Tam 3 milyon 674 bin 588 kişiye ulaşmış Türkiye’deki Suriyeli sayısı.

Ve Suriyelilerin nüfusa oranı da yüzde 4,48’e çıkmış.

Yani neredeyse 20 kişiden biri Suriyeli.

Bursa’da ise Suriyeli misafirlerimizin oranı ülke ortalamasının da üzerinde.

Bursa’daki Suriyeli sayısı 177 bine dayanırken, kent nüfusuna oranları yaklaşık yüzde 6.

İstanbul’da 3,65, Ankara’da 1,72, İzmir’de 3,40 üstelik.

Bu şu demek:

Bursalılar Suriyelilerin yükünü İstanbullulardan ve İzmirlilerden yaklaşık bir kat, Ankaralılardan da neredeyse 4 kat daha fazla çekiyor.

Bu köşenin takipçileri Suriyeliler meselesine ırkçı ve şoven bir yaklaşımla bakmadığımı, aksine Anadolu’nun bir göç ve hoşgörü coğrafyası olduğunu sürekli hatırlattığımı biliyorlar.

Ama bu durum, ortada bir sorun olmadığı anlamına gelmiyor.

Ayrıca sorunu yaşayanlar bilirler.

Mesela aynı apartmanda yaşamak zorunda kaldıkları Suriyelilerin gece geç saatlere kadar gürültülerini çekmek zorunda kalanlar…

Veya çocukluk hatıralarıyla dolu mahallelerinin Arapça tabelalarla donatılmış adeta bir Suriye mahallesine dönüşmesine tanık olanlar…

Ya da emeklerini ucuza kiralayan Suriyeliler yüzünden işsiz kalan Türk emekçileri…

Üstelik çözüm bulunamaz, yani Suriyeliler evlerine gönderilemezse, her geçen gün sayıları arttığı için sığınmacı sorunu kartopu gibi büyüyecek.

AK Parti Bursa Milletvekili Müfit Aydın‘la, Barış Pınarı Harekatı’nın ardından Suriyelilerin eve dönüşünü konuşuyoruz.

Aydın’a göre, en az 1 milyon Suriyeli güvenli bölgeye yerleşecek.

Ancak dönüş hemen olmayacak.

Çünkü güvenli bölge henüz güvenli değil.

Onlarca bubi ve kapı kollarına kadar gizlenmiş bombalı tuzakların, yer altındaki tünellerin ve mayınların temizlenmesi uzun zaman alabilir.

Aydın, bu nedenle Suriyelilerin eve dönüşünün zaman alabileceğini düşünüyor.

Ancak Aydın, Türkiye’de iş kurmuş iş insanları veya doktor, mühendis gibi ekonomik özgürlüğü elinde olan Suriyeliler dışında çoğu yoksul sığınmacının vatanlarına dönmek için istekli olduğunu düşünüyor.

“Hubbu’l-vatan mine’l-iman diye bir hadis-i şerif vardır. Yani Tükçe karşılığı ‘vatan sevgisi imandandır.’ Suriyeliler de vatanlarına dönmek, tarlalarını sürüp, topraklarını biçmek istiyorlar” diyen Aydın, en az 1 milyon Suriyeli’nin  tuzaklardan temizlendikten sonra güvenli bölgeye döneceğini belirtiyor.

Peki Bursa’dan kaç Suriyeli evine dönecek?

Tam sayı vermekten sakınıyor Aydın.

Nitekim Bursa’da güvenli bölgeden gelen Suriyelilerin sayısını bilmiyormuş.

Ne var ki Bursa’dan binlerce Suriyelinin güvenli bölgelere yerleştirileceğine kesin gözle bakılıyor.

 

Acemler müjdesi

 

Önceki günün en güzel haberlerinden biriydi Acemler müjdesi.

Acemler’de incelemelerde bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’nın neredeyse tüm araç yükünü çeken Acemler bölgesindeki alternatif yolların açılış tarihini verdi.

İlk etap ocak ayında ikinci etap da nisan ayında olmak üzere 2020 ortalarında tamamen hizmete açılacak olan alternatif yollarla Acemler nefes alacak adeta.

Dile kolay tam 210 bin araç her gün bu bölgeden geçiyor.

Öyle ki Boğaz Köprüsü trafiğinden bile daha yoğun.

Kuşkusuz alternatif yollar açmak trafiği rahatlatıyor.

Ancak her geçen gün sayıları artan araç yoğunluğu azalmazsa, yeni yollar da yeterli olmayacak.

Bu nedenle bir yandan alternatif yollar açılırken, diğer yanda Bursaray’ın yolcu kapasitesi de arttırılmalı.

 

Yurt dışı turistik geziler

 

Ekonominin durumu malum ama kriz, bazı kamu kurumları ve yerel yönetimlere hiç uğramamış sanki.

Kamu parasıyla yapılan inceleme gezisi adı altında, aslında turistik geziden farksız olan programlardan söz ediyorum.

Bir ara evlere şenlik cinsinden kardeş şehir gezileri epey yaygındı.

Başkan, başkan yardımcıları, birim müdürleri, korumalar derken onlarca kişilik heyetler birbirlerini misafir ederler.

“Amacımız kültür etkileşimini sağlamak” derler ama sadece geziye katılanlar kültürel etkileşimden faydalanırlar.

Onların da  kültürlerinin ne kadar arttığı tartışılır.

Bir de BTSO, üyelerini sık sık yurt dışına çıkarır.

Gerçi bu gezilerin maliyetinin büyük kısmını URGE kapsamında bakanlık karşılıyor ama Bursa ekonomisine ne fayda sağlıyor bilen yok.

İş insanlarını Moskova’dan New York’a kadar götürmedikleri yer kalmadı ama gidilen ülkelerde ne kadar mal satıldı, ne kadar ihracat yapıldı, ne kadar iş bağlanısı kuruldu bilinmiyor.

Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası’nın kullandığı salonların akustik alt yapısını yeniledi diye bir hafta boyunca haber üstüne haber yaptıran BTSO’nun bu önemli konuda, var mı tatmin edici bir açıklaması?