Bilmem son günlerde FSM Bulvarı’na yolunuz düştü mü?

Bir zamanlar Bursa’nın en işlek bulvarına kelimenin tam anlamıyla ölü toprağı serilmiş.

Bulvar üzerindeki dükkanların camlarına asılan, “kiralık” ilanları  aslında tabloyu net bir şekilde ortaya koyuyor:

Yeme-içme sektöründe faaliyet gösteren esnaf batıyor.

Önceki gün Nilüfer’deki işletmeler adına Nilüfer Kent Konseyi ve BTSO, ortak basın açıklaması yaptılar.

Bugüne kadar hükümete tek bir eleştirisi olmayan BTSO’nun bu eylemde yer alması, işletmelerin içinde bulunduğu durumun artık tahammül edilemez noktaya geldiğini göstermiyor mu?

Kısıtlamalar geçen yıl mart ayında başladı.

O günlerde işletmeler 6 ay ödemesiz kredi çektiler.

Şimdi o kredilerin ödeme zamanı.

İyi ama nasıl?

Aylardır geliri olmayan işletme sahipleri, kira, elektrik, doğalgaz gibi sabit giderlerini mi karşılasınlar, günü  gelen kredilerini mi ödesinler, evlerinin geçimini mi sağlasınlar?

Zaten birçok işletme sahibi kirasını ödeyemiyormuş.

Mülk sahipleri ise kiracılarına, “Devlet size acımıyor, biz neden acıyalım? Kira ödeyemeyecek durumdaysanız çıkın” diyormuş.

Kirasını ödeyebilen esnaf ise, ya birikimini harcamak, ya da aracını ve evini satmak zorunda kaldı.

Esnafın birçok talebi var.

Ancak en acil 3 talepleri şöyle:

HES koduyla iş yerlerimiz açılsın.

Hibe kredi  verilsin.

Kısa çalışma ödeneği asgari ücret düzeyine çekilsin.

Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş, tüm bu koşullar sağlansa bile bazı işletmelerin yeniden açılamayacağını söylüyor.

Tablo işte bu kadar vahim.

Açıklamalar sürecek

Nilüfer esnafı pazartesi günü toplanarak seslerini duyurdu.

Ancak eylemler sürecekmiş.

Eğer esnafın talepleri yerine getirilmezse, her pazartesi basın açıklaması yapacaklar.

Önümüzdeki pazartesi günü daha büyük katılımla yeni bir basın açıklaması yapılacak.

Aşı

Aşı konusunda, iktidarından muhalefetine liderlerin yaklaşımına alkış tuttuk.

Muhalefetin, Çin aşısına yönelik politikasını tebrik ettik.

Sağlık Bakanlığı’nın aşı odaları oluşturmasını ve gelen aşıları derhal kullanmalarını takdir ettik.

Geriye tek bir şey kalıyor:

Halkın aşılanması…

Ancak ortada aşı yok.

Oysa Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bizzat “Aralık ayında 10 milyon, ocak ayında 20 milyon, şubatta da 10 milyon aşı gelecek” dememiş miydi?

Aralık geçti, neredeyse ocak bitiyor, Bakan Koca’nın telafuz ettiği aşı miktarının 10’da biri daha gelmedi.

Sahi nerede o aşılar?

Ara sokaklar buz pisti

Karın damlası düşer düşmez, aracımı otoparkta bırakıyorum.

Karlı havada araç kullanmakla ilgili çok kötü tecrübelerim yok ancak neden riske gireyim?

Maalesef, tüm uyarılara rağmen yolda kalan veya  kaza yapan birçok araç oldu bu yıl da.

Oysa, aralıksız 3 gün süren kar yağışının ardından yolların buz pistine döneceği biliniyordu.

Kış lastiği bile yetersiz kalıyor buzlu zeminde.

Bu arada ana arterlerde sorun olmasa da sokak aralarının tuzlanmadığını gördük.

Bırakın araç kaymasını, yayaların bile yürürken düşmemesi için çok dikkatli davranması gerekirdi.

Sanırım yerel yönetimlerin ana arterler dışında kalan noktaları tuzlamak için ne yeterli ekipleri ne de ekipmanları var.

Aziz Bükey dimdik öldü

Nasıl  acı bir tesadüf oldu Mudanyalı gazeteci kardeşim Yavuz Gerçekçi ile telefonda Aziz Bükey’i konuştuktan 20 dakika sonra kara haberi almamız.

Yaşı 70’e dayanmasına rağmen elinden kalemini düşürmeyen, mesleğin emekçilerden, dünya iyisi Aziz Ağabey’i dün kaybettik kalp krizinden.

Polis adliye muhabirliğinden, spor yazarlığına gazeteciliğin  neredeyse her kademesinde çalışmış, ulusal basında başarılı işlere imza atmış, bizim gazete de dahil Bursa basınında kalem oynatmış Aziz Ağabey, son olarak  Mudanya’da gazetecilik yapıyordu.

Yavuz Gerçekçi, Aziz Bükey’in Mudanya’da dimdik durarak gazetecilik yaptığını, eğilip bükülmediğini ve tüm yaşadığı tüm zorluklara rağmen ilkelerinden taviz vermediğini söyledi.

Ne mutlu sana Aziz Ağabey.

Hoşça kal , mekanın cennet olsun.