Emek Yağ‘ın üst düzey yöneticilerinen Yıldıray Çamlık‘la, senfoni konserlerinde tanışmıştık.
Senfonin 29 Ekim Özel Konseri’ne değindiğim yazıda, Bulgaristan’da ilk kez opera izleyen Atatürk’ün Şakir Zümre’ye anlattıklarını aktarmıştım.
Peki kim bu Şakir Zümre?
Yıldıray Çamlık, Şakir Zümre‘nin kim olduğuna dair elektronik mektup yollamış.
Türkiye Cumhuriyeti‘nin ilk savunma sanayicisidir Şakir Zümre.
Ancak fabrikasını kapatmak zorunda kalmıştır.
Bugün, savunma sanayini geliştirmek için hükümet özel bir politika izliyor.
Peki biz neden milli burjuvazimize fabrikasını kapattırdık yıllar önce.
Üstelik savunma sanayi gibi, stratejik bir alanda…
Gelin bu pazar, Şakir Zümre‘nin ibretlik hikayesini, Yıldıray Çamlık‘tan dinleyelim:
“Sanayici bombacı Şakir Zümre. Bizim kusak soba markası olarak hatırlar. Cumhuriyet döneminin ilk sanayicilerinden biri, İstiklal Savaşı’nın ilk Türk özel uçak bombası fabrikasının kurucusu. Savunma sanayi alanında üretim yapan, Türkiye’nin ilk ve en büyük özel sektör fabrikasının temelleri 1925 yılında İstanbul, Haliç‘te atıldı. Fabrika, Türk girişimci Şakir Zümre tarafından ve tamamı yerli sermayeyle kuruldu. Fabrikanın kurucusu Şakir Zümre, 1885 Varna doğumludur. Varna‘da ilk ve ortaokulu bitirdikten sonra lise ve yüksek eğitimini Cenevre’de tamamladı. 1908’de Cenevre‘de Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Birinci Dünya Savaşı‘nda, Varna Türk milletvekili olarak Bulgar Parlamentosu‘nda bulundu. Ve o yıllarda Sofya‘da görevli Türk Askeri Ataşe, Yarbay Mustafa Kemal Bey (Atatürk) ile yakın arkadaşlık kurdu. Şakir Zümre ile Atatürk arasında Sofya‘da başlayan yakın arkadaşlık ve dostluk, Türkiye’nin Ulusal Bağımsızlık Savaşı yıllarında da artarak devam etti. Mareşal Fevzi Çakmak’ın yakın akrabası olan Şakir Zümre, Anadolu‘da bağımsızlık savaşı veren ulusal güçlere, yurt dışından silah ve cephane göndererek, imalat-ı harbiye konusunda uzman, usta ve teknisyen bularak hizmet etti. Bu hizmetlerinin karşılığında TBMM tarafından İstiklâl Madalyası ile ödüllendirildi. Büyük zaferin kazanılmasından ve Cumhuriyet’in ilanından sonra Türkiye‘ye geldi. Atatürk’ün uygun görmesiyle Türkiye‘nin savunma sanayinde ilk özel sektör fabrikasını kurdu. Şakir Zümre uzun yıllar Türk ordusunun gereksinimi olan silah ve cephanelerin üretimini yaptı. Şakir Zümre Bulgaristan‘dan getirilen yabancı usta ve teknisyenlerle ilk yapıma başlamış ve kısa süre sonra fabrikada yerli işçi ve usta yetiştirmeyi başarabilmişti. Ve 30’lu yıllarda artık fabrikanın tüm personeli Türkler’den oluşmaktaydı. Fabrikanın çalışmaları ise artık çok daha geniş bir alana yayılmıştı. Türk ordusunun Hava Kuvvetleri’nin ilk cephane gereksinimleri de Şakir Zümre Fabrikası tarafından üretilmiştir. Türk Deniz Kuvvetleri‘nin gereksinimi olan çeşitli boylardaki su bombaları ve cephaneler de fabrikanın seri üretimleri arasındadır. İlk Türk denizaltı su bombaları da bu fabrikada üretilmiştir.Türk Kara Kuvvetleri’nin gereksinimi olan silah ve cephaneler, Şakir Zümre Fabrikası’nda üretildi. Şakir Zümre Fabrikası çeşitli ülkelerden siparişler almış ve yurt dışına da üretimler yapmıştır. Yunan ordusunun bomba gereksinimini karşılamak üzere 1937 yılının Şubat ayında Yunanistan’la yapılan 1,5 milyon liralık ‘iş sözleşmesi’, Türkiye’de büyük bir ekonomik zafer olarak değerlendirilmiş ve gazetelerimizin birinci sayfalarında önemli haberler arasında yer almıştır. Türk savunma sanayi tarihinde önemli ve şerefli bir yere sahip olan bu fabrika, ülkemize çok büyük ve unutulmaz hizmetlerde bulundu. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesi ve Türkiye’ye yapılan Amerikan silah yardımlarından sonra Şakir Zümre Fabrikası savunma sanayi üretimlerine son vermek zorunda kalmıştı. Bu tarihten sonra tarım aletleri, pik malzemeden yapılmış sıhhi tesisat malzemeleri, elektrik kofraları gibi ürünlerle üretimine devam etmiştir. Şakir Zümre adını bir marka biçimine getiren ve Türk halkının belleğinde iz bıraktıran, üretmiş olduğu ünlü Şakir Zümre sobalarıdır. Fabrika, 1946 Haziranı’nda anonim şirkete dönüştürülmüş, kurucusu Şakir Zümre’nin 16 Haziran 1966’da yaşamını yitirmesinden sonra 1970 yılında kapatılmıştır”
CHP’de muhalefet hareketi başladı
Dün CHP için hareketli bir gündü.
Bir yanda Ankara Park Otel‘de 2012-2014 döneminde il başkanlığı yapmış CHP’liler toplantı halindeydi.
Bu toplantıya Bursa eski İl Başkanı Metin Çelik de katıldı.
Diğer yanda Muharrem İnce‘nin nabız yoklama kıvamındaki temasları sürdü.
Bu arada Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan ikilisi, İzmir‘de bir haraket başlattılar.
Ayrıca Metin Feyzioğlu’nun da ismi geçiyor.
Ve elbette Fikri Sağlar da var…
Ancak bu kadar fazla sayıda aday Kemal Kılıçdaroğlu‘nun yeniden genel başkanlığa seçilmesini sağlar.
Peki Bursa‘da durum ne?
Metin Çelik ve Ahmet Memişoğulları‘nın başını çektiği grup Umut Oran‘ı destekliyor.
Gürhan Akdoğan‘ın ekibi şimdilik beklemede.
İl Başkanı Zafer Yıldız‘ın delege üzerinde etkisinin olacağı düşünülmüyor.
Mustafa Şenyurt’un Fikri Sağlar‘ı desteklemesi sürpriz olmaz.
Nilüfer‘deyse Muharrem İnce destekleniyor.
Yani, Bursa delegasyonu, Muharrem İnce‘nin aday olduğu kurultayda olduğu gibi yine Kılıçdaroğlu‘na epey fire verdirtecek gibi görünüyor.