TÜİK, dün konut satışlarıyla ilgili önemli bir veri paylaştı.

Buna göre Türkiye genelinde geçen yıla göre konut satışları yüzde 48,6  azalmış.

Aslında bu veri, malumun ilamı.

Nitekim ekonominin içinde bulunduğu olumsuz koşullar, en çok  inşaat sektörünü vurdu.

TÜİK’in açıklamasında Bursa da var.

Buna göre Bursa’da geçen yıl haziran ayında 4 bin 243 konut satılırken, bu yıl haziran ayında sadece 2 bin 289 konut alıcı bulmuş.

Yani neredeyse yarı yarıya bir düşüş söz konusu.

Tıpkı İstanbul, Ankara ve İzmir’de olduğu gibi.

Bursa’daki bu vahim durumla ilgili sektörün paydaşlarından görüş aldım.

Bursa Emlak Müşavirleri Odası Başkanı Erdal Çelebi, konuttaki daralmanın 2 temel sebebi olduğunu söylüyor.

Birincisi konut faiz oranlarının yüksek olması, diğeri de mevduat faizlerinin fahiş oranlara çıkması.

Yani konuta ihtiyacı olanlar kredi çekip ev sahibi olamıyor, parası olan da konut almaktansa mevduatını yüksek faize yatırmayı tercih ediyor.

Mesela, vatandaşın 500 bin lirası var diyelim.

Konut alıp, 2 bin lira kira geliri elde etmektense, bankaya yatırıp yaklaşık 10 bin lira faiz geliri sağlamayı tercih ediyor haklı olarak.

Bunlar görünürdeki gerekçeler.

Bir de Bursa’ya özgü koşullar var.

O da Bursa’daki konut fazlalığı.

Erdal Çelebi’ye göre Bursa’da yaklaşık 50 bin ihtiyaç fazlası konut var.

Tüm bu etkenlerden dolayı Bursa’da konut satışları yarı yarıya azaldı.

Çelebi’nin dikkat çektiği bir başka nokta da ağırlıklı olarak orta ve üst gelir düzeyine hitap eden konutların üretilmesi.

Bir başka ifadeyle Bursalı müteahhitler, dar gelirli vatandaşa konut üretmiyor.

Çelebi soruyor:

“Asgari ücretle çalışan bir çift, 500 bin liralık bir daireyi nasıl satın alsın? Dar gelirli vatandaş ev almak yerine kirada oturmayı tercih ediyor.”

Peki tüm bu etkenler, konut fiyatlarını nasıl etkiledi?

Çelebi, konut fiyatlarının yaklaşık yüzde 20 düştüğünü belirtiyor.

Yani fiyatı satıcının değil, alıcının belirlediği bir dönemden geçiyoruz.

Galiba inşaat sektörünün tek kurtuluşu faizlerin indirilmesi.

O halde Merkez Bankası’nın 25 Temmuz’da beklenen faiz indirimi, hayati önem taşıyor diyebiliriz.

 

 Çare yüksek faiz indiriminde

 

TÜİK’in açıkladığı konut satışı istatistiğini İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Mustafa Andıç‘la da konuştuk.

“İyi gitmiyor konut satışları, maalesef satışları destekleyecek olumlu enstürmanlar da devreye sokulmadı” diyen Andıç, yeni konut projesinin neredeyse olmadığını hatırlattı.

Belediyelerde de yeni ruhsat talebi oldukça azalmış.

Ancak Andıç’ın vatandaşa tavsiyesi, devlet bankalarının enflasyona endeksli konut kredilerine başvurmaları, en azından bankalardan bilgi almaları.

Nitekim bu konunun pek anlaşılmadığını ancak cazip olduğunu düşünüyor Andıç.

Tüm bunlara rağmen Andıç, başkanı değişen Merkez Bankası’nın olası faiz indiriminin satışları olumlu etkileyeceğini düşünüyor.

Ancak faiz indiriminin düşük olmaması kaydıyla.

Andıç’ın vatandaşlara bir de çağrısı var.

Talep daralmasından dolayı, konut fiyatları gerçek değerinin hayli altında.

Yani yarın faizler düşüp, konut fiyatları artabilir.

Bu nedenle şu günlerde konut almak çok cazip.

Hatta, faizden elde edilecek gelirden bile daha karlı.

 

Krizi fırsata çevirmek

 

Ekonomik krize kadar inşaat hayli karlı bir sektördü.

Yüksek kar bırakan bir sektör haline geldiği için de  belediyeden 2 bin 500 liraya müteahhitlik belgesi alan herkes bu alana girdi  ve ihtiyaç fazlası 10 binlerce konut üretildi.

Sonuç ortada.

Belki kriz, ihtiyaç fazlası konutların erimesine yol açar.

Yani şerden hayır çıkar.

 

Altınşehir’de bir garip olay

 

Fotoğrafta gördüğünüz cami ve vinç Altınşehir’de çekildi.

Cami ve vinç?

Altınşehir Muhtarı Melahat Şenal’a sordum, işin aslını.

Camiyi yaptıran kişiler, minareleri yıkıyorlarmış.

Çünkü 50 metre yüksekliğindeki minareler depreme dayanıklı değilmiş.

Yıkıp, yerine daha mütevazı (25 metre yüksekliğinde) minareler yaptıracaklarmış.

Nitekim minareler olası bir depremde yıkılırsa, çevredeki villaların üzerine düşebilirmiş.

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Albayrak’la da görüştüm.

Caminin depreme dayanıksız olduğunu gösteren bir raporu hatırlamıyor.

Ancak araştırıp bilgi verecek.

Nerden bakarsanız bakın ilginç bir hadise.