“… Dönemin Jön Türkler iktidarının talimatıyla 24 Nisan 1915’te Osmanlı Konstantinopolisi’nde 1 milyonu aşkın etnik Ermeni’nin sistematik tehciri ve kıyımı başladı. Onların kaderi 20’inci yüzyılda yaşanan korkunç kitlesel kıyımların, etnik tehcirlerin ve hatta soykırımların bir örneği…”
Bu ifadeler, 1915 olaylarını, ‘soykırım‘ olarak nitelendiren Alman Federal Meclisi‘nin geçen hafta kabul ettiği, 5 sayfalık yasa tasarısının bir bölümüdür.
Skandal tasarıda deniliyor ki, İstanbul’da 1915’te 1 milyon aşkın Ermeni vardı ve o Ermeniler tehcir ve kıyıma uğradı.
Kuyrurklu yalan dedikleri bu olsa gerek.
Bir kere 1915’li yıllarda tüm Osmanlı coğrafyasının nüfusu 13 milyonmuş.
Daha önemlisi, 1915 yılında İstanbul’un toplam nüfusu 900 binmiş!
Yani, o yıllarda İstanbul‘da yaşayanların tümünün Ermeni olduğunu kabul etsek bile-ki bu akla zarar bir düşünce-yine de 1 milyonu aşkın Ermeni‘nin yaşadığına dair saçmalık tutmuyor.
Ayrıca, o dönem çıkan tehcir yasası, sadece belli bölgelerde (Doğu) yaşayan Ermenileri kapsıyor.
Yani yasada, İstanbul Ermenilerinin göçü söz konusu bile değilmiş.
İşte Alman Meclisi’nden geçen tasarı, gerçeklerden uzak, çarpıtmalar ve iftiralarla dolu.
Emin olun, gözünüzde büyüttüğünüz koca koca vekiller, tasarıyı okumaya bile teneüzzül etmemiştir.
Eğer bu cahiller sürüsü, tasarının sadece üst satırlarda paylaştığım ifadelerini bile okusalar, tehcir yasasının İstanbullu Ermenileri kapsamadığını ve tüm Osmanlı coğrafyasında bile 1 milyon Ermeni‘nin yaşamadığından hareketle, soykırım yalanına ortak olmazlardı.
Tasarının zamanlaması manidar
Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinin tarihi, sömürgecilikten ve katliamlardan ibaret.
Afrika’dan başlayarak dünyanın dört bir yanını istila edip, sömürdükleri ülkelerin zenginliklerini gasp etmişler.
Girdikleri ülkelerde de çiçeklerle karşılanmadıkları için, katliam ve soykırım utanılacak tarihlerinde her zaman yerini almış.
Avrupalılar‘ın bilinen en büyük soykırımlarından biri de Yahudi soykırımı…
Peki Almanya, neden Ermeni tehcirinin 100’üncü yılında bile, ‘sözde Ermeni soykırımını’ kabul etmemişken, geçen hafta skandal karara imza attı?
Yanıtı Prof. Dr. Selçuk Kırlı’dan alıyoruz:
“Almanlar, Yahudi soykırımından dolayı, çok uzun yıllar, muzdarip yaşadılar. Bunu unutturmak için 2 seçenekleri vardı. Birincisi, Yahudi soykırımını reddetmekti ama bu imkansız. İkincisi de kendilerine ortak bulmaktı. Sözde Ermeni soykırımı, bizimkinden daha öncedir, o olay yargılanmadığına ve soykırım kabul edilmediğine göre, bizimki yanında gül suyu kalır düşüncesindeler. Hatta Rusları da katmak istiyorlar soykırım işine. Böylece dünya tarihindeki en büyük soykırımı yapan insanlar olarak da suçlanmaktan kurtulmayı planlıyorlar. Konjonktör de uygun. Tam mülteciler meselesinin gündemde olduğu şu günlerde Alman Hükümeti sıkışmışken, Almanya’nın Türklere iyi davranmadığını göstermek için sözde Ermeni soykırım tasarısından başka daha iyi bir seçenek yoktu.Tasarı, Almanların iç ve dış politikaya yönelik manevrasıdır.”
Ermeni tehciri Alman komutanların kararı
1’inci Dünya Savaşı’nda Ermeniler tarafından cephe gerisinden vurulan Osmanlı, tehcir kararı alıyor.
Prof. Dr. Selçuk Kırlı, Ermeni tehcir kararını o dönem Osmanlı Ordusu’nu yöneten Alman komutanların aldığını söylüyor.
“Eğer bu bir suçsa, Almanlar bu suçu işlemiştir. Çünkü 1915’te Osmanlı Genelkurmay Başkanı Alman Bronsor ve Ordu Müfettişi de Liman Von Sanders idi. Tehcir konusunda aslı emirleri de Alman komutanlar vermiş. Genelkurmay İkinci Başkanı İsmet İnönü‘nün tüm itirazlarına rağmen, karar hayata geçmiş. Hatta Anadolu‘da Ermeni komşularını saklayan Türkleri, cephe gerisinde Ermeniler sorun olur diyerek uyaran da Alman komutanlardır. Bugün Almanlar, kendi planladıları bir tehcirden bizi sorumlu tutuyorlar” diyen Kırlı, tarihi bir gerçeği dile getiriyor.