Seçim gecesi yazdığım yazıda da belirtmiştim, 13 yıldır iktidarda olan AK Parti kaybetmedi ve başarısız oldukları da söylenemez.
Ancak halkın uyarısını aldıkları kesin.
Bir bakıma seçmen, AK Parti‘ye sarı kart gösterdi.
Uyarıyı dikkate almazlarsa, ilk seçimde kartın rengi değişebilir.
Gelelim bundan sonrasına…
AK Parti‘nin kuruluşundan bu yana aktif görevlerde bulunmuş, derin bir partiliye aittir başlık:
“Tek başımıza iktidar olamayışımız, kaosa yol açabilir. Ancak, bu hayırlı bir kaos olur. Çünkü güç zehirlenmesi yaşıyorduk.”
Samimi itirafın ardından, şu senaryoyu aktardı:
“Sandıktan, koalisyon çıkmadı. Çünkü AK Parti, koalisyonlara karşı bir partidir. Koalisyon yapmamız, kendimizi inkar etmemiz demektir. Başbakan, hükümet kurma yetkisini, kısa zaman sonra, Cumhurbaşkanı’na iade edecek. Kılıçdaroğlu da, koalisyonu kuramayacak. MHP, CHP ve HDP yan yana gelmez. Cumhurbaşkanı, 4 parti liderini toplayacak. Bu görüşmeden, ülkeyi seçime götürecek, AK Parti azınlık hükümeti çıkacak ve erken seçim olacak.“
Bundan sonrası da çok ilginç:
“AK Parti’nin mevcut kadroları, seçimde başarı sağlayamadı. Lider değişebilir ve Abdullah Gül partinin başına geçebilir. Daha sonra da 3 dönem kuralı atlatıldığı için, AK Parti’yi başarıdan başarıya götüren, eski kadrolar, bakanlar yeniden iş başı yapacak. Erken seçimde de, tek başına iktidar kaçınılmaz olacak.“
Derin AK Partili dostumuzun bu senaryosuyla, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un koalisyon olasılığına dönük dünkü açıklaması örtüşmüyor.
Kurtulmuş’un açıklamasına düz mantıkla bakarsak, erken seçim olasılığının olmadığını söyleyebiliriz.
Ancak iktidarın, koalisyon seçeneği dışında bir açıklama yapması beklenebilir mi?
Piyasaların yangın yerine dönüşmemesi ve AK Parti‘nin oyun bozan parti imajı vermemesi için, iktidarın koalisyon seçeneğini dışlamaması son derece normal.
Bu nedenle Kurtulmuş’un açıklamasına ‘resmi görüş‘ olarak bakılmalı.
Bir garip sevinç gösterisi
Seçim gecesinin, uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek görüntüsü, hiç kuşkusuz CHP’lilerin, kutlama yapmasıydı.
Seçimin tartışmasız tek galibi HDP‘de bile ölçülü sevinç görüntüleri varken, oyu düşen bir partinin zafer kutlamaları ne ola ki?
Üstelik, kutlamalara, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun, galip edasıyla yaptığı açıklamalar, tuz-biber oldu.
Dünya siyasi tarihine geçmeye namzet bu görüntülerin 2 izahı olabilir:
13 yıl aradan sonra oyları yüzde 40’a düştüğü için tek başına iktidar olamayan AK Parti‘nin durumunu kutladılar.
Veya, elini kolunu sallaya sallaya barajı geçen HDP‘ye selam çaktılar, sevinçlerine ortak oldular.
Bursa sonuçları
Seçimin Bursa sonuçları, şaşırtıcı değil.
AK Parti, ülke genelinde oy kaybetti, düşüşten Bursa da nasibini aldı.
Ancak AK Parti Bursa yine, Türkiye ortalamasının üzerine çıktı.
CHP ise, geçen seçimlere oranla oylarını yükseltmiş.
Ancak, oy artışı milletvekili sayısında değişikliğine yol açmayınca, anlamlı olmadı.
Türkiye‘de yüzde 13’leri bulan HDP, Bursa’da yüzde 6’ya bile ulaşamadı.
Bunda, Bursa’nın muhafazakar ve milliyetçi yapısının rolü büyük.
MHP‘deyse bir başarıdan söz etmek mümkün değil.
Onca iddialı söz ve havada uçuşan milletvekili sayılarından geriye 3 milletvekili kaldı.
İbretlik sandık sonuçları
Bursa’nın ilçelerinden gelen seçim sonuçları ibretlik.
Özellikle dağ ilçeleri…
Seçim öncesi yaptığım röportajlarda, dağlılar AK Parti listelerinde dağlı adayın son sıralarda olmasına büyük tepki göstermişlerdi.
Ancak sandıklar açılınca, tepkilerin boş olduğunu gördük.
Nitekim AK Parti, dağ ilçelerinde yine açık ara 1’inci oldu.
Aynı şekilde, Gemlik, Orhangazi, İznik hattından aday göstermedikleri için, bu 3 ilçeden de AK Parti‘ye tepki sesleri yükseliyordu.
Hatta Gemlikli dernekler basın açıklaması yapmış, bir esnaf dükkanın camına, “Siyasetçiler giremez” yazısını asmıştı.
Ne var ki AK Parti bu 3 ilçede de 1’inci parti olmayı başardı.
Sonuç: Seçmenin seçim öncesi söylediklerine şüpheyle bakılmalı… Listelerin, sonuçlara etkisi neredeyse yok.