Diğer partilerin tüm itiraz seslerine rağmen, gelişmeler 2019 seçimlerine AK Parti ile MHP’nin ittifakla gireceğini işaret ediyor.

Bu cepheye Büyük Birlik Partisi’nin de katılacağını öngörebiliriz.

Söz konusu ittifakı bir cephe olarak tanımlamak gerekirse milli ve yerli cephe ifadesini kullanabiliriz.

Ancak, bu tanımı yapmanız halinde, hayır blokunu oluşturan tüm siyasi partileri gayri milli olarak konumlandırmanız gerekir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, tek bir seçmeni küstürmemek adına, hayır blokunu gayri milli olarak tanımlayacağını düşünmüyorum.

Ancak, Türkiye’nin savaş koşullarında olduğu savından hareketle, yerli ve milli unsurların tıpkı Kurtuluş Savası’nda olduğu gibi aynı cephede birleşmesi gerektiğini söylemekten geri durmayacaktır Cumhurbaşkanı.

2019 seçimlerine epey bir zaman varken, Bahçeli’nin ittifak çıkışının şifrelerini çözmek zor olmasa gerek.

MHP, tek başına yerel ve genel seçimlere girmekten sakınıyor.

Bunun iki önemli sonucu olacağını öngörebiliriz.

İlk seçimde alacağı düşük oy oranı Bahçeli’nin genel başkanlığını yeniden tartışmaya açacaktır ki, MHP lideri bir kez daha bu tartışmayı yaşamak istemiyor.

Ayrıca MHP’nin oy oranının düşük çıkması halinde, AK Parti’ye olan katkısı tartışılacaktır ki, bu da Bahçeli’nin yara almasına neden olur.

O halde, AK Parti ile ittifakın tam zamanıdır.

Bu ittifak, AK Parti ile MHP’nin yerel seçimlere beraber girmesini de sağlayacak.

İttifakın  bir diğer sonucu da erken seçim olacaktır.

İYİ Parti’nin tam anlamıyla örgütlenmeden, HDP’nin toparlanmadan yapılacak erken seçim, sağ-muhafazakâr seçmeni konsolide edeceği gibi, 2019’da Erdoğan’ı başkan yapabilecek son derece pragmatist ve rasyonel bir hamle olarak karşımızda duruyor.

Tüm bu olasılıklar ışığında Bahçeli’nin, kendisi açısından doğru bir hamle yaptığını söyleyebiliriz.

 

10 Ocak, kutlamalar ve KADEM

 

Gerek telefonla, gerekse de gazeteye gelip 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayan dostlarımıza teşekkür ederim.

Çok anlamlı kutlamalar aldık dün.

Mesela Bursa Emniyet Müdürlüğü SMS ile bir kutlama geçmiş.

Bursa Emniyet Müdürü Osman Ak, Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar’ı da kutlamış.

İlk kez bir Emniyet müdüründen 10 Ocak kutlaması aldık.

Ak’a teşekkür ederiz.

UEDAŞ’ın başarılı iletişimcisi Melek Poyraz, kurumu adına bir fidan bırakmış gazetecilerin masasına.

Şahinkaya Koleji’nin dünya tatlısı minik öğrencileri, bir demet papatya ile abilerinin ve ablalarının günlerini kutladılar.

Saadet Partisi yöneticileri, bir adet karanfil, bir çift güzel sözle bu yıl da unutmadılar gazetecileri.

10 Ocak dolayısıyla gazetecileri ayaklarına çağırıp, kahvaltı verenlere, yemek yedirenlere örnek olsun bu zarif davranışlar.

Dün konuklarımız arasında gençler de vardı.

Kadın ve Demokrasi Derneği’nin genç üyelerinden Melek Temel, Kağan Çakır ve İlayda Berfu Eren…

Kağan Çakır, meslektaşımız Şerif Çakır’ın oğlu.

KADEM’e, genç olmak koşuluyla erkekler de üye olabiliyormuş.

Kağan Çakır da Melek Temel’in yardımcısıymış.

Doç. Dr. Emine Sare Aydın Yılmaz’ın başkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın yönetim kurulu üyesi olduğu KADEM, kadınların özellikle akademik yönden gelişimini sağlamaya dönük hizmetler veren, iktisadi ve sosyal alanlarda güçlenmesini amaçlayan kamu yararına bir dernek.

Bursa’da da son derece faydalı işler de yapıyorlarmış.

Mesela Görükle’de 300 öğrencinin barınacağı bir kız yurdu inşa etmişler.

Derneğin kapısını çalan kadınlara hukuki yardımın dışında eğitimler de veren KADEM, Batman’da bin çocuğa mont hediye edecekmiş.

Bu projenin adı da, “Onun ayağı, senin de yüreğin ısınsın.”

Düzenli olarak siyasetçileri gençlerle de buluşturuyor bu dernek.

Geçen hafta Sedat Yalçın gelmiş, bu hafta Alinur Aktaş, gelecek hafta da Faruk Çelik gelecekmiş panele.

Tebrikler gençler, tebrikler KADEM…

 

Kongre notları

 

CHP Bursa İl Kongresi bitti ancak yansımaları sürüyor.

Biz de, kongre salonunda tuttuğumuz  notlarımızı paylaşıyoruz birkaç günden bu yana.

Kongrede dikkat çeken detaylardan biri de, tek tek isimlerini paylaşamayacağım eski il başkanlarının ve eski milletvekillerinin birçoğunun orada olmayışıydı.

En önemlisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Bursa’ya gelmemişti.

Neden?

Çünkü Bursa kongresi gergin ve çift adaylı olduğu için.

Ancak, son zamanlarda kazanılabilecek belediyeler arasında saydığı bir kente gelmedi Kılıçdaroğlu…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin kadın kolları  kongresine bile geliyorken, Kılıçdaroğlu’nun Bursa’ya gelmemesi tartışılacak bir hadise.