Kıdem tazminatının fona devri…
3 bakanın da gündeminde olmasına ve yıllardır konuşulmasına rağmen hayata geçmiş değil.
Çeşitli sebepleri var ancak en temel neden, işçi sendikalarının şiddetle karşı çıkması.
Hatta, hükümetle bazı konularda uzlaşan Türk-İş bile, kıdem tazminatında kazanılmış hakların geri alınmasını, genel grev nedeni sayacaklarını ilan etmişti yıllar önce ve hala aynı yaklaşım içindeler.
DİSK‘in tutumunu hatırlatmama gerek yok onlar da Türk-İş ile aynı safta.
Sadece Hak-İş farklı düşünüyor.
Peki kıdem tazminatı gündemden düştü mü?
Bu soruyu OLAY TV canlı yayınında konuğum olan Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu‘na sordum.
“Hayır” dedi Bakan.
Ancak konjonktörün bu tür düzenlemeler yapmalarına engel olduğunu ekledi.
Yani, uzun vadede yeniden kıdem tazminatının fona devredilmesi gündeme gelecek.
Tam olarak ne zaman?
Referandumdan önce gündeme geleceğine ihtimal vermem ancak seçimden sonra ilk gündeme gelecek konunun bu olacağını düşünüyorum.
Çünkü hükümet, mevcut sistemin son derece yanlış olduğunu düşünüyor.
Bakan Müezzinoğlu‘nun programda söyledikleriyle devam edelim:
“Kıdem tazminatının en büyük mağduru çalışanlardır. 13 milyon çalışanımız var. Bu 13 milyonun reel olarak yaklaşık 1,5 milyonu, en fazla 2 milyonu kıdem tazminatı alabiliyor. Yüzde 85’i mağdur oluyor. Sendikalar, yüzde 15’in kazanılmış haklarından ödün vermeyiz derken, yüzde 85’in hiçbir hakkı olmamasını kabul edemeyiz. Bu birinci konu. Diğeri de yine mevcut sistemde, kıdem tazminatlarının işverenin kasasında durması. Peki işveren batarsa ne olacak? Yeni sistemde kıdem tazminatı fonu devlet garantisinde olacak.”
Bakan Müezzinoğlu’na, kıdem tazminatının fona devredilmesi halinde, kazanılmış hakları olanların mağdur olabileceklerini hatırlattım.
O da , “Mevcut sistemden memnun olanlar eski sistemle devam edebilirler ve kıdem tazminatı fonunun üyesi olmayabilirler. Ama yeni işe gireceklerin yüzde yüzünü kapsamaktadır” dedi.
Bakan Müezzinoğlu, yeni sistemin ipuçlarını da verdi:
“Dünyada, kıdem tazminatının farklı örnekleri var ama bize en uygun olan ve en kolay geçiş sağlayabileceğimiz, Avusturya sistematiğini gördüm.”
——————
Avusturya modeli nedir?
Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kıdem tazminatının fona devrinde, ilk kez Avusturya modelini telaffuz etti.
Avusturya modelinin detaylarına bakalım:
–Bakan Müezzinoğlu’nun dediği gibi, isteyen eski sistemde kalabiliyor. Bu madde, eski sistemde kalmak isteyenler için avantaj.
-İşçi ile işveren anlaşarak yeni sisteme transfer yapabiliyor. O tarihe kadar işçi lehine işlemiş kıdem tazminatı, çalışan adına fondaki hesabına aktarılıyor ve fona aktarılacak prim ödemeleri o tarihten sonra başlıyor.
-İşveren tarafından işçinin maaşından veya ücretinden kesilen primler, kıdem tazminatı fonunda işçi adına bir hesapta toplanıyor.
-İşçiye ödeme yapılabilmesi için, en az 3 yıl boyunca prim yatırılması şartı uygulanıyor.
-Kıdem tazminatına hak kazanmak için tek bir işverene bağlı çalışma koşulu kaldırılıyor.
-Yıllık maaş zamları ve fonun getirisi, hesapta biriken tutarın büyümesine neden oluyor.
-İşçi 37,5 yıllık çalışma sonrası, 12 aylık kıdem tazminatına hak kazanıyor.
—————-
657 değişecek mi?
Bu konu da yıllardır gündemde.
Ama kıdem tazminatının fona devredilmesinden çok daha çetrefilli bir konu.
Hükümet, iki temel nedenden dolayı 657′nin değişmesini istiyor.
Birincisi, devlet güvencesinin verimlilik üzerindeki olumsuz etkisi.
Bunun yerine, performansa dayalı bir sistem öngörülüyor.
Diğer neden de, devlet personel rejimindeki karışıklık.
Memur ve işçi kesimine sınıflandırırken, alfabenin neredeyse tüm harfleri kullanılmış.
Burada da amaç, kamu çalışanını tek bir statüde toplamak.
Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kısa vadede bu konunun hayata geçmesinin zorluklarından söz etti.
Ancak yasanın mutlaka değişmesi gerektiğini o da savunuyor, eski bakanlar gibi.