Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim, normal şartlarda CHP adayının Kemal Kılıçdaroğlu olması beklenirdi.
İyi Parti’nin Meral Akşener’i, Saadet Partisi’nin Temel Karamollaoğlu’nu, Vatan Partisi’nin Doğu Perinçek’i aday gösterdiği, yani her siyasi partinin liderleriyle sandığa gitttiği bir seçimde ana muhalefet partisinin başındaki ismin neden aday olmadığını CHP’liler hala izah edemediler.
Ancak madem karar verilmiş, o halde Muharrem İnce ile ilgili değerlendirmelerimizi yapalım.
Muharrem İnce iyi bir hatiptir hiç kuşkusuz.
Medyatik ve kitleleri sürükleyebilecek mücadeleci bir yapısı var.
Yani Tayyip Erdoğan gibi karizmatik bir liderle yarışabilecek siyasetçilerden biri.
Bu bakımdan propaganda sürecinin renkli geçeceğini öngörebiliriz.
Ancak Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu’nun sürecin başından bu yana tarif ettiği, tüm kesimleri kucaklayıcı bir aday değil.
Hatta CHP’deki bazı kanatların bile içine sindirdiği bir isim değil.
Nitekim CHP’nin MYK ve PM üyelerinin bir bölümünün İnce’nin adaylığına karşı olduğunu ancak yetki Kılıçdaroğlu’nda olduğu için son düzlükte sorun çıkarmadıklarını biliyorum.
İnce’nin muhafazakar kesimden ve Kürtlerden alacağı oy da sınırlı olur.
O halde Kılıçdaroğlu neden İnce’yi aday gösterdi?
Gösterdi çünkü CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan muhalefet bloğunun temel hedefi cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak değil.
Elbette hedefte cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak var ancak tüm stratejilerini parlamentodaki çoğunluğu ele geçirmek üzerine kurguluyorlar.
Her ne kadar seçmenin bir bölümünde karşılıkları olsa da ne Meral Akşener ne de Muharrem İnce, Tayyip Erdoğan gibi karizmatik ve iki kişiden birinin tereddütsüz oy verdiği bir liderdir
O halde muhalefet, parlamentodaki üstünlüğü sağlayıp, cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmış gibi önemli bir mevzi kazanmayı planlıyor.
Henüz protokol imzalanmadı ancak 4 muhalef partisinin varoluş gördükleri seçim için her türlü fedakarlığı yapıp uzlaşacaklarını düşünüyorum.
İşte 100 binlerce öğrencinin yararlanacağı affın detayları
Malum üniversite öğrencileri için af yolda.
Dün akşam öğrenci affına yönelik tasarı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı.
Peki 100 binlerce öğrenciyi ilgilendiren tasarının içeriğinde neler var?
İşte tasarının detayları:
Kendi isteği dahil çeşitli nedenlerle ilişiği kesilenler ve bir programı kazandıkları halde kayıt yaptırmayanlar, 4 ay içinde başvururlarsa 2018-2019 eğitim-öğretim döneminde öğrenimlerine başlayabilecekler.
Anak terör suçundan hüküm giyenler ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olanlar düzenlemeden yararlanamayacak.
Peki düzenlemede hangi fırsatlar veriliyor öğrencilere?
-Öğrenciler, ikamet ettikleri ilin üniversitelerindeki eşdeğer diploma programlarına yatay geçiş yapabilecekler.
-Başvuruları halinde Anadolu Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi bünyesindeki açık öğretim önlisans veya lisans düzeyindeki eşdeğer bölümlere yatay geçiş yapabilecekler.
-Başvuru süreci içinde askerlik zamanı gelmiş olanların askerlikleri tecil edilmiş sayılacak.
-Maddenin yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar terhislerini takip eden 2 ay içince ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde bu maddede belirtilen haklardan yaralanabilecek.
Son olarak aftan yararlanacak öğrenci sayısının 684 bin olacağını belirteyim.
Okuyucu görüşü
Bugünkü Atatürk Stadı ile ilgili yazınızı okudum ve ilginize teşekkür ederim
Ancak sadece sabahları spor yapılmıyor.
Akşamları yürüyüşe gelen vatandaşlarımız resimde de görüleceği
üzere karanlıkta spor yapmaktayız.
Bu konuyu mart ayında yazmama rağmen halen bir çözüm
üretilmemiştir.
Bu konuyu da gündeme almanızı rica ederim.