2 milyon 465 bin zeytin ağacı varmış Gemlik’te.
Üçte biri zeytin vermiyor.
Her bir ağacın da ortalama 15 kg ürün verdiğini hesap edersek yılda 17 bin ton zeytin yetişiyor bu şirin ilçemizde.
Üstelik Gemlik zeytini dünyanın en lezzetli sofralık zeytinleri arasında gösteriliyor.
İşte böylesine değerli bir ürün zeytin Gemlik için, aslında Bursa ve Türkiye için de…
Tek eksik tanıtım…
Daha doğrusu yeterli tanıtımın yapılmaması.
Ne var ki son yıllarda Gemlik Zeytin Festivali ile bu açık giderilmeye çalışılıyor.
Mesela 2 yıl önce Canan Karatay gibi medyatik bir isim festivale davet edilerek, Gemlik zeytininin ülke genelinde tanıtımı yapılmıştı.
Bu yıl ilk kez CHP’li bir belediye yönetiminde yapılıyor festival.
Ancak festivalin içeriğinde pek bir değişiklik yok.
Yine konserler, yarışmalar, çocuk etkinlikleri, halkoyunları gösterisi, kortej yürüyüşleri var.
Tanıtım toplantısında başta kaymakam olmak üzere protokol üyeleri yoktu.
Acaba davet edilmemişler miydi?
Evet davet edilmemişler ama Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan, basın toplantısı olduğu için sadece gazetecilerin davet edildiğini, geçen yıla göre daha fazla kurumla işbirliğine gittiklerini söyledi.
Başkan Sertaslan’ı hayli heyecanlı gördük.
Festivale büyük önem veriyor, zeytinin tanıtımını çok önemsiyordu.
Evet Gemlik, bir liman, turizm ve ticaret kenti.
Ancak Gemlik daha fazla tanınacaksa barışın simgesi zeytinin anlamı bambaşka.
Sertaslan seçimi nasıl kazandı?
Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan, önemli bir iş başardı seçimi kazanarak.
Gemlik bir sahil kenti olmasına rağmen Anadolu kentlerinden yoğun göç aldı.
Yani yıllardır muhafazakar ve sağ partileri iktidara taşıyan bir seçmen yapısına sahip.
CHP’nin Gemlik’te seçim kazanması için iyi bir aday, doğru bir seçim stratejisi gerekirdi ki, ikisi de yapıldı.
Uğur Sertaslan’la sohbetimizde seçimi nasıl kazandığını sorduk.
“Önce seçimi algıda kazanacaksınız daha sonra sandıkları alacaksınız. Gemlikliler seçimi alacağımıza inanmasalardı, kazanamazdık” dedi.
Bir de Sertaslan, bugüne kadar CHP’ye oy vermeyen kesimlerle temas etmiş.
Öyle ki HDP’ye oy verenlerin bile desteğini almış.
Bursa Büyükşehir seçiminde HDP’lilerin önemli bölümü CHP’ye oy vermezken, Gemlik’te CHP’yi desteklemişler.
Yerel seçimin farkı da bu.
İYİ Parti’nin milliyetçilik açılımı
Önceki gün İYİ Parti İl Başkanı Dr. Yahya Bahadır ve parti yöneticilerini ağırladık OLAY Medya’da.
Gündemlerinde 30 Ağustos var.
İlginç bir kutlama yapacaklarmış.
Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Gazi’nin türbesinden Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün anıtına yürüyeceklermiş.
Şu mesajı veriyorlar yürüyüşle:
“Osmanlı’ya da modern Cumhuriyet’e de sahip çıkıyoruz. Osman Gazi de Atatürk de bizim en önemli değerlerimiz.”
Bahadır, “Bizim milliyetçilik anlayışımız etnik bir temele dayanmıyor. Eğitimde milliyetçilik, ekonomide milliyetçilik, kültür ve sanatta milliyetçiliği savunuyoruz” diyerek slogan milliyetçisi olmadıklarını vurguladı.
Bir yalan hikaye, bir gerçek olay
İngiliz yargıç, gece yarısı parktan geçen kızı korkutan adama, 7 yıl, 7 gün hapis cezası verince şaşıran gazeteciler sormuş: “Adam kıza elini bile süremedi. Kaçan kızın çığlıklarına yetişenler de adamı yakaladı. Bu ceza çok değil mi?” Yargıcın yanıtı hukuk tarihine geçecek düzeydeydi: “Kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür. 7 yıl, İngiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır.”
Efendim İngiltere’de geçtiği rivayet edilen bu olay, Türkiye’deki her tecavüz, taciz, kadına şiddet veya kadın cinayeti vakasından sonra özellikle sosyal medyada dalga dalga yayılıyor.
Ancak İngiltere’de böyle bir davanın olduğuna dair hiçbir teyit yok.
Hadi sosyal medyada çıkan her habere itibar edilmez diyelim.
Ancak yaygın basında bu hikaye köpürtülerek, “Bi bizim hakimlerin verdiği karara bakın bir de İngiltere’deki hakimlerin verdiği karar” şeklinde kıyaslamalar yapılıyor.
Bu olay doğru değil ancak bir zamanlar Galatasaray’ın da formasını giyen eski futbolcu Saunders’ın alkollü araç kullandığı ve alkol testi yapmayı reddettiği için 10 hafta hapis, 30 hafta da trafikten men cezası aldığı gerçek.
Düşünün, dünyaca ünlü bir futbolcunun aracını polisler çeviriyor, tereddüt etmeden alkol testi yapmak istiyorlar, test yapmayı reddettiği için de bu kez yargıçlar tereddüt etmeden basıyorlar cezayı.
İlla bir kıyaslama yapılacaksa bu hadise biçilmiş kaftandır.