Yaklaşık 3 yıl önce Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar’ın, Türk-Rus ilişkilerine katkılarından dolayı Putin’in elinden aldığı dostluk nişanı törenini takip etmek için Moskova’daydık.
Moskova’daki trafiği görünce, bir daha Bursa trafiğinden şikayet etmeme kararı almıştım.
Aman Allah’ım o nasıl trafikti.
Araçlar milim, milim ilerliyor, adım başı konulmuş trafik lambaları saç baş yolduruyor, 1 kilometrelik yolu katetmek için dakikalarca beklemek zorunda kalıyordunuz.
Üstelik bizim Bursa’daki gibi yollar 3 değil, 8 şeritliydi!
Ve ayrıca adamlar 4 katlı öyle bir metro sistemi kurmuşlar ki kentin tüm noktalarına dikine uzanıyor hatlar.
Buna rağmen Moskova, dünyanın trafiği en sıkışık kentlerinden biri.
İtalya, Fransa, İngiltere ve Çin başkentlerinde de tablo farklı değil aslında.
Neden?
Bir kentte araç sayısı haddinden fazla ve milyonlarca insan aynı saatlerde işine gidiyor, işinden dönüyorsa, 100 binlerce öğrenci aynı dakikalarda okula gidip, aynı dakikalarda okuldan çıkıyorsa, istediğiniz kadar yol yapın, alternatif yol açın, köprülü kavşak inşa edin, en gelişmiş metro sistemlerini kurun ve toplu ulaşım araçlarınız vızır, vızır geçsin, nafile.
Malum, salgın sürecini atlatmaya çalışıyoruz.
Dün Burulaş Genel Müdürü Kürşat Çapar ile söyleşimizi okudunuz.
Çapar, Bursa’da toplu ulaşımdaki yolcu sayısının yüzde 85 düştüğünü söylerken, aslında önümüzdeki günlerde baş gösterecek tehlikenin de sinyalini veriyordu.
İçişleri Bakanlığı genelgesiyle, toplu ulaşımda yüzde 50 kapasite kuralı 4 ay daha devam edecek.
Böylece, insanlar sokağa çıkmaya başladıktan sonra, toplu ulaşım araçları yetersiz kalacak.
Yeni araç alacak kaynağın bulunması da şüpheli olduğuna göre, insanlar ne yapacaklar?
Özel araçlarını daha çok kullanacaklar ve zaten sıkışık trafiğin çanına ot tıkayacaklar.
Vatandaşın daha az dışarı çıktığı salgın günlerinde bile trafik sıkışıyorsa, haziran ayından sonra neler yaşanacak, siz düşünün.
Geriye tek çözüm kalıyor:
Mesai saatlerinin bölünmesi.
Yani kamuda herkesin sabah saat 8’de işe gitmeyeceği, akşam saat 5’te de evine dönmeyeceği şekilde mesai saatlerini bölmek dışında başka bir seçenek yok.
Bu bile yeterli olmayabilir.
Okullardaki saatleri ve OSB’lerdeki mesai saatlerini de bölmelisiniz.
Böyle yapılırsa ne metro vagonları ana baba gününü andırır, ne minibüs ve özel halk otobüslerinin içi balık istifine döner, ne de yollarda araç seli oluşur.
Yani hem toplu ulaşım rahatlar, hem de trafik nefes alır.
Bursa’da yıllardır mesai saatlerinin bölünmesi konuşulur ancak hayata geçirilmez.
Salgın artık mesai saatlerinin bölünmesini kaçınılmaz kılıyor.
Tez vakitte, karar alınmalı.
500 milyon bulunabilir mi?
İçişleri Bakanlığı Valiliklere gönderdiği genelgeyle ekime kadar toplu taşıma araçları ve otobüslerde yüzde 50 doluluk ve maske kullanımının titizlikle uygulanmasını istedi.
Yani ekim ayına kadar mesafeli yolculuğa devam.
İnsanların zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmadığı şu günlerde, yüzde 50 kapasite kuralı rahatça işliyordu.
Ancak haziran ayından sonra hayat normalleşecek.
Burulaş’ın kent içi ulaşımda 800 aracı var.
Yüzde 50 kapasiteyle yolcu taşıması için, 800 araç daha alması lazım.
Bu 800 aracın maliyeti ne kadar?
500 milyon lira.
Soru şu:
500 milyon nereden bulunacak?
İDO’dan yanıt var
Yanıt mı, bilgilendirme mi, üstü kapalı mesaj mı pek anlayamadım ama İDO’dan bir ileti geldi.
Geçen hafta, İDO’nun Bursa’ya zerre katkısı olmadığını yazmıştım.
İDO yetkilileri, son derece nazik bir üslupla kaleme alınmış bir bilgilendirme yazısı göndermişler:
“Sayın Mustafa Özdal merhaba. İDO olarak 14 Mayıs 2020 tarihli köşenizde yer verdiğiniz yazınıza ilişkin sizi bilgilendirmek isteriz. Sizin de yazınızda belirttiğiniz gibi deniz taşımacılığında hem doluluk oranları hem de artan maliyetler dikkate alındığında yüksek karlar elde etmek mümkün olmamaktadır. Üstelik son dönemde köprü ve otoyol projelerinin hayata geçmesi ile bu hatlarda rekabet daha fazla artmıştır. Maliyetlerdeki artışlar (gemilerimizin bakım masrafları vs) göz önüne alındığında karlılık ciddi oranda düşmektedir. Bunun yanı sıra sizin de belirtmiş olduğunuz gibi gidiş veya dönüş seferleri düşük doluluk oranlarıyla gerçekleşebilmektedir. Tüm bu koşullara rağmen İDO bugüne kadar Bursa’da oturan veya Bursa’ya gitmek isteyen tüm vatandaşlarımıza konforlu, hızlı ve yüksek kalitede ulaşım hizmeti sunmuştur. İDO’yla yalnızca 2019 yılında Yenikapı – Bursa feribot hattında yapılan bin 661 seferde toplam 1 milyon 172 bin 196 yolcu, 236 bin 906 adet araç taşınmıştır. Ayrıca Kadıköy – Bursa deniz otobüsü hattında da 3 bin 813 seferde 1 milyon 5 bin 324 yolcu taşınmıştır. Buna ek olarak, 2 Ağustos 2019’da seferlere başlayan Büyükçekmece–Bursa hattında da 2019 yılında gerçekleştirilmiş olan 193 seferde toplam 40 bin 801 yolcu taşınmış olup, ülkemiz için ve hepimiz için tarihiyle de büyük değer taşıyan Bursa’ya sağladığımız ulaşım ve turizm desteğinden büyük mutluluk duymaktayız.
Kutlu olsun!
Efendim bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı.
Yani, Atatürk’ün Samsun’a çıkıp, bağımsızlık meşalesini yaktığı günün 101. yıldönümü.
Zor, sapa, dikenli, engebeli ve bir yolcuğun adıdır 19 Mayıs.
Türk milletinin esaretini gasp etmeye çalışan emperyalist orduları Anadolu bozkırına gömdüğü günün başlangıcıdır 19 Mayıs.
Mazlum milletlere ilham olan, işgalcilere ders verilen mücadelenin ilk adımı, tarihin yeniden yazıldığı dönemin işaret fişeğidir 19 Mayıs.
Atatürk, silah arkadaşları ve şehit düşen Mehmetçik’in ruhları şad olsun.