Çarşıbaşı yarışmasında birinci seçilen projede Merkez Bankası’nın korunması tartışmalara yol açtı. Jüri Başkanı Neslihan Dostoğlu, Cumhuriyet dönemi eseri Merkez Bankası’nın tescilli olduğunu hatırlatarak, “Merkez Bankası ortadan kalksın dersek suç işleriz. Ayrıca bu binanın bölgedeki varlığı Tarihi Hanlar Bölgesi’ne değer katar” dedi. Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek de benzer görüşü savunarak, “Depreme dayanıksız olduğu için yıkılan Merkez Bankası’nın yeniden yapılmamasını ne akademik camia ne de mimarlar söyleyebilir” diye konuştu.
Dostoğlu ve Şimşek, Atatürk Spor Salonu ve Çarşıbaşı projelerini yarışmaya açan Büyükşehir Belediyesi’nin, Bursa’da ortak aklı harekete geçirdiğini belirti. Tarihi Hanlar Bölgesi’nin Bursa’nın turizmine katkı koyacağını anlatan Dostooğlu, yarışmada birinci seçilen projeyle ilgili revizyonların olacağını kaydetti. Dostoğlu ve Şimşek, kent merkezinin yayalaşmasının olumlu ancak iyi planlanması gerektiğini düşünüyor.
——————————-
Pazartesi Söyleşileri’nin bu hafta iki konuğu var. İstanbul Kültür Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu ve Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ile Tarihi Hanlar Bölgesi’ni konuştuk.
“HANLAR BÖLGESİ ZOR VE SORUMLULUK İSTEYEN BİR ALAN”
Büyükşehir Belediyesi Çarşıbaşı projesi için yarışma düzenledi. Sizin başkanlığını üstlendiğiniz jüri İstanbullu bir mimarlık firmasının projesini birinci seçti. Süreç nasıl gelişti?
Neslihan Dostoğlu: Çarşıbaşı, Büyükşehir Belediyesi’nin yarışmalara duyduğu ilginin bir parçası. Kısa süre önce de Atatürk Spor Salonu için yarışma açılmış ve sonuçlanmıştı. Hanlar Bölgesi’nin gün yüzüne çıkarılması, uzun yıllardır birçok belediye başkanının gönlünde olmasına rağmen şu anki büyükşehir belediye başkanı ciddi bir irade sergiledi ve merkezi hükümetin desteğini alarak bir çalışma başlattı. Tabii 12 bin 500 metrekarelik zor bir alan. Karşı yamaçlarla olan ilişkisini düşündüğümüzde çok daha büyük bir alan. Zor bir alan çünkü Bursa’nın kalbi. Diğer yandan 1339 yılında ilk han inşa edilmiş bölgede. Osmanlılar 1300’lerin başında Bursa’yı ele geçirdikten sonra Orhan Bey’in oluşturduğu bir külliye var. 1339 yılında ilk han olan Emirhan o zaman yapılıyor. Daha sonra her Sultan döneminde giderek gelişiyor ve 24 han inşa ediliyor. Gerçekten Bursa bu konuda çok özgün bir noktada. Çünkü bu kadar hanın inşa edilmesi demek, ticari yaşamın önemini ortaya koyuyor. 15. yüzyıl ile 17. yüzyıl arasında Bursa, dünyanın sayılı ticari merkezlerinden biriydi. Fakat daha sonra zaman içinde kent farklı şekillerde gelişiyor. Kurulduğu gün ile son yılları arasında hem sosyal hem fiziksel anlamda Osmanlı’da farklı anlayışlar olmuş. Örneğin Cumhuriyet Caddesi açılırken Pirinçhan’ın bir köşesi gidiyor. Potansiyeli olan ama zor bir alan. Bir yandan yayalaştırılmış bir hanlar bölgesi, diğer yandan Cemal Nadir Caddesi ve çok yoğun trafik var. Ayrıca bir yanda da yayalaştırılmış Cumhuriyet Cadedesi diğer yanda tescilli binalar söz konusu. Bunların harmanlanıp değerlendirildiği, karşı yamaçlarla da ilişkisinin kurulacağı çözüm üretmek zorlu bir iş. Karşı yamaçlarla ilişkisi, Orhangazi ve Osmangazi’nin türbeleri olması bakımından çok önemli. Diğer yanda Balibey Han var. Hanlar Bölgesi’nin bir parçası da orada. Tüm bunları kapsayan doğrultuda projeler geldi.
Yarışmaya kaç proje katıldı?
Neslihan Dostoğlu: 35 proje teslim edildi ama açıkçası daha fazla bekliyorduk. Bu dönem, İstanbul, İzmir ve Mersin’de çok fazla yarışma açıldı. Bursa’da da Atatürk Spor Salonu yarışması yapıldı. Yani bürolar hangi projeye başvuracaklarını şaşırdılar. Bir de Hanlar Bölgesi zor ve çok büyük sorumluluk gerektiren bir bölge. Jüri üyeleri olarak da bu sorumluluğu içimizde hissettik.
“PROJELERDE REVİZYONLAR OLACAK”
Jüri olarak projelerde revizyonlar istemişsiniz. Nasıl önerileriniz oldu?
Neslihan Dostoğlu- Özellikle yolun alta alınması konusu var. Aslında bu konuyu yarışmacılara bıraktık. Alternatifleri görmek için yarışmacıları serbest bıraktık ama bu, hiçbir şey değişmeyecek demek değil. Birinci seçilen projede araç yolu alta alınıyor ve Tophane yamaçlarıyla Çarşıbaşı birleştiriliyor, tramvay hattı korunuyor. Bazı binaların birbirleriyle ilişkilendirilmesi konusunda önerilerimiz söz konusu.
Dereceye giren projeleri nasıl buldunuz?
Şirin Rodoplu Şimşek: Ben de bu süreci olumlamakla başlamak istiyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın bu noktada irade koymasını çok önemsiyor ve kutluyoruz. Biz zaten bu bölgeyi çalışmak ve desteklemek üzere bir komisyon kurduk. Aslında birlikte çalışıyoruz. Çok güzel bir yarışma düzenlendi. Tabii ben de sergi açıldığında projeleri gezdim. Çok güzel öneriler gelmiş. Ekiplerin çok genç olması, ayrı bir dinamizm katmış. Merkez Bankası’nı taşıyacak cesur projeler de var. Dolayısıyla projeleri, çok yaratıcı ve tasarım bakımından çok olumlu buldum. Tüm yarışmacıları da kutluyor, ellerine sağlık diyorum.
Birinci olan projenin kabul edilmemesi söz konusu mu?
Neslihan Dostoğlu: Jüri heyetinin, projelerle ilgili önerileri var. Bir aylık süre vermeyi düşünüyoruz. Bu süre içinde önerilerimize yanıt vermelerini bekleyeceğiz.
“ORTAK AKIL YÖNTEMİNİN ARKASI GELECEKTİR”
Çarşıbaşı ile birlikte bu dönem kent adına önemli 2 proje, yarışmayla belirlecek. Bu 2 örnek, kentte artık tüm önemli kararların ortak akılla alınacağına işaret mi?
Şirin Rodoplu Şimşek: Olumlu bir başlangıç olduğunu ve arkasının geleceğini düşünüyorum. Hatta Nilüfer Belediyesi’nden de yarışma istedik. 20 farklı yapıda önerilerimiz olacak. Orada belediye başkanının mimar olması avantaj. Bu nedenle Nilüfer’den çok daha fazla yarışma açmasını bekliyoruz. Sayın Aktaş çok olumlu adımlar attı. Oğlu da mimar. Hatta yarışma projelerinde oğluyla da çalışmak istiyoruz. Yarışma en güzel yöntemlerden biri. Çok farklı fikirleri görmek, ortaklaşmak, kamuoyunun desteğini almak adına, akademik odaların işbirliği sonucu oluşmuş projeler çok değerli.
“KENT MERKEZİ YAYALAŞABİLİR”
Birinci olan projede, araç trafiğinin yer altına alındığını görüyoruz. Yani kent merkezininin yayalaşması söz konusu? Yayalaşma yıllardır konuşuluyor ancak hayata geçmedi. Kent merkezinin yayalaşması ile ilgili neler söylersiniz? Gerçekçi mi?
Neslihan Dostoğlu: Bu aslında hep konuşulur ama uygulamaya geçmezdi. Zaten Cemal Nadir Caddesi açılmadan önce o bölgede geniş yol yok. Sonradan bu yol açılmış. Olmayacak şey değil, olabilir ama ekonomik kaygılar da var. Bu yolun açılamaması durumunda ve yolun üstten devam etmesi noktasında neler yapılabilir? Zaten yarışmacılara sorularımızdan bir de bu. Belediye yayalaştırma olabilir dedi ama artılarını ve eksilerini değerlendirmek gerekir. Jüriyi en fazla etkileyen, bölgede daha grift, küçük yapılaşmaların olduğu dokuyu yansıtmak.
Yıllardır konuşulan ancak hayata geçmesi için adım bile atılmayan Tarihi Hanlar Bölgesi’nin gün yüzüne çıkarılması çalışmaları başladı. Bu projeyle ilgili önerileriniz nelerdir?
Şirin Rodoplu Şimşek: Bölgenin yayalaştırılmasını çok önemsiyoruz. Yayalaşma, turizmin daha aktif şekilde çalışması demek. Ancak caddenin tamamen yer altına alınması fikrinin çok iyi fizibilite edilmesi gerekir. Ama şu haliyle bile yapıları ortaya çıkarmak, çöküntü olan eklentileri ayıklamak çok önemli. Yayalaştırma demek insanların orada vakit geçirmesi demek. Sosyal alanların oluşması önemli. Bunun iyi kurgulanması gerekir. Mutlaka olumlu ama hep birlikte tartışmamız gerekir.
“KÜÇÜK DOKUNUŞLARLA OLMAZ PLAN LAZIM”
Çok büyük proje. Bittiği taktirde Bursa’ya kazandıracaklarıyla ilgili neler söylersiniz? Özellikle turizme katkıları bakımından.
Neslihan Dostoğlu: Bursa 2014’te 6 alanıyla dünya miras listesine girdi Bir kentin ya da bir alanın dünya miras listesine girmesi kültür turizmi bakımından çok büyük ivme kazandırıyor. Bu da diğer turizm türlerini destekliyor. Kontrollü olmak şartıyla her gelen turist kente finansal olarak artı değer katıyor. Tabii 2015, 2016 yılları çok çalkantılı oldu. Dolayısıyla Bursa, diğer kentler gibi turizm alanında düşüşe geçti. Pandemi ile de bu durum sürdü. Ancak Büyükşehir Belediyesi gayet hızlı şekilde kente önemli dokunuşlar yapmaya devam ediyor. Onlardan biri olan Hanlar Bölgesi’nin bütünüyle ilgili konular ve çeşitli dokunuşlar var. Ürettiğimiz fikirleri belediyeye aktarıyoruz. Hanlar Bölgesi ile ilgili kentsel tasarım projesinin kesinleşmesi lazım. Buranın net bir planı olması lazım. Çünkü küçük dokunuşlarla bu işin olması mümkün değil. Turizm açısından bölgenin Merkez Bankası alanına kadar yayalaşması, otoparkların yer altına alınması önemli. Çünkü, bunlar hanların ve diğer alanların görünürlülüğünü arttıracak.
“MERKEZ BANKASI YERİNDE KALMALI”
Yarışmada birinci seçilen projede Merkez Bankası’nın yerinde kaldığını görüyoruz. Ancak tescilli bir bina olan Merkez Bankası’nın kaldırılması da gündeme geliyor. Tescilli bir yapı kaldırılabilir mi? Bir de Merkez Bankası’nın tescil almasıyla ilgili tartışmalara ne diyorsunuz?
Neslihan Dostoğlu: Bir ülke sadece bir dönemiyle gururlanmaz. Hele bizim ülkemiz. Biz Göbeklitepe’den, Sedad Hakkı Erdem’den, Emin Onat’tan, Osmanlı’dan ve Bizans döneminde yapılan çeşitli eserlerden gurur duyarız. Zaten Bursa’nın dünya kültür mirasına girmesi Osmanlı dönemi eseriyle oldu. Bursa, Osmanlı’nın ilk başkenti, gurur duyuyoruz. Ancak bu kent sadece Osmanlı dönemiyle öne çıkamaz. Başka ülkeler de durum aynı. Mesela Güney Afrika’da ilkel kabilelerin yaptığı şeyler de var ama çağdaş, yeni, çok ünlü mimarlar tarafından yapılmış eserler de var. Çin’de geleneksel dokuları da görüyorsunuz ama dünyanın en önemli mimarları stadyumlar yapıyor orada. Merkez Bankası’na da bu perspektiften bakmamız lazım. Yani her dönemin kendi içinde bir değeri var ve eserler bu değerlere göre tescilleniyor. Merkez Bankası yapımı için 1965 yılında yarışma açılıyor. Şevki Vanlı ve Ersel Gömleksizoğlu’nun eseri birinci seçiliyor. Özellikle Şevki Vanlı’nın adı altın harflerle Türkiye mimarlığına yazılı. Sadece eserleriyle anılmıyor. Mesela Şevki Vanlı Vakfı’nı kurmuş, çok sayıda kitap basmış çok yönlü bir mimar. Merkez Bankası 1967’de inşa ediliyor. 1990 yılında Metin Sözen’in başkanlığında ve aralarında İlgi Aşkın Yüce, Ataman Demir gibi çok değerli hocaların olduğu o zamanki adı Bursa Kültür ve Tabiat Varlıkları Korumu Kurulu, tescil edilen binalar arasında Cumhuriyet dönemi eserlerinin olmadığını görüyor. Ve Cumhuriyet Caddesi’ndeki İş Bankası, Ziraat Bankası, Maliye olarak yapıldıktan sonra Kent Müzesi’ne dönüşen bina, Tayyare Kültür Merkezi, Valilik ve Merkez Bankası’nın da içinde olduğu 11 Cumhuriyet dönemi eserini tescilliyor.
Yani bir yapının tescil edilmesi için 200-300 yıllık geçmişi olması gerekmiyor. Bunu, ‘Neden 50 yıllık Merkez Bankası tescilli?’ diye soranlar için belirtiyorum.
Evet eski olması gerekmiyor. Ama herkes sanıyor ki, Unesco Dünya Mirası Listesi’ne arkeolojik alanlar, eski eserler, Osmanlı dönemi yapıları, Notre Dame Katedrali gibi yapı ve alanlar girer.
O halde Merkez Bankası’nın yerinde kalacağı anlaşılıyor
Merkez Bankası kalksın dersek suç işlemiş oluruz. Şu an bu bina tescilli. Tescilsiz olsaydı farklı konuşabilirdik. Yine çok değerli olduğunu savunabilirdik ama şu an yasal çerçevesi de var. Hukuki olarak yıkılan o binanın yapılması lazım. Zaten Kurul da oy çokluğuyla, depreme dayanıksız olan binanın yıkılıp, yerine aynısının yapılmasına karar veriyor. Dolayısıyla ne ben ne de Şirin Hanım bu bina ortadan kalksın diyemeyiz.
Tarihi yapıların gün yüzüne çıkması bakımından Merkez Bankası binası engel mi?
Neslihan Dostoğlu: Hayır hiçbir sakıncası yok. Çünkü zaten birinci seçilen projede oldukça büyük genişlikler var. Hatta tam aksine o binanın orada olması çok olumlu. Zaten meydanın çevresinde yapıların olması lazım. Mesela bu odada duvarlar olmasa, nereye aitiz diye düşünürdük. Hele bahsettiğimiz kamusal bir alansa ve bunun bir sınırı yoksa meydan olarak tanımlanamaz. Ayrıa Merkez Bankası yeniden yapıldığında giriş katında açıklıklar ve bazı geçişlerin olması gibi yenilikler olabilir.
Merkez Banasıyla ilgili sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Şirin Rodoplu Şimşek: Hocamı destekliyorum. Raporlarla depreme karşı güçlendirmesinin rantabl olmadığı için yıkılıp yeniden yapımı kararı verilen hukuki bir süreçtir bu. Bunun aksini ne akademik camia ne de mimarlar söyleyebilir.
Atatürk Spor Salonu yarışmasında hiçbir Bursalı mimarlık firması dereceye giremedi. Çarşıbaşı yarışmasında ise ilk 3’te yok. Bu konudaki yorumlarınızı merak ediyoruz?
Şirin Rodoplu Şimşek: Atatürk Spor Salonu’nda evet dereceye giremediler ama Çarşıbaşı yarışmasında, satın alma ve mansiyonda Bursalı firmalar var. Tabii keşke daha fazla olsa. Bursalı mimarların bu kültürde eksik kaldıklarını kabul ediyorum. Ama diğer yarışmalarda kendilerİni kanalize etmeye çalışacaklardır.
“HANLAR BÖLGESİ BURSA’YA BÜYÜK DEĞER KATACAK”
Avrupa kentlerinin merkezlerinde, tarihi yapının korunduğunu görüyoruz. O kentin tarihi ve kültürel mirasına göre, yüzlerce yıl öncesinden gelen yapılar dimdik ayakta. Bursa da aslında bir tarih kenti. Roma, Bizans ve Osmanlı’dan miras çok sayıda eser miras kalmış. Ancak Bursa’da kent merkezine inşa edilen konut ve iş yerlerinden dolayı tarihi yapılar belli olmuyor. Tarihi Hanlar Bölgesi projesiyle bir adım atıldı. Diğer bölgelerde neler yapılmalı?
Neslihan Dostoğlu: Evet bence güzel bir başlangıç. Dünyadaki kentlerde yerel yönetimler kararlı olup kentin belli bir noktasında olumlu gelişme başlatırsa örnek oluyor ve çevresini etkiliyor. Bu başlangıç, Hanlar Bölgesi’nin çeşitli noktalarına olumlu yansıyacaktır. Eğer burada güzel bir uygulama olursa herkes kendi sokağını, evinin cephesini farklı görecektir. Çünkü insanlar birbirlerinden etkileniyorlar. Her şeyi merkezi hükümetten ve yerel yönetimlerden beklememeliyiz. Elinizdeki çöpü atmamak bile bir katkıdır.Hepimizin yapacağı ufak dokunuşların önemli olduğunu düşünüyorum.
Şirin Rodoplu Şimşek
Kültürel mirası ortaya çıkarmak kentleri iyi bir noktaya getirecek çok güzel adımlardır. Sadece kent merkezi değil, Mudanya’ndan Gemlik ve İznik’e kadar çok sayıda tarihi değerimiz var. Bunların ortaya çıkarılması sadece idarelerin sorunu değil. İnsanlar da bilinçlenmeye başladı, kültürel varlıkları koruma noktasında duyarlılıkları arttı. En son Kozahan’daki tartışmaları gördük. Romantik bakmaya başladık. Ama hep altını çizdiğimiz gibi işi uzmanlarıyla birlikte değerlendirmemiz çok kıymetli.
FOTOĞRAFLAR: BİRCAN ÖRSEL