Son günlerde sıkça, “Muharrem İnce, parti kurarsa ne olur?” sorusuna muhatap oluyorum.
Ben de “Geçmişte yaptığı hataları yapmazsa, ciddi bir oy oranına ulaşabilir. İnce’nin kuracağı partiyi küçümsememek lazım” diyorum.
Tabii bu benim görüşüm.
Yani kişisel gözleme dayanan bir öngörüden ibaret.
Bu nedenle ciddi bir araştırma şirketi sahibiyle görüşüp, ellerinde İnce ile ilgili araştırma olup, olmadığını sordum.
“Var ama yayınlanmasına izin verilmedi. Şirketimin ismini vermezsen, araştırmanın sonucunu yazabilirsin” dedi.
Hay hay dedim tabii…
Muharrem İnce’ye kesin oy veririm diyenlerin oranı yüzde 6 çıkmış.
Oy verebilirim diyenlerin oranı ise yüzde 24.
Yani Muharrem İnce, yarın parti kursun en az yüzde 6 oy alıyor bu araştırmaya göre.
İnce, oy verebilirim diyen yüzde 24’lük seçmeni de ikna ederse, oran daha da yükseliyor.
Özetle, İnce’nin kuracağı parti için, “Tabela partisi olur”, “Parti kurduğuyla kalır” diyenler fena halde yanılabilir.
En fazla CHP seçmeni oy verir
İnce’nin kuracağı partinin oy oranı kadar, CHP’den ne kadar oy götüreceği de merak ediliyor.
Aynı araştırmanın sonucuna göre İnce, şu partilerin seçmenlerinden oy alacak:
CHP- 3,2
HDP- 2,8
İYİ Parti- 1,4
MHP- 0,4
Araştırma şirketi sahibi arkadaşım bu oranların yükselebileceği gibi, düşebileceğini de söyledi.
Bu durum tamamen İnce’nin performansına ve geçmişte yaptığı hataları yapmamasına bağlı.
Araştırma sonucuna göre İnce, en fazla CHP seçmenininde oy alıyor.
Ancak CHP seçmeni 31 Mart seçimi öncesinden daha mutlu.
Yani Kılıçdaroğlu’na bağlılığı daha da artmış durumda.
Bu durum kurultaya da yansıdı.
Araştırmacı arkadaşım, “Eğer İnce, 31 Mart seçimleri öncesi yola çıksaydı, durum çok daha farklı olurdu. Ancak bugünkü konjonktürde bile , CHP’li seçmenlerin en az yüzde 3,2’sinin oyunu alabilecek güce sahip.”
Arkadaşıma şunu da sordum:
Neden CHP’nin milletvekilleri, belediye başkanları ve yöneticilerinden İnce’ye ilgi yok.
Şu yanıtı verdi:
“Muharrem İnce, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, ‘Kılıçdaroğlu’nun karşısına asla aday olmam’ dedi. Seçimden sonra ilk işi Kılıçdaroğlu’nu devirmeye kalkışmak oldu. Muharrem İnce, ‘oğluma vasiyet ettim, öldüğümde cenazemi parti otobüsüyle mezarlığa götürün’ dedi. Oysa bugün parti kuracağı sinyalini veriyor. Bu çelişkilerinden dolayı İnce’ye bir güvensizlik var.”
Yeni partilerin oy oranı
Yeni kurulan iki parti, örgütlenmelerini tamamlamak üzere.
Peki bu iki siyasi partinin oy oranları nedir?
Yarın bir seçim olsa DEVA Partisi yüzde 3,5
Gelecek Partisi ise yüzde 2,5 oy alıyor.
Yani yeni partiler arasında en fazla oyu Muharrem İnce’nin partisi alıyor olsa da DEVA ve Gelecek Partisi de yabana atılacak bir oy oranına sahip değiller.
Tüm bunlar, seçmenin bir bölümünün yeni partilere ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Dere yatağına bina meselesi
“Yağışın afete dönüşmesinde insani sorumluluk var. Dere kenarlarındaki yapılaşma temel sorun. Bu bölgede dereler var. Arkaları dağ. Bu derelerdeki su, arkadaki dağlara düşen yağışın akış gücünü de alıyor. Önüne geleni silip süpürüyor. Dere kenarlarına su yoluna yerleşim yaparsanız, o sel orayı mutlaka vurur” demiş bir uzman.
Bir başka uzman ise, “Dereye de tepeye de aynı tip ev yapıyoruz. Sıfır bina yapımı engellenmeli. Adı Dereli olan yere bina yaparsan afet olur” diye konuşmuş bir başka uzman.
Uzmanların bu sözlerini artık ezberledik.
Ve belki de bin kez yaşanan afetten sonra bin kez dere yatağına yapılaşma olmaz sözleri sarf edildi.
Evet anladık ve biliyoruz, dere yatağına yapılaşma olmaz, olmamalı.
Peki dere yatağına yapılaşmaya kim, nasıl izin verdi?
Yanlış yere bina inşa edenin suçu var da, kaçak yapılaşmanın drone ile denetlenebilecek kadar teknolojinin geliştiği günümüzde dere yatağına binaya göz yumanın hiç mu suçu yok?
Denetimsizlik
Gerek basına düşen haberlerde, gerekse de sosyal medyada, hiçbir kural tanımadan, insanların sarmaş dolaş oldukları düğünleri görüyorum.
Halay çekenler, birbirlerine sarılanlar, gelin ve damadın elini sıkanlar, yan yana göbek atanlar…
Dere yataklarına yapılaşma gibi, salgın günlerinde düğün manzaları da denetimsizliğin olmadığını apaçık ortaya koyuyor.
Çok mu zor düğünleri denetleyip, kurallara uymayanlara yaptırım uygulamak.