6 Aralık 2012‘de Resmi Gazete’de yayımlanan ve 30 Mart 2013’te yürürlüğe giren 5216 Sayılı Büyükşehir Kanunu, öyle anlaşılıyor ki AKP iktidarının başına dert olmaya başladı.
Öyle ki, uygulamada çok ciddi sakıncalar gördükleri için, aşama aşama yasayı değiştirecekler.
Çünkü özellikle Doğu ve Güneydoğu’da HDP‘nin elinde olan Diyarbakır, Van ve Mardin gibi büyükşehirlerin bütçeleri ve yetkileri, iktidarı rahatsız edecek boyuta ulaşmış durumda.
***
Dünkü yazımda, Büyükşehir Yasası’nda ilk büyük değişiklik için atılan adıma değinmiştim.
Alt komisyonda görüşülen ve 30 büyükşehrin valilerine geniş yetkiler tanıyan söz konusu değişiklik, Yatırım ve İzleme Komisyonu’na (YİKOB) bütçe ve tüzel kişilik getiriyordu.
Yani tasarı yasalaşırsa, 30 kentte ‘süper valiler‘ görev yapacak hatta bu valilere örtülü ödenek bile gelecek.
Tasarı, valilere çok geniş yetkiler sağlıyor.
Öyle ki, valiler, her türlü yatırım yapma hakkına sahip oluyor.
***
Peki yasa tasarısına siyasetçiler ne diyor?
AKP Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım ve CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz’ün, konuyla ilgili görüşlerini aldım.
Önce Yıldırım‘ın görüşleri…
Yıldırım, böyle bir tasarının şart olduğunu belirterek sözlerine başlıyor.
Söz konusu düzenlemenin, İç Güvenlik Yasa Tasarısı’na eklenen bir maddeden ibaret olduğunu hatırlatan Yıldırım, şunları söylüyor:
“Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da sınır illerindeki yollarla ilgili çok ciddi bir sıkınıtımız var. Bu kentlerde, büyükşehir belediyelerini elinde bulunduran HDP‘liler, yolların bakım ve onarımını yapmaktan kaçınıyorlar. Yolların yapılmaması, terör örgütünün işine gelir. Öyle sanıyoruz ki HDP’li belediye başkanlarının da yol yapmak işine gelmiyor. Bizler de, kapanan İl Özel İdareleri’nin yerine kurulan YİKOB’lara tüzel kişilik getirerek, başta yol olmak üzere tüm kritik yatırımların yapılmasını sağlayacağız”.
***
Yıldırım‘a, tasarının sadece Doğu ve Güneydoğu‘yu kapsamadığını, mesela İzmir‘deki CHP‘li büyükşehir belediyesini de etkilediğini hatırlatıyorum.
O da, tasarıda bölgeler arasında ayırım yapılmasının mümkün olmadığının altını çiziyor ve “Bu yasayla, bazı büyükşehir belediyelerinin kaynak israfının da önüne geçilecek. Çünkü, valilere gelecek ödenekle, hangi kaynağın nereye harcanacağı belli olacak. Ancak büyükşehir belediyelerine ayrılan her kaynak, o iş için harcanmayabiliyor” diyor.
***
CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz ise, söz konusu tasarının, muhalefetin elinde olan büyükşehir belediye başkanlarına darbe niteliği taşıdığını öne sürüyor:
“1 yıl önce yürürlüğe soktukları yasayı şimdi değiştirmeye kalkıyorlar. Amaçları, valiliklere bağlı YİKOB’lara tüzel kişilik sağlayıp, muhalefin elinde olan büyükşehir belediyelerinin eli kolunu bağlamaktır” diyen Demiröz, sarsıcı bir iddiayı daha dile getiriyor:
“Bu yasayı hayata geçirip, muhalefet belediyelerinin iş başında olduğu kentlerde, kapanan İl Özel İdaresi’ndeki taşınmaz malları, YİKOB’lara devredecekler. Mesela, İzmir‘de, İl Özel İdaresi’nden kalan taşınmazları, aylar geçmesine rağmen belediyeye devretmediler. Çünkü İzmir, CHP‘li belediye tarafından yönetiliyor. İşte bu yasayı çıkarıp, ne kadar taşınmaz varsa, YİKOB’lar aracılığıyla valiliklere devrettirecekler”.
***
2 milletvekili, amacın farklı olduğunu söylüyor.
Ancak, tasarının içeriği belli ve sonuçlarını kestirmek de güç olmasa gerek.
Ve öyle anlaşılıyor ki, üzerinde çok iyi çalışılmamış Büyükşehir Yasası’nın sakıncaları anlaşılmaya başlandı.
Sanırım önümüzdeki günlerde, Büyükşehir Yasası’nda yapılacak değişiklikleri konuşacağız.
Bravo Numan Şeker tebrikler Memur-Sen
Bursa’da yıllardır, bir sendikanın, bir projeye açıktan karşı çıktığını hatırlamıyorum.
Demirtaş‘ta kurulmak istenen termik santral, çok sayıda ilki de beraberinde getirdi.
İlk kez bir OSB Başkanı (Ferudun Kahraman) kara ödül aldı bu kentte.
İlk kez, siyasi yelpazenin en sağından en soluna varıncaya kadar, 100’den fazla parti ve sivil toplum örgütü, aynı çatı altında bir platrom kurdu.
Ve ilk kez, iktidar ve muhalefet partisinin milletvekilleri, termik santrala karşı itiraz seslerini yükselttiler.
Son yılların en büyük çevre eyleminin kent merkezinde gerçekleşmesi gibi gelişmeleri de sayarsak, yazı uzadıkça uzar.
Tam da bu noktada, Memur-Sen İl Temsilcisi Numan Şeker ve konfederasyona bağlı sendikaların temsilcileri kayda değer bir iş yaptı.
Dün, Olay Gazetesi’nde, Memur-Sen’e bağlı Toç-Bir-Sen‘in, Tarım İl Müdürlüğü önünde, “DOSAB’da termik santral istemiyoruz” başlıklı basın açıklaması haberini okuduk.
Son yıllarda, bir sendikanın, böylesine bir projeye, itiraz sesini yükselttiğini hatırlamıyorum.
Memur-Sen İl Temsilcisi Numan Şeker ve ilgili sendikaların temsilcileri, kayda değer bir iş yaparak, bilindik sendikal mücadelenin çok ötesinde bir duruş sergiledi.
Şeker, yıllardır bu kentte, iktidara yakın sendikacılık yapmakla suçlanır.
Doğrusu, bu iddiayı güçlendirecek çok sayıda uygulamaya imza atmaktan da geri durmamıştı Şeker.
Zaten Şeker de, “İktidar partisine mesafeliyiz” demedi hiç.
Ancak yeri geldiğinde, kente karşı işlenecek suçlara da dik bir duruş sergilemesini bilmiştir…
İşte termik santral açıklaması, bunlardan biri.
Bir partinin kongrelerinden çıkmayan sendikacılara Şeker‘in tavrı örnek olsun…