Dün Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı’yı telefonla aradım, yanıt vermedi.

Yaklaşık 1 saat sonra tanık sıfatıyla 2 duruşmaya katılmak için Bursa Adliyesi’ne giderken Matlı aradı:

–Mustafa Bey merhaba, evde karantinadayım.

-Siz de mi Özer Bey. Çok geçmiş olsun var mı bir şeyiniz?

-Yok, yok hiçbir belirtim yok. Cumhurbaşkanı’nın katılacağı Ekonomi Konseyi toplantısına gitmeden önce test yaptırdım, pozitif çıktı. Aynı gün tekrar test yaptırdım ama bu kez negatif çıktı. Emin olmak için bir daha teste girdim yine negatif çıktı.

-Ne yani, aynı gün içinde yaptığınız 3 testten, biri pozitif, ikisi negatif mi çıktı?

-Evet aynen öyle.

-Peki siz Covid’li misiniz Özer Bey?

-Valla, hiçbir belirti yok ama tedbir olsun diye 10 gün karantinada kalacağım.

-Peki Özer Bey, tekrar geçmiş olsun.

Bu ilginç telefon görüşmesinin ardından Bursa Adliyesi’ne ulaştım.

Misafir araçlar için ayrılmış, zemini henüz asfaltlanmamış, ne zaman asfaltlanacağını  bilmediğim ve merak da etmediğim toprak otoparka aracımı park ettim.

Adliye personeli için ayrılmış asfalt otoparktan yaya olarak geçtikten sonra ne zaman adliyeye gitsem gördüğüm CHP’li Avukat Gürkan Esen ile yine karşılaştık.

Siyaset dışındaki konularda ayaküstü sohbet ettikten sonra adliyeye ulaştım ve bomboş koridorlar karşıladı beni.

İn cin top oynuyor desem yeridir.

Avukattan çok, idari personel ve  güvenlik elemanı vardı.

Duruşma salonlarının birçoğu boş, kalem odaları en tenha günlerini yaşıyor izlenimi veriyordu.

Elimle koymuş gibi bulduğum duruşma salonunda ise bir sürpriz beni bekliyordu.

Salonun cam duvarına asılmış notta, duruşma için gelenlerin 8. kattaki kaleme çıkmaları gerektiği notu düşülmüştü.

Evet, hakim Covid nedeniyle rapor almış ve bizim 2 duruşma da tarihi belirsiz bir güne ertelenmişti.

Gazeteye geldim, sosyal medyaya göz atayım derken, koronaya yakalandığını duyuran mı ararsın, karantinada olduğunu ilan eden mi yoksa hastanede olduğunu bildiren mi…

Orada da vakalar gırla gidiyordu.

Çevremde malum hastalığa yakalananları da anlatmaya başlarsam, yazı uzayıp gider.

Efendim, bu kaçıncı dalgadır bilmem artık vaka-i adiyeden görülen virüs nedeniyle hayat durma, vatandaşın da ruh sağlığı bozulma noktasına geldi.

Neredesin aşı, gel artık!

 

Katı atık konusunda 2 belediye harekete geçti

 

Büyükşehir Belediyesi ile bazı ilçe belediyeleri arasında, katı atık ihtilafı sürüyor.

Nitekim ilçe belediyelerinin kasasına giren katı atık bedellerinin su faturalarından çıkarılması kararı Büyükşehir Meclisi’nden geçmesine rağmen Osmangazi Belediye Meclisi’nin son oturumunda farklı bir karar çıktı.

Buna göre hane başına aylık ortalama 18,5 lira katı atık bedeli hesaplandı.

Nilüfer Belediyesi de aynı kararı ilk oturumda meclisten geçirecek.

Nilüfer’de de  tarife ortalama 18,5 lira olarak belirlendi.

Ayrıca Nilüfer ve Osmangazi Belediyeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yazı göndererek, katı atık bedellerini nasıl tahsil edeceklerini sormuştu.

Dün telefonda görüşlerini aldığım Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, katı atık bedellerini Büyükşehir Belediyesi’nden istemeye devam edeceklerini söyledi ve şunları ekledi:

“Biz her yıl çöp ihalesi yapmak zorundayız. Çöpleri kendimiz toplarsak çok büyük maliyetle karşılaşırız. Sadece çöp araçlarının maliyeti 200 milyon lira. ”

Erdem’in Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a çağrısı da vardı:

“Madem su faturalarından katı atık toplamayacaklar, o zaman versinler bize çöp arabalarını biz toplayalım.”

Erdem, 2021 Ocak ayında Büyükşehir Belediyesi’nin katı atık ödemesi yapmaması durumunda konuyu yargıya taşıyıp haklarını mahkemede arayabileceklerini söyledi.

 

Nilüfer Belediyesi odalarla işbirliğine gidiyor

 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Bursa Valiliği üzerinden ilçe belediyelerine, ‘iş yerlerini denetleyin’ talimatı, Nilüfer Belediyesi’ni harekete geçirdi.

Nilüfer Belediyesi; İnşaat Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası ile işbirliği yapıp, ilçedeki binlerce yapıyı inceleme kararı aldı.

Önce iş yerleri denetlenecek.

İş yerlerinde, binaların taşıyıcı sistemlerine zarar veren işlem yapılmışsa yaptırım uygulanacak ve Bursa Valiliği’ne bildirilecek.

Kuşkusuz Nilüfer’de binlerce iş yeri olduğu için denetim süresi  uzun sürecektir.

Ayrıca çok sayıda teknik personel de gerekli.

Bu nedenle iki meslek odası ile işbirliğine gidilecek.

Peşin hükümlü olmayalım ama denetim sonrası ortaya ibretlik bir tablo çıkarsa sürpriz olmaz.

 

Yasa çıkmazsa hayvan katliamlarının önü alınamaz

 

Samsun’da 3 cani, el kadar köpeğin patilerini kesti.

Bir canlının ayaklarının kesilmesinin cezası nedir biliyor musunuz?

3 kuruş para…

Yani para cezası vererek, istediğiniz hayvana işkence edebilir veya öldürebilirsiniz.

Defalarca yazdık, mevcut Hayvanları Koruma Kanunu’nda, hayvanlar ‘mal’ sayıldığı için, can dostlara yönelik her türlü suç da Kabahatler Kanunu kapsamına giriyor.

Kabahatler Kanunu kapsamına giren suçlarda da hapis cezası söz konusu değil.

Mesela, vicdanları sızlatmayacak bir yasa yürürlükte olsaydı, Samsun’da insan kılığına girmiş caniler, hapsi boylayacaklardı.

Sözü yine bir türlü Meclis’e gelmeyen yeni Hayvan Hakları Yasası’na getireceğim.

Hayvan ticareti yapan petshop sahiplerinin menfaatine  dokunduğu için bir türlü geçmeyen yasanın çıkması biraz daha uzarsa daha çok hayvanın canı yanacak.

Yasayı çıkarmayan siyasetçiler bilmem bu vebalin farkındalar mı?