Başlıktaki ifadeyi rahatlıkla kullanabiliriz artık.
Nitekim aralarında İnegöl’ün de olduğu ilçelerin il olmasını içeren maddenin, Kanun Hükmünde Kararname‘ye girdiği belirtiliyor.
Yani olağanüstü bir gelişme olmazsa, önümüzdeki günlerde İnegöl’ün il olması hayata geçecek.
Söz konusu KHK henüz yayınlanmasa da Ankara‘dan gelen haberlere göre, çalışmalarda sona gelindi.
Sadece İnegöl değil elbette.
Antalya’nın Alanya, Ankara’nın Polatlı ve Balıkesir’in Bandırma ilçelerinin de il olacağı öne sürülüyor.
Hatırlarsanız, hükümet Hakkari ve Şırnak‘ın ilçe, Cizre ve Yüksekova’nın il olmasını, Hakkari ile Şırnak’ın isminin değiştirilmesini öngören yasa tasarısını, Meclis Genel Kurulu‘na gelmeden çekmişti.
Şimdi hem bu değişikliklerin, hem de aralarında İnegöl’ün de olduğu bazı büyük ilçelerin il olmasını içeren maddelerin Kanun Hükmünde Kararaname ile ilan edileceği iddia ediliyor.
Böylece yıllarca il olmayı hayal eden İnegöllülerin beklentileri de karşılanmış olacak.
Bedrettin Yıldırım’dan öz eleştiri
Malum, dün 100 binlerce öğrenci ders başı yaptı.
Tartışmalar gırla gidiyor.
Eğitim sendikaları, 1 milyon öğrencinin öğretmensiz kaldığını iddia ederken, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, öğretmen açığı iddialarını kesin bir dille reddediyor.
Bu tartışmalar bir yana, dün AK Parti 24’üncü Dönem Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım’dan son derece sarsıcı bir açıklama geldi.
Yıllarca öğretmenlik ve okul idareciliği yapan Yıldırım, milletvekilliği döneminde de Milli Eğitim Komisyonu üyesiydi.
Yıldırım, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, samimi ifadelerle öz eleştiri yapmış:
“Bugün, 19 Eylül. Birçok ülkeden daha fazla nüfusa sahip olan ülkemizde ilk ve orta öğretim okulları eğitime başlıyor. AK Parti hükümetlerinde ne yazık ki en çok değişen, milli eğitim bakanları oldu. Sayın İsmet Yılmaz altıncı bakan. Bu tabii, hem eğitim-öğretimi hem de öğretmenlerimizi çok etkiledi. Esasen milli eğitim politikamız hiç milli olamadı, bizim hükümetler dönemimizde de esasen milli eğitim politikamız malesef olmadı.Çok güzel eğitim binaları yaptık, bedava kitap dağıttık ama derslerin muhtevasına bir türlü sıra gelemedi. Muhtevayla ilgili bilgilendirmeyi başkalarına havale ettik. Öğretmenlerimizin özlük hakları ve moral değerleri bizi hiç ilgilendirmedi. Aksine sendikal yarışta onları kemiyet (nicelik) olarak dikkate aldık. Çok sayıda öğretmen atamamıza rağmen eğitim kalitesinde iyileşmeyi başaramadık ve kaliteyi de başka yerlere havale ettik. Ülkemiz alçakça ve haince 15 Temmuz darbesiyle karşı karşıya kaldı. Bu eğitim yılında önemli bir dönüşümü inşallah yakalarız. Devlet kendi okullarında milli ve manevi değerlerle mücehhez bir nesil yetiştirmenin kapısını aralar. Kitaplardaki lüzumsuz ve gereksiz bilgiler yerine kendi milli değerlerimizin öne çıkarıldığı bir müfredatı öğretmenlerimizin eline veririz. Ayrıca önemle eğitim yöneticiliğinde ehliyet ve liyakat esaslarını dikkate alan bir anlayışı benimseriz. Bu vesileyle 2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı’nın başta öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve velilerimize hayırlı olmasını Allah’tan niyaz ediyor, yeni okula başlayacak yavrularımıza başarılar diliyorum.”
Ulcay, Torun ve Özdemir’i davet etmedi
Uludağ Üniversitesi’nde ilginç gelişmeler yaşanıyor ve son yılların en tartışmalı rektörlerinden Yusuf Ulcay‘la ilgili haberlerin ardı arkası kesilmiyor.
Son olarak kendisinin ismini taşıyan küfür ve hakaretlerin havada uçuştuğu sosyal paylaşım hesabıyla gündeme gelmişti Ulcay.
Ulcay’ın ismini taşıyan hesap hala kapatılmadı.
Kapatılmasına dair hiçbir girişimin olduğunu da duymadık.
Ayrıca Ulcay bugüne kadar, “Bu hesap benim değil” demedi.
Dün ise Uludağ Üniversitesi‘nin akademik yıl açılış töreni vardı.
Ulcay açılış törenine AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun ve CHP İl Başkanı Şadi Özdemir‘i davet etmezken, MHP İl Başkanı Tevfik Topçu’ya davetiye göndermiş.
Ulcay ile Torun arasında veya Ulcay ile Özdemir arasında bir sorun olduğuna dair haber yok.
İnsanın aklına 2 olasılık geliyor:
Ulcay, Torun’u davet etmeyerek AK Parti içindeki bir kanada, Özdemir’i de çağırmayarak iktidar partisine mesaj mı vermek istiyor?
Ya da Ulcay’ın gündemi, iktidar ve ana muhalefet partilerinin il başkanlarını davet etmeyecek kadar meşgul mü?