Flipboard
Yıllar önce Bosna Hersek’e gitmiş, eski bir Osmanlı sancağı olan bu ülkenin tarihi yapıları, doğası ve Boşnak Müslümanların misafirperverliği zihnimin bir köşesinde yer edinmişti.
Geçen yıllarda da bilge lider Aliye İzzetbegoviç’in yaşamını ve Boşnakların bağımsızlık mücadelelerini kaleme alan kitabını okumuştum.
Boşnakların bağımsızlık savaşı, İzzetbegoviç’in şu cümlesinde saklı galiba:
“Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.”
Bilge lider, Avrupa’nın göbeğinde Boşnak Müslümanlara yönelik soykırıma varan katliamlara karşı, dünyanın sessizliğine isyan ediyordu adeta, bu tarihe geçen sözleriyle.
Boşnakların efsane lideri İzzetbegoviç ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında da derin bir dostluk vardı.
Erdoğan, ölüm döşeğinde olan İzzetbegoviç’i hastanede ziyaret ediyor vefatından birkaç saat önce.
İzzetbegoviç, Erdoğan’ın elini tutarak, “Bosna size emanet, burası Osmanlı bakiyesidir” diyor.
O gün bugündür Erdoğan, sadece Bosna Hersek’e değil Osmanlı bakiyesi olan Balkan coğrafyasına özel ilgi gösteriyor, dahası hükümet bu coğrafyaya yönelik özel politikalar üretiyor.
Bursa da malum bir göç coğrafyası.
Balkanlarda zulme uğramış, topraklarından sürülmüş binlerce soydaşa kucak açan kadim bir kent…
Bursa’da yaklaşık 30 bin Boşnak kökenli yurttaşımız yaşıyor.
Geçen hafta Ersin Birnican’ın başkanı olduğu Bosna Dostluk Grubu’nun gecesine konuk olarak katıldım.
Bosna Dostluk Grubu, Bursa’da yaşayan bir grup iş insanın oluşturduğu arkadaş grubu.
Sanayicisinden, tekstilcisine, süt mamülleri üreticisinden, beyaz yakalısına varıncaya kadar çeşitli iş kollarında faaliyet gösteren insanların mütemadiyen biraraya gelip, gündeme dair sohbet ettiği bir grup olarak da tarif edebilirim.
Bir bakıma beyin fırtınası yapıyorlar.
Ana gündem var ancak konu konuyu açıyor, sohbet kıvamında geçen toplantının savrulacağı gündem belli olmuyor.
Katıldığım toplantının 2 ana gündem maddesi vardı.
Medya ve ekonomi…
Medyanın dijitalleşmesi, sosyal medyanın gün geçtikçe yaygınlaşması, geleneksel medyanın her geçen gün etkinliğini kaybetmesi katılımcıların ortak düşüncesiydi.
Ekonomiye gelince…
Özellikle yükselen döviz kuru, doğalgaz ve elektriğe gelen zamlar, yüksek faiz gibi nedenler iş insanlarını kara kara düşündürüyor.
Ancak bir şekilde istihdamdan da ödün vermeden işlerini yürütmeye çalıştıklarını söyledi masadaki iş insanları.
Çetin Altan’ın şu meşhur sözünü rehber edinerek:
Enseyi karartmayın.
Muhalifler, Kılıçdaroğlu ve ekibini Atatürk’e şikayet edecekler!
Gün geçmiyor ki CHP’li muhalifler yeni bir eylem planlamasın.
CHP Genel Merkezi önünde imza veren kurultay delegelerine yoklama yapma planının ardından Polatlı’dan Anıtkabir’e yürümeyi de planlıyorlarmış muhalifler.
Anıtkabir’de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve ekibini Atatürk’e şikayet edeceklermiş.
Ardından 1. TBMM’ye geçeceklermiş.
Anlaşılan değişim yanlıları öyle kolay pes etmeyecekler!
Tarihi bölgeye yakışmayan görüntü
Fotoğrafta gördüğünüz bölge Bursa’nın merkezi.
Tarihi Dayıoğlu Hamamı ile Dörtyol lambaları arasında kalan bölge.
Bir diğer ifadeyle Kayhan.
Ne görüyorsunuz fotoğraflarda?
Bazı esnaflar yolu resmen işgal etmişler.
Hem görüntü kirliliği yaratıyorlar, hem de yolu işgal ederek yaya trafiğinin aksamasına neden oluyorlar.
O bölgeden tramvay geçiyor malum.
Geçenlerde yol işgali nedeniyle az kalsın bir annenin bebek arabası tramvay tarafından eziliyormuş.
Üstelik bölge tarihi bir bölge ve tarihi Hanlar Bölgesi güzergahında son derece çirkin bir görüntüye tanık oluyor oradan geçenler.
Osmangazi Belediyesi, son derece isabetli bir iş yaparak müze fakiri Bursa’da 1326 Bursa Panoromik Müzesi’ni hayata geçirdi.
Ziyaretçiler gelsin müzeyi gezsin, hem Bursa’yı tanısınlar hem de kent daha fazla turist ağırlasın diye.
Yeri gelmişken Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ı, bu fevkalede değerli yatırım için kutlayalım.
Ancak tam da o bölgede, sokaklara taşmış ürünlerin arasından mı geçip müzeye gelecek turistler?
