Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

“Keşke başkan olmasaydım da iş talepleriyle karşılaşmasaydım”

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, binlerce iş talebi karşısında çözüm üretmediklerini, bu durumun kendisini derinden üzdüğünü söylüyor. Erdem, “En büyük sıkıntı çektiğim konu işsizlik oranlarının yoğun olduğu dönemde iş baskısına maruz kalmam. Bu konu duygusal olarak da beni çok etkiliyor. İnanır mısınız, keşke belediye başkanı olmasaydım da bu insanların düşüncelerini duymasaydım” diyerek içini döktü.

Başkan Erdem, gelecek dönem adaylığıyla ilgili de önemli mesajlar verdi:

“Aday olmaya henüz karar vermedim. Öncelikli hedefim dönemimi başarılı bir şekilde tamamlamak.” İşletmesi özel şahıslarda olan kapalı otopark ve Plaza 16 Nilüfer Belediyesi’ne geçiyor.  “Vatandaşlarımız otoparktan ya ücretsiz yararlanacak ya da sembolik bir rakam ödeyecek” diyen Erdem, Nilüferlilere müjde verdi.

Nilüfer Belediyesi, 2020’yi tarım yılı ilan etti. Amaç, köye geri dönüşleri sağlamak. Erdem, tarım projesini “Çiftçilerimizin daha fazla kazanmasını istiyoruz. Topraklarını bir firmanın kiralamasını veya imarla kat karşılığı müteahhite vermelerini istemiyoruz. Bizim hedefimiz toprak.  Türkiye’nin de buna ihtiyacı var. Biz bu projeyle denizyıldızı olmak istiyoruz” sözleriyle ifade etti.   

Bugün başladığımız Pazartesi Söyleşisi’nin ilk konuğu Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem.

Erdem, belediye başkanlığına ısındı mı?

Seçmenden nasıl talepler alıyor?

Belediyenin mali durumu nasıl?

Kongeleri nasıl yorumluyor?

1 yılını nasıl değerlendiriyor?

Gelecek dönem aday olacak mı?

Nilüfer’in en önemli projesi hangisi?

Belediyedeki değişim hizmetlere nasıl yansıdı?

Tümü bu söyleşide..


“MUTFAKTA OLMAYI SEVİYORDUM”

Belediye başkan yardımcılığı döneminizde sakin kişiliğinizle tanınıyordunuz. Belediye başkanlığı daha ağır bir sorumluluk. Ancak sizi yine çok sakin görüyoruz. Belediye başkanlığı sizi yormamış anlaşılan?

Ben mutfakta olmayı daha çok seviyordum. Başkan yardımcısıyken daha fazla alanda işler yapmak için çaba sarf ediyor, sorunlarla daha çok  yüz yüze olabiliyordum. Sayın Bozbey’i kolaylaştırıcı bir misyon da üstlenmiştim ve daha boş zaman bulabiliyordum. Belediye başkanlığına seçildikten sonra genel bir koordinasyonun içinde buldum kendimi. Yabancı değilim belediyeye ama yine de birçok konuyla iç içe kalabiliyorsunuz. Ani gelişen olaylarda hemen çözüm üretmelisiniz. Bu nedenle sıkıntılı olabiliyor. Alıştığım bir şey de değil. Açıkçası biraz zorlanıyorum gibi. Mimarlar odası başkanlığı yaptım ama aynı şey değil. Temsil, kürsüde konuşmak, ağırlamak, gülümsemek… Güzel bir şey ve   elimizden geleni yapıyoruz Nilüferlileri gülümsetmek için.

Yani belediye başkan yardımcısıyken daha mı mutluydunuz?

İkisinin görev alanı birbirinden farklı. Başkan yardımcılığı döneminde  personelle ilişkiler daha kolaydı. İşleri hemen tasarlayıp  yönlendirebiliyordum. Şimdi ziyaretçiler arasında günlük rutin işleri yapmak zorundasınız. Bu noktada ekibinizin  güçlü olması lazım. Ekip de güçlü  ama belki zamana ihtiyaç olduğu için bu yıl böyle geçti.

Seçim öncesinde başkanlık görevine çok istekli olmadığınızı biliyoruz. Geçen süre kaygılarınızı giderdi mi?

Evet Sayın Bozbey ile beraber başladım. Bozbey ile birlikte sonlandırırım diye planlıyordum. Ama Bozbey’in Büyükşehir adaylığı bizim buradaki düşüncelerimizi değiştirdi. Süreç içinde alternatif aday arayışına da girdik. Yine Bozbey’in yanında olmayı  tercih ediyordum ama adaylık bize kısmet oldu ve Nilüferliler de bizi tercih ettiler. Başkanlık sıkıntılı mı, iyi mi, değil mi, birden bire işin içine girdik ve 1 yılımızı da tamamladık. İyi geçti, alıştık. Zaten ilk yıllar sıkıntılıdır.  Ama bundan sonra  planladığımız işler yürür.

Seçmenden en çok hangi taleplerle karşılaşıyorsunuz?

Nilüferliler, en çok yeşil alanlarla ilgili düzenleme ve doğayla iç içe olma taleplerini iletiyorlar. Çocuklarının oynayabilecekleri alan istiyorlar. Diğer işlerde, uzun yıllardan beri ciddi bir becerimiz var Bozbey’le birlikte. Belediyeciliğin rutin işlerinde vatandaştan memnuniyet var.


“HERKES KENDİ İŞİNİ YAPMALI”

CHP kongrelerinde taraf olmamanız parti içinde bir sempati yarattı size yönelik. Nasıl dönüşümler aldınız?

Siyasetle belediyeciliğin birbirinden ayrılması gerekir. Siyasetçiler kendi işini yapacak, belediye başkanları olarak biz de kendi işimizi yapacağız. Tabii parti tüzüğümüz gereği, il ve ilçe başkanları  belediye başkanlarının  önünde. Bunu iyi bildiğimiz sürece onlar benim işime karışmayacaklar,  ben de onların işine karışmayacağım. Ama kişisel olarak bir oyum var ve sadece oyumu verirken taraf oldum.

Siz partinin işine karışmıyorsunuz. Peki partililer sizin işinize karışıyor mu?

Şu ana kadar öyle bir şey olmadı. Bu duruşu sergilediğiniz sürece de olmayacaktır. Hem niye olsun ki? Karşılıklı iyi ilişkiler varsa, onların  talepleri varsa belediyecilik açısından değerlendirip olur veriyoruz. Bizim siyasi tercih ve düşüncelerimiz olduğunda da onlarla paylaşıyoruz.


“İŞ TALEPLERİ ÇOK ÜZÜYOR BENİ”

Görev sürenizin 1 yılını doldurmak üzeresiniz. Karşılaştığınız tablo beklediğiniz gibi mi oldu?

Öngörülerimiz vardı. Ülkenin ekonomik koşullarının belediye çalışmalarına olan yansımasını yoğun şekilde hissettik. Ancak bütçesel çalışmalarımızdan olumlu sonuçlar aldık. Bütçenin yüzde  97’sini gerçekleştirdik. Ama tabii  devam eden ve geçmişten gelen işlerimiz vardı. Bu nedenle gider bütçemizi biraz aştık. O da devam eden işleri bir an önce bitirip, yeni dönemde yeni projelere hazırlık yapmak istememizden dolayı. Açıkçası daha fazla gelir bekliyoduk. Ama ekonomik  koşullar bizi zor durumda bıraktı. En büyük sıkıntı çektiğim konu işsizlik oranlarının yoğun olduğu dönemde iş baskısına maruz kalmam. Bu konu duygusal olarak da beni çok etkiliyor. İnanır mısınız, keşke belediye başkanı olmasaydım da bu insanların düşüncelerini duymasaydım. Çünkü tüm işsizlere çare bulmaya, çözüm üretmeye çalışsanız da herkese belediyede iş verme olanağınız yok. Özel sektöre yönlendirme yaparak, yılda 400-500 kişiyi işe yerleştirdik ama o kadar iş başvurusu var ki. Şu anda sayıyı bilmiyorum ama binlerce iş talebi aldık.  En çok üzüldüğüm konu budur.


“HENÜZ ADAYLIĞA KARAR VERMEDİM”

Bir daha aday olmayı düşünür müsünüz?

Tabii önümüzde 4 yıl var. Aday olur muyum? Şu an için bilmiyorum. Bu dönemi Nilüfer’i iyi bir şekilde yöneterek tamamlamak istiyorum. Seçime yakın bir zamanda değerlendiririm. Başka adaylar da çıkacaktır. Ama ben bu dönemi esas alıyor ve bu dönemi başarılı geçirmeyi hedefliyorum. Zaten adaylığınız sadece sizin tercihinize bağlı değil. Vatandaş  iyi yönetim sergilediğinizi görürse ve memnunsa der ki devam edin. İşte o zaman oturur değerlendiririz.

Belediyenin ne kadar borcu var? Borç miktarı yatırımları nasıl etkiliyor/etkileyecek?

Kısa vadede, uzun vadede ödenecek borçlarımız var. Bu yılki bütçemiz  445 milyon lira. Borcumuz ise 244 milyon lira. Yani bütçemizin altında bir borcumuz var. Bunun da sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Zaten her yıl bütçemizden yüzde 20 oranında borç ödemek gibi bir plan yaptık. Bir yandan hizmetleri yürütürken, diğer yanda da hizmetleri aksatmadan tasarruf ediyoruz.


“TARIMDA DENİZYILDIZI OLMAK İSTİYORUZ

Son söyleşimizde Nilüfer’i tarım kenti yapacağınızdan söz etmiştiniz. Bu hedefinizi açar mısınız?

Evet bu yılı tarım ve kırsal alan yılı ilan ettik. Neden? Çünkü 5 yıllık bir süreç vardı önümüzde. Tarım hedefimizin meyvelerini 3-4 yıl içinde alacağız. O yüzden bu yıla tarım hedefiyle başladık. Tarım Kooperatifimizi daha da güçlendireceğiz. 14 bin hektar yerleşim alanımız var ama bir o kadar da tarım alanlarımız var. Biz köylerde yapılan tarımı biraz daha aktif hale getirmeye çalışıyoruz. Çiftçimizi de bilinçlendirerek, 1 yıl sonra belki hayvancılığı da işin içine katarak yürümek istiyoruz. Tarımla ilgili ciddi teşvikler de var. Amacımız, teşvikleri bu kanal üzerinden yaparak kırsalda yaşayanlarının örgütlenmesini sağlamak. Kırsala daha fazla ekonomik girdi sağlayacağız. Alt yapı çalışmalarını yapıyoruz. O yüzden bu yılı tarım yılı ilan ettik.

Bu projenizin üreticiye yansıması nasıl olacak?

Yavaş yavaş katılacaklar. Biz çiftçilerimizin daha fazla kazanmasını istiyoruz. Topraklarını bir firmanın kiralamasını veya imarla kat karşılığı müteahhite vermelerini istemiyoruz. Bizim hedefimiz toprak.  Türkiye’nin de buna ihtiyacı var. Biz bu projeyle denizyıldızı olmak istiyoruz.

Yani tarım projenizle şehirden köye göçü sağlayacaksınız?

Neden olmasın? Dağ yöresinde hiç kimse tarım yapmıyor artık. Köyleri terk etmişler. Ama kentte de işsizlik hat safhada. Köye geri dönüşleri de sağlayamıyoruz. Köye geri dönüşleri sağlayarak tarıma da ekonomiye de katkı yapmayı planlıyoruz.


ARAÇ SAHİPLERİNE MÜJDE

Yap-işlet-devret modeliyle hayata geçen Belediye Hizmet Binası’nın altındaki kapalı otopark ve Plaza 16 diye bilinen işletmelerin artık Nilüfer Belediyesi tarafından işletileceğini duyuyoruz. Doğru mu?

Evet doğru. Plaza 16’yı 8 yıl önce ihale etmiştik. Bizim o mekanda sadece nikah dairemiz var. Plaza 16’nın arsası bizim. 8 yıl önce bütçemiz olmadığı için yap-işlet-devret modeliyle ihtiyacımız olan bir mekanı inşa ettik. Çünkü Ataevler’deki nikah dairesi yeterli değildi. Ama artık bu mekan bize ait olmalı. Teklifi yatırımcıya biz yaptık. Üst tarafta  aynı yatırımcının yap-işlet-devret modeliyle inşa ettiği bir spor tesisi var. Orada bizim de parselimiz var. O parselin bir kısmının hissesini yatırımcıya devrederek buranın tamamını belediyenin mülkiyetine geçirmeyi planlıyoruz. Bizim oraya ihtiyacımız var. Nilüferliler başka yere gitmesin nikah için. Fiyat politikamızı da ona göre yapacağız. Tüm faaliyetlerimizi o bölgede yapmamız lazım. Toplantılarımızı yapabilir, kongre turizmine katkı koyabiliriz. Kongre merkezi olarak düşünülebilir, kültürel etkinlikler yapılabilir. Meclis kararını aldık, encümen kararını da alıp tapu devirlerini gerçekleştireceğiz. Bazen bizi eleştiriyorlar ama biz Bozbey’le bu işi iyi beceriyorduk. Çünkü yap-işlet-devret yöntemiyle çok iyi işler yaptık. Cumhuriyet Meydanı’nın altı tamamen kapalı otopark. Bir işletmeci o alanın altını  otopark yapmak üzere talepte bulundu ve yap işlet devret modeliyle inşa etti. Alan, aslında Maliye’ye aitti ve karşılığında ciddi bir kira ödüyoruz. Yıllık 150-200 bin liralık bir kira bedeli var. Vatandaşlar otoparka  ciddi bir para ödediği için sıkıntı oldu. Vatandaşa hizmet için otoparkın belediyeye geçmesini istiyoruz. Yatırımcıyla teknik konuları konuşuyoruz.

Arsa takası mı yapılacak?

Olabilir arsa takası yapabiliriz, hemen nakit akışı yapamayız. Yatırımcı da sıcak yaklaşıyor arsa takasına. Oturup pazarlık yapacağız.

O halde otopark fiyatı düşecek mi?

Evet. Ya ücretsiz olacak ya da sembolik bir ücretle yararlanmasını öngörüyoruz. O bölgede seçim zamanı maalesef Büyükşehir Belediyesi,  ücretsiz diye pankart asıp,  çukur,  toz, toprak içinde bir otopark yaptı. Buna içimiz el vermiyor. Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı açık otoparkın Nilüferlilere yakışmadığını düşünüyoruz. Zaten o alan da Maliye’ye aittir. Biz kültür merkezi yapmak için istiyoruz ama vermiyorlar.

Büyükşehir Belediyesi’nin hamlesi mi size buna itti?

Hayır, hayır daha önce de Sayın Bozbey’le görüşmüştük ama kapalı otoparkın yatırımcısı sıcak bakmıyordu. Bugün süreç daha olumlu  yürüyor.

Belediye başkan yardımcılığı değişimi ve personel rotasyonları hizmet kalitesine nasıl yansıdı?

Tabii nasıl yansıdığını Nilüferliler görecek. Daha önce de çalıştığımız arkadaşlarımız vardı ama yeni dönemde çalışma arkadaşlarımızı  değiştirmekten yana tavır aldım.  Ama bu asla  eski çalışma arkadaşlarının yetersizliğiyle ilgili bir şey değil. Ben takım oyununu yeniden yaratmak için çaba sarf ettim. Bunun başarılı olup olmayacağını gerçekten bilmiyorum. Bu bir riskti. Yürüyen bir durum vardı ufak dokunuşlarla yapılabilirdi ama biz riski göze alarak adım attık. Bir takım oyunu oynayacağız ve herkes bulunduğu alanda yetkin olup birlikte kararları alacağız dedik. Arkadaşlarımız bu 1 yıllık süreci iyi değerlendirdiler. Bundan sonra daha verimli olacak.


“ANADOLU ARASTASINDA KAYNAK SORUNU”

Son olarak Nilüferlilere nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

İlk 1 yılda  aslında önümüzdeki 4 yılın planlamasını yaptık. Geçmişten gelen projeler vardı.Onları hemen hemen tamamladık. Haziran ayında geçmişten gelen proje kalmayacak. Bir tek Anadolu Arastası var. Bir  iki yerde kredi çalışması yaptık ama orada bir sıkıntı yaşayabiliriz veya başka yöntemlere başvuracağız. Bizim hedefimiz derneklerle işi  yürütmekti. Derneklere başka bir yer verebiliriz. Finans sorunu belediyeye kalırsa 4-5 yıl daha proje bitmez. Mutlaka dış krediye ihtiyaç var. Maalesef  yatırım bütçeleri eskisi gibi belediyelerde değil, mutlaka ek kaynaklar gerekiyor. Bu konuda hükümete öneri de verdik. En azından taşıt vergisinden pay verilmesi lazım ilçe belediyelerine. Çünkü o arabalar havayı kirletiyor, otoparkları ve yolları meşgul ediyor. Binayı kullanıyorsunuz ve vergisini veriyorsunuz. Araç sahiplerinden ise vergi alamıyoruz. Araçlardan da vergi almalıyız.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X