Envai çeşit domatesler, morlu, beyazlı, patlıcanlar, boy boy biberler ve biberiyeler, çeşit çeşit ayçiçekleri, fasülyeler, 15 tür kabak, mis gibi kokan kekikler, naneler, aynısefa çiçekleri, lavantalar, melisa ve ada çayları…
Birbirinden özel, birbirinden güzel, birbirinden renkli ve lezzetli tam 400 çeşit, 250 ürün…
Ve en önemlisi katkısız yani tamamen doğal…
Efendim insanın başını döndüren, çeşit çeşit doğal ürünün yetiştiği, bitkisel lunaparkı andıran Nilüfer Kent Bostanı’ndaydık dün sabah kameraman arkadaşım Bircan Örsel, Nilüfer Belediyesi Basın Danışmanı Hülya Güven ve Nilüfer Belediyesi Basın Bürosu Sorumlusu Hasiye Yiğitbay ile birlikte.
Burası 7 dönüm, 70 parsellik bir arazi.
Nilüfer Belediyesi öncüğünde, tarıma teşvik, çiftçiye destek ve yerli tohum üretme amacıyla kurulmuş bostan Ürünlü’de.
Nilüfer Belediyesi Kırsal Alan Koordinatörü Arca Atay ile bostanı gezdiğimizde hiç görmediğimiz ürünlerle karşılaştık.
Mesela Belozom isimli beyaz patlıcan…
İsmini Bulgaristan’ın bir kasabasından alan patlıcanın tohumu da bu ülkeden getirtilmiş.
Türkiye’nin çeşitli kentlerinden hatta dünyanın birçok ülkesinden tohum bulabilirsiniz bu bostanda.
Bostanda ekilen tohumların verimliliği ölçülüyor ve daha sonra isteyen üreticiye ücretsiz dağıtılıyor.
Sağlıklı yaşam kavramının öne çıktığı günümüzde tıbbı aromatik ürünlerin hammaddeleri de bu bostanda yetişiyor.
Safran çiçeği mesela.
Üretimi hayli meşakkatli olan bu çiçek, dünyanın en pahalı bitkisi olarak biliniyor.
Nitekim kozmetik ve kimya sanayinde kullanılan çiçeğin baharatı çok pahalı.
Arca Atay, “Bir dönüm arazide bir ay çalışırsanız, 1 kilo safran çiçeği elde edersiniz. 1 kilo ürünün değeri de 40-50 bin lira!” dedi.
Aynısefa çiçeği…
Bu çiçekten elde edilen yağ, yaraları iyileştiriyor.
Kekikten elde edilen yağlar, pazılar ve tütün ürünleri de yine bu bostanda yetişiyor.
Tarıma ilginiz varsa, yolunuzun Ürünlü’ye düşmesini beklemeden, Nilüfer Kent Bostanı’na mutlaka uğrayın.
Ufkunuz açılacak, yeni ürünlerle tanışacak ve belki de bir iki dönüm toprak alıp, tarım yapacaksınız.
Kompost merkeziyle atıkların geri dönüşümü sağlanıyor
Bir pazarda, ne kadar sebze atığı çöpü boyluyor biliyor musunuz?
3 ton!
Bu sadece 1 pazarda israf olan atığın miktarı.
Bursa’da günde kaç pazar kuruluyor, bir ayda ne kadar sebze atığı çöpe gidiyor, varın siz hesap edin.
Nilüfer Kent Bostanı’nda kompost merkezinde bir geri dönüşüm makinesi var.
Bitkisel atıkları bu makineye atıyorsunuz, yaklaşık bir haftalık işlemden sonra gübreye dönüşüyor atıklar.
Elde edilen gübre de tarımsal ürünlere doğallık kazandırıyor.
Yani hem tonlarca atık israf edilmemiş oluyor hem de doğal tarıma katkısı oluyor.
Tohum kütüphanesi
Nilüfer Kent Bostanı’nın ‘kozmik odasını’ da gezdik.
Tohum kütüphanesi…
Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından getirtilmiş ve denenmiş yüzlerce çeşit doğal tohum, işte bu merkezde saklanıyor.
Tohumların saklandığı kavanozların üstünde isimler yazılmış.
İçerisi klimayla soğutuluyor.
Ama enerji de doğal!
Nitekim, enerji güneş enerji paneliyle sağlanıyor.
Betondan toprağa
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, bu dönemi tarım dönemi ilan etti.
Tesadüf bu ya, 100 yılda bir rastlanan pandemi de Nilüfer Belediyesi’nin tarım hedefiyle örtüştü.
Nitekim insanlar, pandemi sürecinden sonra tarıma müthiş ilgi duymaya başladı.
Örneğin pandemi sürecinde Nilüfer Belediyesi’nin dağıttığı 200 bin fide kapış kapış gitmiş.
Nilüfer Kent Bostanı’na olan ilgili de epey artmış pandemiyle birlikte.
Ancak Ürünlü’deki bostan, Konaklı’da düşünülen büyük tarım projesinin bir provası.
Nitekim Konaklı’da çok büyük bir arazide, tarımsal üretimin yapılacağı, işleme ve kurutma tesislerinin de içinde olduğu bir proje planlanıyor.
Henüz ilgili kurumlardan izinler alınamadığı için projeyle ilgili çok fazla detay yok.
Ancak Nilüfer Belediyesi, bu dönem kent ile kırsalı bütünleştirecek, tarımsal kalkınmayı önceleyen projeleri hayata geçiriyor.
Doğrusu Nilüfer betona doymuştu.
Beton projelerden ve yap-işlet-devret adı altında kebapçı açmaktansa tarımsal projeleri hayata geçirmeli.