24 Haziran milletvekilliği seçimi, cumhurbaşkanlığı seçimi, erken yerel
seçim iddiaları derken, yoğun siyasi gündemler arasında Bursa’yı yakından
ilgilendiren son derece önemli bir gelişmeyi ıskalıyoruz.
İstanbul Yolu’na inşa edilen T2 Tramvay Hattı’ndan söz ediyorum.
Söz ediyorum çünkü Büyükşehir Belediyesi ile müteahhit firma
arasında yapılan sözleşme gereği ihaleyi alan firma, işi Haziran 2018’de
teslim edecek ve test sürüşlerine başlanacaktı.
Ancak temmuz ayında olmamıza rağmen, bırakın test sürüşlerini
tramvay hattı inşaatının 2018 yılında biteceğine dair de pek umut yok.
***
Peki ilk ihalesi 2015 Kasım ayında yapılan T2 Tramvay Hattı, neden bu
kadar gecikti, neden inşaat bitmiyor ve test sürüşlerine neden
başlanamıyor?
Süreci özetleyerek devam edeyim.
***
Kent Meydanı’ndan başlayıp Terminal’e kadar uzanan yaklaşık 9,5
kilometrelik T2 Tramvay Hattı ile ilgili süreç, Kasım 2015’te başladı.
Ancak ihaleye giren bir firmanın itirazı üzerine, hukuki süreç başladı ve
ilk ihale iptal oldu.
Böylece, firma değişti ve 2016 Kasım ayında yer teslimi yapıldı.
Ancak aradan neredeyse 2 yıl geçmesine rağmen inşaat bitmiş değil.
Neden?
***
Tek bir nedeni yok.
Ancak en temel nedenlerden biri, döviz kurunun artması.
Öyle ki, 2016 Kasım ayında 2 lira 90 kuruş olan Euro, bugün 5 lira 44
kuruştan işlem görüyor.
İnşaat malzemelerinin yarısı da Euro cinsinden satıldığı için müteahhit
firmanın zorlandığı ifade ediliyor.
Çünkü, firma ihaleyi 160 milyon lirayla kazanmıştı.
Yani sözleşme Euro para birimiyle değil, Türk lirası üzerinden
imzalanmıştı.
Hal böyle olunca, döviz kuruna bağlı olarak ciddi bir maliyet artışı söz
konusu oldu.
Ancak tam da bu noktada Büyükşehir Belediyesi bürokratları, kurun
düşük seviyede olduğu dönemlerde malzemenin alınması halinde,
maliyetin bugünkü kadar yüksek olmayacağını belirtiyorlar.
***
Konuyla ilgili görüşlerini aldığım Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur
Aktaş da, sorunun kendilerinden kaynaklanmadığını ifade etti:
“Büyükşehir Belediyesi olarak biz yasal sorumluluklarımızın tamamını yerine getirdik. Firmaya tıkır, tıkır paralarını ödüyoruz. Kur artışından kaynaklanan bir maliyet artışı olabilir ancak ihale Türk lirası üzerinden yapıldığı için firma bu durumu biliyordu.”
***
Aktaş, müteahhit firmanın süre uzatımı istediğini hatırlatıp, yıl sonuna kadar test sürüşlerine başlamayı öngörmelerine rağmen inşaatın bu tarihe yetişip yetişmeyeceğiyle ilgili net bir ifade kullanamayacağını da belirtti.
Bugüne kadar firmaya ihale bedelinin yüzde 80’i ödenmiş.
Yani Büyükşehir Belediyesi’nden kaynaklı bir mali sorun olmadığını söyleyebiliriz.
***
Şimdi gelelim son duruma…
Hattın alt yapı deplasesi tamamlanmış değil.
Beşyol ve Terminal bölgelerinde yer teslimi yapılmayan bölgeler var.
Yani test sürüşünün yıl sonuna kadar yapılmasına pek ihtimal verilmiyor.
Yine de önümüzdeki günlerde Başkan Aktaş, müteahhit firmanın yetkilileriyle görüşüp işin hızlandırılmasını isteyecek.
***
Aslında Aktaş, göreve geldiği ilk günlerde projenin iptal edilmesi üzerinde çalışmış ancak bugüne kadar harcanan kaynağı düşünerek vazgeçmişti.
Bugün ise bir an önce inşaatın bitmesi için elinden geleni yapıyor.
Panayır Kavşağı’na da kur darbesi
Kur artışı bir ulaşım yatırımını daha geciktiriyor.
Bitmeyen Panayır Kavşağı…
Yaklaşık 2 yıl önce temeli atıldı ancak henüz açılmış değil.
“Altı üstü bir kavşak” dediğinizi duyar gibiyim.
Anck Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün uhdesinde olan söz konusu kavşak açılışının da kur artışı nedeniyle bitmediği ifade ediliyor.
Nitekim bu kavşak ihalesinin de Türk lirası üzerinden yapıldığı ve artan maliyetler nedeniyle müteahhit firmanın zorlandığı belirtiliyor.
Olan da o bölgede yaşayanlara oluyor.
Çünkü zaten tramvay inşaatı nedeniyle İstanbul Caddesi’ndeki bazı ulaşım noktaları işlevsiz hala geldi ve dönüşler için kilometrelerce mesafe katetmeniz gerekiyorken Panayır Kavşağı, bir nebze olsun ulaşımı rahatlatacaktı.
Ancak bu kavşağın da ne zaman biteceği meçhul.
Kılıçdaroğlu muhaliflerinin işi zor
CHP MYK toplantısından beklendiği gibi olağanüstü kurultay kararı çıkmadı.
Bir diğer ifadeyle Kılıçdaoğlu, muhaliflerine rest çekerek, ‘kurultay isteyen varsa toplar imza” dedi.
Peki 651 imza toplanır mı?
Hiç de kolay değil…
Son kurultayda genel başkan adayı olmak için bile imza toplamakta zorlanan İnce’nin, 651 delegeyi ikna etmesi çok zor.
Bir kere öyle bir hava yok partide…
Yani kamuoyundaki rüzgarın aksine,parti içinde İnce taraftarları gümbür gümbür sesini çıkarıyor diyemeyiz.
Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal gibi istisna ilçe başkanlarını saymazsak, var mı İnce’ye destek veren milletvekili, belediye başkanı, il başkanı veya herhangi bir genel merkez yönetisi?
Yok…
Yok çünkü tüm başarısızlığına, girdiği 9 seçimden mağlup ayrılmasına rağmen delege yapısı hala Kılıçdaroğlu’nun lehinde.
Ayrıca önümüzde yerel seçim var…
Yani Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlığı veya belediye meclis üyeliği adaylığı vaadiyle kurultay delegelerini rahatlıkla ikna edebilir.
O halde, olağanüstü bir gelişme olmaması halinde tüm şartlar Kılıçdaroğlu lehinde.
Peki çok erken davranıp İnce’ye destek veren az sayıdaki partilinin akibeti ne olacak?
Bu konuya detaylı bir şekilde önümüzdeki yazılara bırakayım.
Ancak bugün şunu yazmamda sakınca yok:
Ankara’dan gelen haberlere göre Kılıçdaroğlu bu kez, kendisine bayrak açan kim varsa tasfiye etmekte hiç bu kadar kararlı olmamış!