Konut fiyatlarının geldiği nokta, malum.

Vatandaş ev satın alamayınca, bu kez kira fiyatları aldı başını gitti.

Bu da bazı uyanık ev sahiplerinin, kiracılarını evden çıkarmak için şeytanın bile aklına gelmeyecek yollara başvurmasına yol açtı.

Yasal olarak, kiralara TÜİK’in belirlediği yıllık artış oranı üzerinde zam yapamazsınız.

Mesela mayıs ayında yenilenen kira kontratlarına en fazla yüzde 36 zam yapabilirsiniz.

Ancak bu oran bazı ev sahiplerini tatmin etmiyor.

Çünkü yeni kiracıların ödedikleri fiyat ile eski kiracıların ödedikleri fiyat arasındaki makas hayli açıldı.

Mesela aynı sitede bir evin kirası 3 bin lirayken, diğeri 6 bin liraya alıcı bulabiliyor.

Böylece, evinin kirası düşük kalan ev sahipleri, kiracısından yasal oranın üzerinde zam teklif ediyor.

Kiracısından olumsuz yanıt alan ev sahipleri  farklı yollara girebiliyor.

Son aylarda Bursa’da yüzlerce ev sahibi,  tadilat yapacağını öne sürüp, ihtar yoluyla evlerinin boşaltılmasını istiyor.

Ancak tadilat, işin kılıfı.

Çünkü ev sahibi, ya evinin bir odasına parke döşeme, cam balkon  gibi basit işler yapıyor ya da kiracısını çıkardıktan sonra, tadilat yapmadan evini daha yüksek fiyatla başka birine kiralıyor.

Bu yazıyı okuyan kiracılar, ev sahibiniz tadilat yapacağım diyorsa şüphelenin ve iyi niyetinden şüphe edin.

 

Kiralara düzenleme sorunları çözer mi?

Hükümet, yasal düzenlemelerle fahiş kira artışlarının önüne geçmek istiyor.

Henüz düzenleme netleşmese de fahiş kiraların mercek altına alınacağı söyleniyor.

Bir diğer yol da 5 yılı aşan kira kontratlarında yeniden değerlemenin kaldırılması.

Yani kiraların yıllık yasal artışlarla sınırlı kalması.

Sektör paydaşlarıyla konuştum, düzenlemeden umutlular.

Ancak ben çok umutlu değilim.

Çünkü ülkemizde yasaların çıkmasında sorun yok.

Sorun, yasaların uygulanmasında.

 

TOKİ neden konut yapmıyor?

Kira fiyatlarını frenlemek için yasal düzenleme yapılmaya çalışılıyor.

Diğer yazıda belirttiğim gibi, yasa ve yönetmeliklerin uygulamasında çok başarılı olmadığımız için, bu yöntemin çözüm getireceğine şüpheyle yaklaşmak lazım.

Hem bu yöntem serbest piyasa ekonomisini tartışmalı hale getirir ki, iktidar cephesinde de bunu savunanlar olduğunu duyuyoruz.

Yasal düzenleme yerine dar gelirli yurttaşların barınma ihtiyacını gidermek için kurulmuş TOKİ, sosyal konut üretemez mi?

Son günlerde pıtrak misali Hazine arazisi satılıyor.

Daha önce de yazdığım gibi Nilüfer’de 19 dönümlük mera vasfında bir arazi satıldı.

Mesela bu araziye TOKİ binlerce konut yapabilirdi.

Hadi sözünü ettiğim bölgenin rantı çok yüksek.

O halde buradan elde edilen gelirle, rantı daha düşük bölgelerde toplu konut yapılabilir.

TOKİ, bugün çözüm üretmeyecekse, ne zaman üretecek?

 

Yükselen fiyatlar

AK Parti iktidarının etkili ve  ekonomiyi gayet iyi bilen eski bakanlarından  biri, bir dost meclisindeki yemekte, dostlarına şu tavsiyede bulunur:

“Ne kadar nakit paranız varsa, mala yatırın. Paranız yoksa gidin kredi çekin. Ev alın, araba alın, demir alın, çimento alın. Çünkü fiyatlar çok yükselecek.”

***

Geçen haftalarda İzmir Yolu’ndan geçerken bölgeyi  iyi bilen arkadaş, Görükle, Kayapa, Hasanağa taraflarından toprak alanın çok kârlı çıkacağını öne sürdü.

***

Alışveriş için gittiğim mağazanın müşteri temsilcisi, 700 liralık ayakkabı için tereddüt eden müşterisine, “Bu ayakkabıyı alan gelecek hafta bin lira olabilir. 300 liranız gitmesin” diye yönlendirdiğine tanık oldum.

***

Bu sezon mağazalarının vitrinlerini süsleyen indirimleri göremeyeceğimiz söyleniyor.

Aksine sezon başı fiyatların, sezon sonundan daha uygun olacağı beklentisi hâkim.

***

Oto galericileri başkanları, gün aşırı vatandaşa, “Otomobil alacaksınız elinizi çabuk tutun ” çağrısında bulunuyor.

***

Tüm bunlar memlekette yaşanıyorsa, bize de hayat pahalılığı dışında başka bir şey yazmak düşmüyor.