Hangimiz çocukken kar yağışını dört gözle beklemedik ki?
Pencereden kar yağışını nefesimizi tutarak seyredip, kar taneciklerinin kesilmemesi için Tanrı’ya dua eder, o yıllarda bırakın interneti yerel televizyon kanalı bile olmadığı için gözümüz TRT‘de, kulağımız radyoda tatil ilan edilen illerin arasında Bursa‘nın da olmasını heyecanla beklerdik.
Bizim için gökten kar değil, tatil yağardı.
Aradan yıllar geçti, teknoloji gelişti, iletişim çağına geçtik ancak çocukların kardan beklentisi hiç değişmedi.
Günümüzde de her çocuk için kar demek tatil demektir.
Böyle nostaljik bir girizgah yaparak gelelim asıl meselemize.
Biliyorsunuz, meteoroloji günler öncesinden, yoğun kar yağışının tüm yurtta etkili olacağını, hatta bazı bölgelerde yaşamı esir alacağını duyurdu.
Kar yağışının etkili olacağı illerden biri de Bursa‘ydı.
Ve kar Bursa‘nın yüksek yerlerine çarşamba akşamından itibaren düşmeye başladı.
Kent merkezindeyse daha çok karla karışık yağmur yağdı.
Bu yıl Bursa‘da farklı bir uygulamaya imza attı Vali İzzettin Küçük, kar tatilini, kaymakamların insiyatifine bırakarak.
Çünkü kaymakamlar ilçelerine daha çok hakimdirler ve riski merkezden daha iyi tespit ederler.
Son derece yerinde bir uygulama.
Vali Bey‘in kararı doğrultusunda da bazı kaymakamlar, ilçelerindeki okullarda 1 günlük tatil kararı aldılar.
Büyükorhan, Orhaneli, Keles, Harmancık, Yenişehir, İznik, Gemlik…
Bu ilçelerin kaymakamları tatilden bir gün önce okulların tatil olacağını ilan ettiler.
Okulların tatil olduğu bir ilçe daha vardı.
Yıldırım…
Yıldırım’ın Ankara Yolu üzerinde kalan okulları da, Yıldırım Kaymakamlığı’nın aldığı kararla tatil edildi.
Ne zaman?
Sabah saat 08,19’da!
Yani çocukların yollarda, bazılarının da okulda olduğu dakikalarda.
Bazı öğrenciler sınıftan çıkıp, evlerinin yolunu tuttu, tatil olduğunu öğrendikten sonra.
Çünkü Yıldırım İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü‘nün “30/12/2016 Cuma günü Ankara yolu üstündeki okullarımız kar sebebiyle tatildir” ifadelerinin geçtiği haber, saat 08,19‘da duyurulmuştu.
Ayrıca Yıldırım İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü‘nün okul müdürlerinin içinde olduğu WhatsApp haberleşme grubununa saat 07,15’te tatil haberi verildi.
Ancak üst satırlarda da ifade ettiğim gibi, çocuklar buzla kaplanmış yollara düşmüştü bir kere.
Yani, tatil kararının hiçbir anlamı kalmamıştı.
Sonuç: İdarecilik ciddi iştir.
————————
Kabus yılı geride kaldı şimdi umut zamanı
Ne yıldı ama…
Güneydoğu kentlerini harabeye dönüştüren hendekler, batı illerini kasıp kavuran canlı bombalar, askeri darbeden çok, kanlı bir işgal girişimini andıran kalkışma, milyonların ilk kez tanıştığı OHAL, 100 binlerce memurun kamudan tasfiyesi, binlerce kişinin tutuklanması, sınır dışına operasyon ve son tahlilde bir büyükelçinin öldürülmesi.
Birçok ülkede 1 asırda olmayacak tüm bu olaylar, ülkemizde 1 yılda gerçekleşti.
2016, tarihimize kabus koduyla geçecektir hiç kuşkusuz.
İktisatta temel bir kural vardır:
Dibe vuran ekonomi, yükselişe geçer.
2016’da da biz dibe vurduk.
Bu yüzden 2017’ye girerken umutlanmamak için çok geçerli bir nedenimiz var.
Dip yaptığımız 2016’da yıkılmadıysak, 2017 çok daha iyi geçecek.
Aksini düşünmek bile istemiyorum.
Şimdi gelin 2016’yı tersinden okuyalım.
Patlatılan onca bombaya, yüzlerce asker ve polisimizin şehit edilmesine, hendekleri temizlemek için başlatılan operasyonlarda çok sayıda yurttaşımızın evini kaybetmesine rağmen bu ülkede hala Kürt-Türk kardeşliği sürüyor.
Üstelik onca provokasyonın ve ırkçı söylemlerin havada uçuşmasına rağmen.
Ne yaparsa yapsınlar bin yıllık kardeşliği bozamadılar.
Yıllarca devlet içine yuvalanmış, girmediği delik kalmayan derin yapılanmalar da tasfiye oldu 2016’da.
Darbeyi yapabilselerdi, ülke yarım asır geriye gidecek, belki o zaman iç savaş çıkacak ve asıl o vakit paramparça olan Ortadoğu ülkelerine dönüşecektik.
2016, darbe gibi çağdışı uygulamaların milli irade tarafından bir daha doğrulmamak üzere ezildiği bir yıl olarak tarihe geçecek.
Ekonomin de allak bullak olduğu, dövizin şaha kalktığı bir yıla veda ediyoruz.
Tahribatlara rağmen çarklar dönüyor, ekonomi ayakta.
2016, tüm olumsuzlukları savuşturduğumuz bir yıl oldu.
Yarın, güzel günlerin miladı olsun.
Mutlu seneler…
———————
2017 mutluluk reçetesi
Daha az yemek, daha çok spor.
Daha az karbonhidrat, daha çok protein.
Daha az hamur, daha çok sebze.
Daha az televizyon, daha çok sinema ve tiyatro.
Daha az internet, daha çok kitap.
Daha az tembellik, daha çok çalışmak.
Daha az karamsarlık, daha çok umut.
Daha az kavga, daha çok diyalog.