Sakarya’nın Sapanca ilçesinde yaşayan Anadolu‘nun yiğit delikanlısı, karınca kararınca kampanyaya el vermiş:
“500 dolar bozdurana, gün boyu çay bedava”
“Güzel ülkemin menfaati için dolarını bozdurup getiren vatandaşlarımıza bir hafta boyunca ekmek bedava” diyen güzel yurdumun güzel fırıncıları da Bingöl‘ün Genç ilçesinden.
Diyarbakırlı müteahhit 20 bin dolar bozdurana 20 bin lira indirim yapacağını ilan etmiş.
Kampanyaya Bursa‘dan da hatırı sayılır destek var.
Bursalı mermerci, 2 bin dolarını bozdurana mezar taşı taahhüt ederek, “Dolarını bozdur, mezar taşını götür” sloganıyla, kampanyayı renklendirdi.
Listeyi uzatmak mümkün.
Lokantacısından, fırıncısına, züccaciyeden berberine varıncaya kadar, esnaf, dövize savaş açmış durumda.
Dikkatinizi çekerim, kampanyaya gövdesini koyan esnaf.
Yani günlük kazancıyla geçimini sağlayanlar.
Aralarında belki de kıt kanaat geçinen insanlar da var.
Ekonominin tüm olumsuzluklarına rağmen, bütçelerinde gedikler açmaları pahasına, çorbaya tuz-biber ekmek için seferber oldular.
Kimi çocuğunun rızkından kıstı, kimi kız evladının çeyizinden fedakarlık yaptı.
Peki, milletin döviz bozdurmasıyla dolar iner, euronun ateşi düşer mi?
Ekonomistler düşmez diyor.
Ancak daha önemli şeyler var.
Söz konusu vatansa eğer, doların, euronun ve bilumum dövizden elde edilecek karın teferruat olduğunu gösterdi bu millet.
İşin psikolojik tarafını da ıskalamayalım.
Ekonomide kara bulutların çöktüğü bir dönemde, çölde vaha gibi vatandaşın duyarlılığı.
Hasılı, karınca hikayesi gibi, yangına bir damla su taşıyan vatanseverler, safını belli ediyor.
————–
Babamın Kanatları
“Babamın Kanatları seyiciyle buluşmalı” demiş yönetmen Kıvanç Sezer…
Böylesine iyi bir film yap…
Filminin başrol oyuncusu Altın Portakal‘da En İyi Erkek Oyuncu Ödülü‘nü alsın…
Aynı festivalde, En İyi İlk Film ödülüne hak kazan…
En İyi Yardımcı Kadın Ödülü de sana gelsin…
Fransa Nantes Film Festivali’nde seyirci ödülüne varıncaya kadar, almadık ödül bırakma.
Sonra filmin yönetmeni çıkıp, bu film seyirciyle buluşmalı desin.
Der, çünkü film gişe filmi değil.
Gişe yapamayacağı düşünüldüğü için de AVM‘lerin sinema salonlarında gösterilmiyor.
Ancak iyi ki Başka Sinema var ve bizi bu olağanüstü güzel filmi izlemekten mahrum etmedi.
54 yaşında hayata veda etmek zorunda bırakılan bir inşaat işçinin hikayesini anlatıyor Babamın Kanatları…
Deprem ve kanser gibi öldürücü unsurların pençesinde çaresizlikten kıvranan Güneydoğulu inşaat işçisi ve ailesinin hazin, bir o kadar da ibretlik öyküsünü bulacaksınız filmde.
Öykü diye yazdığıma bakmayın.
Başroldeki Menderes Samancıların, kırk yıllık oyunculuk birikimini konuşturduğu film, hayat kadar gerçek.
Senaryo, kurgu, oyuncu performansıyla olağanüstü güzel bir film…
İzleyin, izlettirin.
—————-
İnsanlığın bittiği fotoğraf
Esad güçleri, Suriye‘nin Halep kentini bombalıyor birkaç gündür.
O bombalardan biri de işte bu kadına isabet ediyor.
6 saat boyunca, yaralı bir şekilde doktor arıyor talihsiz kadın.
Doktor bulunamıyor ve kadın can çekişerek ölüyor.
Geriye de sözün bittiği, insanlığın yerin dibine geçtiği bu kare kalıyor.