Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Hayvan sevgisiyle büyüyen çocuklar vicdan sahibi olur

Kediler, köpekler, atlar ve keçiler… Türkiye’nin en büyük sokak hayvanları rehabilitasyon merkezi Osmangazi’de hizmet veriyor. Hayvanların beslenmesinden, tedavisine varıncaya kadar her türlü hizmetin verildiği Osmangazi Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Dilek Yosun,Hayvan sevgisiyle büyüyen çocuklar merhametli ve  vicdan sahibi oluyorlar. Çevreye ve canlılara daha duyarlı bir şekilde yetişiyorlar. Vatandaşlarımız tesisimize gelerek, bir hayvanı sahiplensinler” diyor.

 

Minik öğrencilerin yanı sıra, otizm hastalarının, zihinsel özürlülerin ve engellilerin de uğrak yeri olan Osmangazi Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi, yılda 2 bin 500 hayvanı kısırlaştırıyor. Amaç, sokak hayvanlarına kucak açıp, sahiplendirmek. Sokak Hayvanları Rehabilitasyon  Merkezi Müdürü Dilek Yosun, hayvana bakmanın, onlara sadece bir kap yemek vermek olmadığını belirtiyor ve “Nasıl ki, çocuğunuzun üzerine titriyorsanız, hayvanlara da ilgi ve sevgi göstermeniz gerekir” diyor.

 

Pazar Sohbeti, bu hafta Osmangazi Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nde.

Burası Türkiye’nin en büyük hayvan rehabilitasyon merkezi.

Bu hafta hem tesisin müdürü Dilek Yosun ile söyleştik hem de evcil hayvanları sevdik.

Hayvan bakımından, sahiplenmeye, tesisin özelliklerinden, sistemin işlevine kadar, sokak hayvanlarıyla ilgili merak edilenleri biz sorduk, Yosun yanıtladı.

 

HAYVANLARA OTEL KONFORU
 

Tesisinizle ilgili bilgiler vererek başlayalım;

Osmangazi Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü’ne bağlı olan tesisimiz, 114 dönümlük alan üzerine kuruludur. Sokakta bizim dış yüzümüz olan Sokak Hayvanları Toplama Ekibi, vatandaşların ihbarı sonucunda aldıkları hayvanların tesise girişini sağlar ve ilk kabul ünitesine alınırlar. Hayvanlar burada yıkanır, iç ve dış parazitel uygulamalar yapılır. Daha sonra  alttan ısıtma sisteminin olduğu  kafeslere sokarız onları ve otomatik su ile beslenme odaklarına girerler. Burada kısırlaştırma operasyonu için sıra beklerler. Kısırlaştırma yapıldıktan sonra müşahede birimlerine alırız. Orada da yarı açık kafeslerde ve alttan ısıtma sisteminde, her türlü konfor ve rahatlık düşünülmüştür onlar için. Burada sabah 8’den akşam 5’e kadar hayvanlarımız tedavi edilmektedir.

 

Kaç kişi çalışıyor tesiste?

52 kişilik bir ekibimiz var.

 

İLERİ TEKNOLOJİLİ HASTANE

Bir de hasta hayvanlara müdahale ediyorsunuz değil mi?

Tesisimizde kısırlaştırma dahil olmak üzere, ortopedi, yumuşak doku sorunu olan hayvanlarımıza, en ileri teknolojiye sahip olan ameliyathanelerde müdahale yapabiliyoruz. 2 adet operasyon masası, hasta başı monitörü, kapalı devre anestezi cihazı, yoğun bakım ünitesi ve ön muayenelerin  yapıldığı poliklinik mevcut. Poliklinikte 3 adet odamız ve laboratuvarımız var. Her türlü idrar, enzim ve kan tahlilleri de yapılmakta.

 

Kaç hayvan var tesiste?

Tesisimiz 900 hayvan kapasiteli ama istediğimiz kalitede hizmet vermek için, sayıyı 750-800’de tutuyoruz. 

 

Kedi ve köpek dışında başka hangi hayvanlar var?

Sokakta bulduğumuz yardıma muhtaç atlarımız da var. Atlar rehabilitasyon merkezlerinden gelen engelli öğrencilere gösteriliyor. Haftada 2 kez at biniş programımız var. Özellikle bu hizmeti, otizm hastalarına, zihinsel özürlü ve engelli öğrencilere ücretsiz sunuyoruz. Amacımız, öğrencilerimizi sosyalleştirmek ve özgüvenlerini sağlamak. Bir de keçilerimiz var. Ormanlık alanlarda tedaviye ve bakıma ihtiyacı olan keçileri alıyoruz.

 

Hayvanları nereden buluyorsunuz? Sistem nasıl işliyor?

Vatandaşlardan, ihbar, öneri ve şikâyetler geliyor. İhbarlar doğrultusunda program yapıyoruz.

 

Ama siz de topluyorsunuz değil mi?

Evet veteriner hekim kontrolünde eğitimli ekip üyelerimiz, sokak hayvanlarını topluyor.

 

Tesisinize vatandaşların ilgisi nasıl? Ziyaretçi trafiğinden söz eder misiniz?

Vatandaşlarımız hafta sonları da dahil olmak üzere sabah 9.00 ile 16.00 saatleri arasında yoğun bir şekilde ziyaret ediyorlar tesisimizi. Özellikle anaokul ve ilköğretim okulu öğrencileri sık sık ziyaretimize geliyorlar.  Onlara, 100 kişilik toplantı salonumuzda faaliyetlerimizi anlatıyoruz. Küçük yaşta hayvan sevgisini aşılıyoruz.

 

Merkezinizde cins hayvan yok değil mi?

Çok az var. Hemen sahiplendiriyoruz.

 

“HERKESE HAYVAN VERMİYORUZ”
 

Sahiplendirme sistemini anlatır mısınız?

Ziyaretçilerimiz tesisimize geldikleri zaman ne amaçla geldiklerini anlatıyorlar. Bekçilik mi yapacaklar, yoksa gerçekten çocuklarına hayvan sevgisini aşılamak için mi sahiplenmeyi istiyorlar, onu öğreniyoruz. Daha sonra sahiplendirme formunu doldurup, hayvan ediniyorlar.

 

Vermediğiniz oluyor mu?

Oluyor tabii. Mesela daire ortamında büyük cüsseli köpeklerin yaşaması çok zor. Burada hayvan da strese girebiliyor. Bazen de teknikerlerimiz, kontrol amacıyla hayvanların yaşadığı ortamı görmeye gidiyor. Uygun ortamda bakılmadığını tespit edersek geri alıyoruz.

 

Geri verenler var mı?

Var ama çok fazla değil. Senede 2 veya 3 gibi. Uygun ortamları olmadığını söyleyip geri getirenler oluyor.

 

“HAYVANA BAKMAK BİR KAP YEMEK VERMEK DEĞİL”
 

Hayvanın bakımı zor mu?

Özellikle yaşayacakları ortam çok önemli. Bahçe ortamındaysalar kolayca alışabiliyorlar. O yüzden bahçeli evi olanlara tavsiye ediyoruz. Aşılarını da düzenli olarak yapmalılar. Hayvanların önlerine bir kap yemek vermekle, onlara bakmış olmuyorsunuz. Nasıl ki, çocuklarınızın bakımına özen gösteriyor, onlara sevgi gösteriyorsanız, hayvanlara da öyle bakmanız lazım.

 

Bir hayvana bakmanın insanlar üzerindeki etkisi nedir?

Hayvan sevgisiyle büyüyen çocuklar daha merhametli oluyorlar. Vicdan sahibi oluyorlar. Çevreye ve canlılara daha duyarlı bir şekilde yetişiyorlar. 

 

Hayvan bakmak masraflı mı?

Masraflı değil. Sadece veteriner hekim kontrolünde aşılarını yaptırmanız lazım. Hayvan, hastalandı mı, muayenesini yaptırmanız gerekir.

 

Avrupa ülkelerinde, sokakta hayvan görülmezken, bizde sokaklar hayvanlarla dolu. Bu durumu değiştirmek için neler yapılmalı?

Bizimki kadar büyük olmasa da diğer ilçelerde de rehabilitasyon merkezleri olması lazım.  Biz yılda 2 bin 500 hayvan kısırlaştırıyoruz. Çünkü hayvanların dengeli bir büyüme çizgisini yakalamasını istiyoruz. Diğer ilçelerde de doğru çalışmalar yapılırsa, hayvanlar daha dengeli bir çizgide yaşayacaktır. Ayda bir kez hayvanseverlerimizle toplantı yapıyoruz ve Hayvanları Koruma Kanunu’nu anlatıyoruz. Ayrıca, aşıları ve küpesi olan hayvanlardan korkulmaması gerektiğini anlatan afişleri dağıtıyoruz.

 

“VATANDAŞ DESTEK OLSUN”
 

​Petshop’lardan cins hayvan satın alınıyor. Vatandaşa ne tavsiye edersiniz?

Buraya gelen hayvanlar kısırlaştırılıyor ve küpe takıyoruz. Hayvanın aşılarını kaydeden çip uygulaması hizmetini de veriyoruz. Vatandaşlarımız tesislerimize gelsinler, ilgiye muhtaç olan hayvanlarımızı sevsinler ve sahiplensinler. Biz her ne kadar da onların bakımını yapıp, ilgi göstersek de sıcak bir aile ortamının yerini tutmaz.

 

Son olarak, sokakta yaşayan hayvanlar için vatandaşa vereceğiniz mesajlar nelerdir?

Osmangazi Belediyesi Veteriner Hekimliği Müdürlüğü olarak, 40 noktaya su ve beslenme odakları koyduk. Burada hayvanlar su ve beslenme ihtiyaçlarını gideriyorlar. Ayrıca kış aylarında, olağanüstü mevsim koşullarının olduğu günlerde Uludağ’da plastik mama kaplarıyla hayvanların beslenmelerini sağlıyoruz. Vatandaşlarımız da plastik su ve mama kaplarını, yaşadıkları yerlerin belirli noktalarına koyabilirler. Onlar da bir kap mama koyarak bize destek olabilirler.
 

FOTOĞRAFLAR: AYKUT GÜNGÖR

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X