

 

CHP Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal, görevinden istifa etmiş yerine genç siyasetçi Özer Anaç vekalet etmişti.

Dün akşam CHP İlçe Yönetimi oylama yaparak yeni ilçe başkanını seçti.

Oylama sonucu Özer Anaç, ilçe başkanı seçildi.

Siyaset böyle sürprizlere gebe işte.

Kimin ne zaman, hangi göreve geldiğine şaşırmamak gerek.