Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Mitingler ters köşe yaptı

7 Haziran seçimleri öncesi siyasi partilerin mitinglerine bakarak tahmin yürütmeye çalıştık.

Ancak, sandıklar açıldığında, takke düştü, kel göründü.

Nitekim, meydandaki kalabalıklarla, sandık sonuçları arasında dağlar kadar fark vardı.

Mesela, Gökdere Meydanı‘nda bir hayli mütevazi bir kalabalık toplayabilen AK Parti, yüzde 44 gibi bir oy oranına ulaşarak, yine birinci parti çıktı.

Oysa AK Parti, Bursa’daki en sönük mitinglerinden birini, 7 Haziran öncesi yapmıştı.

CHP’liler ise, en görkemli, en kalabalık, en coşkulu mitingine imza atmıştı.

Ve o gün mitinge tanık olanlar, CHP’nin Bursa‘da 1’inci parti çıkabileceğini bile düşünmüş olabilirler.

Ne var ki CHP, Türkiye ortalamasının bir miktar üzerine çıksa da, AK Parti’nin 20 puan gerisinde kaldı.

Yani CHP‘nin mitingiyle sandık sonucu karşılaştırıldığında koca bir çelişki ortaya çıktı.

Gelelim HDP’ye.

HDP ilk kez, binlerce insanı toplamayı başarmıştı.

Kalabalığa da coşkuya da diyecek bir şey yoktu.

Üstelik HDP, solun farklı renklerini aynı alana toplamayı başararak, anlamlı bir miting gerçekleştirmiş, taraflı, tarafsız herkes, aynı görüşte birleşmişti:

HDP, kendini aştı…

Belki de en sahici miting MHP‘ninkiydi.

Mitingleri de sönüktü, aldıkları oy da beklentilerin altındaydı.

2011 seçimlerinde, kıl payı kaçırdıkları üçüncü milletvekillerini aldılar, hepsi o…

Sonuç: En gerçekçi anket olan sandıklar açıldığında mitinglerin ölçü olmadığı bir kez daha anlaşıldı. Kendi adıma konuşayım, bir daha mitingleri ölçü almayacağım.

 

Yenilen pehlivan güreşe doymuyor

 

7 Haziran seçimleri, küçük partiler için de bir fırsat olması lazım.

Onca beylik sözleri, havada uçuşturdukları oranları, ‘barajı aştık, iktidara geliyoruz” palavralarını, 7 Haziran akşamına kadar sürdürebildiler.

Saadet Partisi-Büyük Birlik Partisi ittifakı, kelimenin tam anlamıyla fiyaskoya dönüştü.

İttifakların çare, siyasetin matematik olmadığı, bir kez daha görüldü.

Tarihinin en büyük açılımını, en keskin dönüşünü yapan Vatan Partisi ise, bir kez daha sandığa gömüldü.

Bir kez daha diyorum, çünkü eski adı İşçi Partisi olan Vatan Partisi, girdiği hiçbir seçimde yüzde 1 barajını aşamadı.

Bu seçimdeyse, neredeyse yayın organları Aydınlık gazetesinin tirajı kadar oy alabildiler.

Asgari ücreti 5 bin lira yapma vaadiyle, yüzlerde tebessüme yol açan Haydar Baş‘ın partisinde de gelenek değişmedi.

Diğer partilerin, ne söylediğini pek hatırlayan olmadığı için, aldıkları oyu da merak eden var mı bilmiyorum.

Kuşkusuz, demokrasilerde, ne kadar çok siyasi parti, o kadar farklı görüş demek.

Ancak, siyasetin de bir ağırlığı, bir ciddiyeti olmalı.

Sözünü ettiğim partilerin bir bölümü yarım asır, bir bölümü de çeyrek asırdır aynı oyları almalarına rağmen, sandıkları zorlamaya devam ediyor.

 

Kafa karıştıran koalisyon açıklamaları

 

 

7 Haziran’dan sonra, adeta bir demeç bombardımanı başladı.

Kameranın karşsına geçen, koalisyonla ilgili açıklama yapıyor.

Açıklama yapanlar, yetkili olunca, söyledikleri bağlayıcı oluyor.

Açıklamalarsa, kafa karıştırıyor.

Mesela, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, AK Parti’yle koalisyon yapmayacaklarını ima eden bir açıklama yaptıktan birkaç saat sonra Parti Sözcüsü Haluk Koç ise, çözümsüzlüğün adresi olmayacaklarını söyledi.

Hangisine inanalım?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X