AK Parti’nin seçim müziğiyle özdeşleşmiş olan Dombra‘yı, Türkiye, miting meydanlarından öğrendi.
Bursa‘da da bazı okulların ders zili melodisi meşhur Dombra’ydı.
Eğitim-İş Bursa Şube Şubesi, şarkının AK Parti’nin seçim müziğini çağrıştırdığını gerekçe göstererek, Bursa Valiliği‘ne başvurur.
Eğitim-İş, sadece Dombra‘nın değil, herhangi bir siyasi partinin propaganda müziğini çağrıştıran melodilerin ders zili olarak seçilmemesi gerektiğini talep eder.
Eğitim-İş’in başvurusuyla birlikte, gelişme yaygın medyada da haber olur.
Milli Eğitim Bakanlığı, tüm bu gelişmeler üzerine derhal harekete geçer ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, Dombra‘nın çalınmaması talimatını verir.
İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri de, okul müdürlerine MEB‘in talimatını gönderir.
Ancak o da ne, İnegöl Milli Eğitim Müdürlüğü, okul müdürlerine ders zili olarak 10. Yıl Marşı’nı çalan okulların tespit edilip, kendilerine bildirmelerini ister.
Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Rona, daha önce Atatürk‘e hakaret iddialarıyla gündeme gelen İnegöl Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Karaaslan’dan şüphelenir.
Ancak Karaaslan, Rona’ya “Bu işin sorumlusu ben değilim. Bize ‘okullarda 10. Yıl Marşı çalınıyor mu?’ diye soran Bursa Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya’dır” der.
İşin esası Sarıkaya, ilçe milli eğitim müdürlerinin olduğu WhatsApp grubundan, hangi okulda 10. Yıl Marşı çalındığını sormuş.
İnegöl İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de, bu soruyu talimat olarak alıp, şube müdürlerinden konuyu araştırmalarını istemiş.
Son derece karmaşık hadiseyi sadeleştirip, özetlemeye çalıştım.
Şimdi şunu merak ediyorum:
Milli Eğitim Bakanlığı, sadece Dombra’yı çalan okulların ders zilini değiştirmeleri talimatını vermişken, Bursa Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya, neden 10. Yıl Marşı çalan okulları sordu?
———————————–
Sarıkaya sessizliğini koruyor
Bursa’daki okullara ‘10. Yıl Marşı sorgusu‘ da dahil, çok sayıda hadiseyle gündeme geldi Bursa Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya.
Ancak, hakkındaki onca iddiaya rağmen bırakın Sarıkaya‘nın tek satır açıklama yapmasını, kendisine ulaşmaya çalışan gazetecilerin çabalarını da boşa çıkardı.
Her eğitim-öğretim yılı başında ve sonunda o kentin Milli Eğitim Müdürü‘nün kamuoyunun karşısına çıkıp değerlendirme yapması da beklenir.
Ancak Sarıkaya, o işi bile savsaklamış durumda.
Velhasıl Sarıkaya, son yılların en sessiz bürokratı olarak tarihe geçti.
———————
Büyükşehir’den müjde
Son günlerin en iyi haberi Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geldi.
Nilüfer’deki Cephanelik alanının imara açılmayacağını müjdelemiş Başkan Altepe.
Nitekim bir süreden bu yana, Nilüfer’in hatta Bursa‘nın betona boğulmamış, yeşil kalabilen nadide bölgelerinden olan Cephanelik‘te Ordu Evi yükseleceğine dair söylentiler vardı.
Büyükşehir Belediyesi’nden konuyla ilgili tek satır açıklama yapılmamasına rağmen, söz konusu alanın imara açılağına dair iddialar ortaya atılmıştı.
Ancak Altepe, son noktayı koydu.
Altepe aynı açıklamada, kendilerinin söz konusu bölgeyi imara açmak gibi bir niyetleri olmadığını ancak Nilüfer Belediyesi‘nin Cephanelik’e fizik tedavi merkezi, sosyal tesisler, yüzme havuzu, güvenlik binası, tenis kordu ve soyunma odası tesis etmek gibi talepleri bulunduğunu söylemiş ve eklemiş:
Nilüfer Belediyesi’nin talepleriyle ilgili evraklar elimizde.
Şaşırtıcı…
Nitekim Cephanelik‘in imara açılmaması için kamuoyu oluşturmaya çalışan da Nilüfer Belediyesi, Altepe’nin iddiasına göre bölgede spor ve sosyal tesis adı altında inşaatlar yapmaya çalışan da Nilüfer Belediyesi.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?