Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Hava kirliliği ve ulaşım

Siyasette hareketli bir haftayı daha geride bırakıyoruz.

Kulisler yine havada uçuştu.

Ancak bugün ittifak görüşmeleri ve adaylık kulislerini bir kenara bırakalım  ve kentin son derece önemli sorunlarına eğilelim.

Nitekim, 2 meslek odası son derece sarsıcı bilgiler içeren basın açıklamaları yaptılar.

***

Önce Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi‘nin kentteki hava kirliliğine dikkat çeken açıklaması, ardından İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin deprem, kentsel dönüşüm ve ulaşımla ilgili uyarıları geldi.

***

Malum Bursa, son yıllarda olduğu gibi 2018’de de havası en kirli illerin başında geliyor.

Son ölçümler durumun vahametini ortaya koydu.

Geçen pazartesi Osmangazi’deki hava izleme istasyonunun en fazla 50 olması gereken hava kalite indeksi 141 olarak ölçülmüş.

24 saatlik ortalama değer, sağlıklı değerin 5 katı!

Yani böyle bir hava, yürüyüş ve açık hava egzersizleri için bile sağlıksız.

Düşünün, sağlıklı bir yaşam için açık havada yürümek istiyorsunuz ama kirli hava soluyarak sağlıksız bir iş yapmış oluyorsunuz.

Hava kirliliğinin temel nedeni de kalitesiz kömür kullanımı.

Bir diğer ifadeyle doğal gaz kullanılmaması.

Tabii tek neden kalitesiz kömür kullanımı değil ama başat faktör bu.

***

Konuyla ilgili sevindirici gelişme Büyükşehir Belediyesi’nden geldi.

Kömür yakan apartman, site, bina, iş hanı gibi yerlerde denetimler yapan Büyükşehir Belediyesi, kalorifer kazan çıkışlarına filtre takma zorunluğu getirdi.

Ayrıca, mahrukatçılar tarafından satışa sunulan kömürler denetlenirken, uygun görülmeyen kömürlerden numune alınıp labaratuvar analiz sonucuna göre uygunsuz çıkan kömürleri satan, yakan işletmeler ve apartmanlara Çevre Kanunu çerçevesinde idari yaptırım uygulanacak.

***

Gelelim İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin açıklamalarına.

Beşik gibi sallandığımız şu günlerde depremi yeniden hatırladık. 

Deprem konusunda fayları konuşmaktan öteye gidip yapılara yönelmemiz gerektiğini söylüyor İMO Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak.

Ve o çok bilindik gerçeği bir kez daha hatırlatıyor: Deprem öldürmez bina öldürür.

Oysa binalarımızın depreme dayanıklı olup olmadığını dahi bilmiyoruz.

Kuşkusuz 1999 depreminin ardından önemli adımlar atıldı ama hala depreme hazırlıklı olduğumuzu kim söyleyebilir?

***

İMO’nun ulaşımla ilgili uyarıları da kayda değer.

İstanbul Yolu’ndaki T2 Hattı‘nın hafif raylı sisteme dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen Albayrak ayrıca; ‘otobüs, minibüs, servis araçları ve otomobiller aynı hat üzerinde hareket ederse, T2 atıl kalır‘ diyor.

Tıpkı kentin doğu bölgesinde Bursaray’ın verimli çalışamaması gibi.

Bir ana arter düşünün, ortasından raylar geçtiği için cadde daralıyor ama eskisi gibi lastik tekerlekli araçlar geçmeye devam ediyor.

O zaman raylı sisteme ne gerek var?

O halde, “Gelecekte sorun yaşanmaması için şimdiden planlama yapalım, yoksa ek maliyetlerle karşı karşıya kalabiliriz” diyor Albayrak.

***

Girizgahta da belirttiğim gibi İMO ve KMO‘nun açıklaması, yakıcı siyaset gündeminin arasında ıskalanmaması gereken, Bursa’da yaşayan 3 milyon yurttaşı ilgilendiren hayati konular.

Dahası Bursa’nın kronikleşmiş sorunları.

Bilim insanlarının uyarıları dikkate alınmalı.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X