Fatih Sultan Mehmet’in mührünün olduğu Üsküp’ün iki yüzü var.
Biri başta Büyük İskender, babası 2. Filip olmak üzere ulusal kahramanların heykelleriyle donatılmış Ortodoks Makedonların yaşadığı gelişmiş, modern Üsküp.
Diğeri de tek katlı Osmanlı evleri, han, hamamları, eski Bursa’yı andıran mahalleleri ve adeta göğü delen yüksek minareli camileriyle Müslümanların yaşadığı Osmanlı bakiyesi Üsküp.
Ve diğer Balkan ülkelerinde olduğu gibi Kuzey Makedonya’da da Hıristiyan ve Müslümanlar, kentin 2 farklı yakasında yaşıyorlar.
Vardar Nehri’nin bir yakasında Hıristiyan Makedonlar, diğer yakasında Arnavutlar, Türkler, Romanlar, Torbeşler ve Boşnaklardan oluşan Müslümanlar…
Hafta sonu Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’ndeydik.
Büyükşehir Belediyesi, Balkan coğrafyasında Türkler ve Müslümanlarla iftar ve benzeri etkinliklerle bir araya geliyor.
Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Bosna Hersek, Kosova gibi Müslüman azınlığın yaşadığı Balkan ülkelerinde her akşam bir iftar veriliyor.
İftar vesile aslında, amaç gurbette yaşayan Türklerin yanında olmak ve hasret gidermek.
Bu yıl El Hilal Derneği işbirliğiyle yapıldı Makedonya’daki iftar organizasyonu.
Türk Çarşısı Tarihi Mura Paşa Camii önünde kurulan ve sokağı boydan boya kaplayan masalarda yüzlerce konuk ağırlandı, iftar sofraları adeta şenlendi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Balkan Müslümanlarına desteklerinin süreceğini söyledi, dua istedi.
Ve Balkanlar’da bir iftar daha kucaklaşmayla sona erdi.
Üsküp’e Bursa ilgisi
Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’ndeki iftar organizasyonu BTSO katkılarıyla Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde gerçekleşti.
Bursa’dan da yoğun katılım vardı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş…
AK Parti Bursa milletvekilleri Refik Özen, Dr. Mustafa Esgin, Emine Yavuz Gözgeç ve Zafer Işık…
AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman ve yöneticiler…
BTSO Başkanı İbrahim Burkay…
Rumeli Dernekleri Federasyonu Başkanı ve Kent Konseyi Başkanvekili Şuayip Toprak…
Zaferspor Başkanı Şaban Sönmez…
Ayrıca Üsküp Büyükelçisi Tülin Erkal Kara, eşi Cumhur Kara iftar gecesi ve sahur programında Bursa heyetini yalnız bırakmadı.
Kara ile bir de söyleşi yaptık.
Önemli şeyler söyledi. Yarınki yazımda…
Heykellerin verdiği mesaj
Yazının girizgâhında Üsküp için heykeller kenti dedik.
Gerçekten de öyle…
Kent meydanında onlarca tarihi figürü resmeden, bronz ve mermer dev heykeller size selam duruyor.
Büyük İskender heykeli tüm ihtişamıyla meydanın en özel eserlerinden biri olarak göze çarparken, babası 2. Filip’in heykeli de aynı duyguları yaşatıyor görenlere.
İskender’in annesi Olimpias’ın hamilelik ve çocuklarının gelişim sürecini anlatan dairesel heykeli ise, farklı bir yapı olarak göze çarpıyor.
Aslanlı ve atlı heykeller ise meydana ayrı bir hava katmış.
Hasılı, 20’ye yakın birbirinden farklı dev heykeli Üsküp Meydanı’na diken Makedon yetkililer, tarihi bir kimlik oluşturmaya çalışmışlar.
Ancak bu durumu ‘heykel fetişizmi’ olarak adlandıranlar da var.
Heykellerin maliyeti AB’nin kültür-sanat fonlarından karşılanmış.
Yani Avrupa Birliği para vermiş, Makedonlar heykele yatırmış.
Peki neden bu kadar çok heykel?
Makedonya’nın heykellerle Müslüman azınlığa mesaj verdiğini söylüyordu konuştuğumuz Arnavut kökenli Üsküplüler.
Mesaj şu:
Makedonya’nın tarihini İskenderler, 2. Filipler ve ulusal kahramanlar yazmıştır.
Yani heykellerle, tarihi bir kimlik oluşturmanın yanı sıra, Müslümanların tarihsel izlerini de silmeyi amaç edinmişler.
Üsküp’te sıvasız evler
Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin başkenti Üsküp’te dikkatimizi çeken birçok detay vardı.
Mesela, ekonomisi gelişmemiş olan bir ülkede lüks otomobillerin yollarda arzı endam etmesi.
Bu nedenle birçoğu Alman menşeili araçlar kafamızı karıştırdı.
İşin aslı şuymuş:
Makedonlar, Almanya’dan çok ucuza getirtiyorlarmış lüks araçları.
Zaten her Makedon ailenin en az bir ferdi Avrupa ülkesinde çalışıyormuş.
Yoksa mümkün değil, geçinemezlermiş.
Üsküp’ün evleri de hayli dikkat çekiciydi.
Evlerin birçoğunda sıva yoktu.
Estetikten uzak yapılarda tuğlalar çirkin bir görüntü sergiliyordu.
Evlerin sıvasız olması, yoksullukla izah ediliyor.
Matka Kanyonu
Üsküp’teki ilk durağımız Matka Kanyonu’ydu.
Kentin batısında yer alan kanyon Üsküp’ün en önemli doğal güzelliklerinden biri.
İçinde manastırları olan kanyon, iki dağ sırasının arasındaki vadide oluşturulmuş bir yapay gölden ibaret.
Havası olağanüstü güzel, manzarası muhteşem, gölün seyri baş döndürücü.
Gölde bir de hidroelektrik santral çalışıyor.
Makedonlar, bu doğal güzelliği turizme dönüştürmüşler.
Her yıl binlerce turist, kanyonu ziyaret ediyor, gölde teknelerle tur atıyor, vadide yürüyor.
Makedonya’ya yolunuz düşerse, Matka Kanyonu’na uğramadan dönmeyin.