Bursa 1. Bölge:

-İsmail Tatlıoğlu: Son derece isabetli bir tercih. Birikimi, hitabeti ve  temsiliyetiyle göz dolduran bir aday.

-Sami Bilge: Demokrat Sami lakabıyla anılan Sami Bilge, listenin sürprizi.  Listenin tepesinde adaylık bekleyen ağır topların tepkisini içten içe  çekmiş olabilir ancak performansıyla eleştirileri bertaraf etmek yine kendisinin elinde.

-Selçuk Türkoğlu: Tam bir taban adayı. Binlerce öğretmenin işini gördü bugüne kadar. Listeyi sürükleyebilir.

-Yüksel Yılmaz: Listenin ikinci süprizi. Ülkücü camiada karşılığı olan bir aday. Ayrıca Bursa, İyi Parti’nin kalelerinden biriyse, onun katkısı çok büyük. 4. sıraya konulması stratejik. Haleti ruhiyesi nasıl bilmem ancak il başkanlarını milletvekili yapacaklar diye bir kural da yok.

2. Bölge

-Ahmet Kamil Erozan: Cv’si son derece parlak. Mudanyalı ancak yıllarını Ankara bürokrasisinde geçirmiş, başarılı bir diplomat. Sandığa katkısı ne olur bilmem ancak temsiliyet bakımından önemli bir isim.

-Hasan Toktaş: İnegöl siyaseti ondan sorulmaz elbette ama bu ilçede çevresi ve ülkücü camiada saygınlığı olan bir aday. Çok çalışırsa, partisinin oylarını arttırabilir.

-Adnan İslamoğulları: Meslektaşımız. Ülkücü camiada entellektüel yanıyla tanınıyor. Tanınırlılığı yazılarından olabilir.

-Serpil Aslantürk: Bir meslektaş daha… Listenin 3. ve 4. sırasına medya camiasından iki ismin yazılmasının mantığını ben anlamadım.

 

İnce’nin adaylık fitilini Sarıbal yakmış

 

Muharrem İnce, katıldığı televizyon programında adaylığıyla ilgili son derece ilginç bir detayı paylaştı:

“Partide beni aday olarak görmek isteyenler, karşıma çıkıp beni acımasızca eleştirenler dahil, bana açık açık oy vermeyenler dahil… Zaten bu fitilin ateşini kim yaktı biliyor musunuz? Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal. İlk o başlatmıştır. Bana verilen yanıt, “Muharrem İnce  en çok oyu onunla alırız” oldu. Bu açıklamayı ilk yapan kişidir Orhan Sarıbal. Peki Orhan Sarıbal kimdir? Parti içi yarışların hiçbirinde beni desteklememiş bir arkadaşımızdır. Ama bugün yine buraya gelirken, bana dikkat edilecek konularda mesajlar göndermiştir.”

İnce’nin açıklamalarını okuyunca Orhan Sarıbal’ın miletvekilliğinin ilk yıllarında partisinin birçok toplantısında kürsüde yaptığı konuşmalarını anımsadım.

İnce’yi kıyasıya eleştiriyordu, ‘acımasızca’ yükleniyordu.

Bugün ise İnce’yi destekleme noktasına gelmiş Sarıbal.

Ne için?

Partisinin en fazla oyu Muharrem İnce’yle alacağını gördüğü için.

Orhan Sarıbal’ın bu yaklaşımı fevkalede önemli.

Eğer bu yaklaşım partinin tüm birimlerine hakim olur, yani CHP’liler parti içi rekabeti genel iktidar mücadelesinin önüne koymaz, hırsları akıllarının önüne geçmezse, işte o zaman CHP’de birşeyler de değişiyor demektir.

Sarıbal’ın tavrı da bu değişimin bir işareti olabilir.

 

Uludağ Üniversitesi’nin istikrarlı gerileyişi

 

Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı eski Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala sosyal medya hesabından paylaşmış, Uludağ Üniversitesi’nin içinde bulunduğu durumu.

Uludağ Üniversitesi, dünya üniversiteleri sıralamasında 2017-2018 döneminde 2011-2012 dönemine göre 386 sıra geriye düşmüş.

Dünyadaki üniversitelerin akademik performanslarının yer aldığı sıralamada Türkiye’den ODTÜ 532. sırada yer alırken, bizim Uludağ Üniversitesi 1248. sırada yer alıyor.

Yani ilk binin içinde bile değil Uludağ Üniversitesi.

Pala, bu vahim tablo için, “Kentimizin göz bebeği üniversitemizin uluslararası sıralamalarda ilk bin üniversite arasına bile girememesine ve her geçen yıl sıralamada daha geriye düşmesine seyirci kalmamalıyız” değerlendirmesini yapmış.

Demek ki neymiş, yeni bina yapmaya çalışarak (Ortada henüz bina da yok) üniversiteler gelişmiyormuş.