Moskova’dayız. Yazımı Moskova’nın yüksek katlı bir otelinin terasında, lapa lapa yağan karın eşliğinde yazıyorum.
Hava sıcaklığı -1 derece ancak nem olmadığı için dondurucu bir soğuk hissetmiyoruz.
Moskova, dört başı mamur bir tarih kenti ancak bu kentle ilgili izlenimlerimi ilerleyen günlerde paylaşacağım.
Nitekim Rusya Devlet Başkanı Putin’in Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar’a vereceği Devlet Dostluk Nişanı Töreni’ni takip edip, notlarımı paylaşacağım.
Tören bugün. Ancak öncesinde Türk-Rus İşadamları Birliği’nin Çağlar’a verdiği teşekkür plaketi programıyla ilgili izlenimlerim…
Rusya’ya adım attığımızdan bu yana kiminle konuştuysak, Türkiye ile Rusya arasındaki krizin çözülmesinin öneminden söz ediyor.
Özellikle işadamları…
Uçak krizi öncesi enerjide, tarımda, ticarette, turizmde büyük yatırımları olan Türk işadamları, uçak krizinden sonra iflas noktasına gelmişler.
Gerçekten Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesine kim katkı koymuşsa minnettarlar.
Dün gece sıradan bir plaket takdim töreninden çok, duygusal dakikaların yaşandığı bir dost meclisini andırıyordu.
Çağlar, plaketi alırken, 2 liderin katkılarından söz etti.
Biri Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan diğeri de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin.
Ancak törene katılanlar, bölgenin kaderini değiştiren aktör olarak tanımladıkları Çağlar’a teşekkür edip mutluluklarını saklamadılar.
Teşekkür plaketini Türk işadamları adına Türk-Rus İşadamları Birliği Başkan Yardımcısı Ali Galip Savaşır verdi ancak törene Türk Büyükelçilik Rezidansı ev sahipliği yapmıştı.
Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Hüseyin Diriöz ve eşi Sibel Diriöz, son derece güler yüzlü ve kibar insanlardı.
Sanırım iki ülke ilişkilerinin düzelmesine en çok bu çift sevinmiştir.
Diriöz’le ayaküstü sohbetimizde Rusya ile ilişkilerin tamamen normalleştiğini ancak bürokrasiden kaynaklanan bazı sorunların yakın gelecekte çözüleceğine inandığını belirtti.
Ne dedik?
Tören bir dost meclisini andırıyordu…
Çağlar’ın yakın dostları oradaydı, eşi Nursel Çağlar ve oğlu Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çağlar ile eşi Başak Çağlar, kızları ve damatları Yeşim ile Emir Hattat, Yasemin ile Burak Kaya da bu özel günde Moskava’daydılar.
Çağlar’ı Moskova’da yalnız bırakmayan özel bir konuk daha vardı.
İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar…
Uzun zamandan bu yana hiçbir programda göremediğimiz Ağar, yakın dostu Çağlar’a eşlik ederek tarihe tanıklık eden konuklar arasında yerini aldı.
Ağar’ın şu sözlerini not ettim:
“Cavit Çağlar, ailesine, çocuklarına çok önemli bir miras bıraktı. Önemli olan maddiyat değil şereftir.”
Azerbaycan Başbakan eski Yardımcısı Abbas Abbasov ve Dağıstan eski Cumhurbaşkanı Ramazan Abdulatifov da Çağlar’ı bölgenin kaderini değiştiren aktör olduğu için teşekkürlerini sundu.
Tüm konuşmalarda iki ülke arasındaki derin dostluğa ve ekonomik işbirliğine vurgu yapıldı.
Batı tarafından sıkıştırılan, baskılanan 2 ülkenin uçak kriziyle arasının bozulması sadece talihsizlikle izah edilemez.
Nitekim ilişkilerin normalleşmesi iki ülkenin dostluğundan çıkarları zedelenen odakları da memnun etmedi.
Batı, Rusya’yı ağır ambargolarla köşeye sıkıştırmaya çalışırken, Türkiye’yi de terör örgütleri üzerinden tehdit ediyor.
İki ülke ise tarihin en yakın ilişkilerini yaşıyor.
İki ülkenin konjonktürel ittifaktan çıkıp, stratejik işbirliğine yöneldiği şu günlerde Moskova izlenimlerimiz çok değerliydi. Yarın, daha kapsamlı değerlendirmeleri ve notlarımızı paylaşacağız.
Ancak bugün Rusya’da herkesin yüzünün güldüğünü söyleyerek yazıya noktayı koyalım.