Dile kolay, 80 yıldır kapalı gişe oynuyor, Cemal ve Ekrem Reşit Rey kardeşlerinin yazdığı ‘Lüküs Hayat‘…
1930’larda yazılan oyun, aradan 80 yıl geçmesine rağmen, güncelliğini koruyor.
Nice tanınmış tiyatrocular sahne aldı müzikal oyunda.
Nükhet Duru, Erol Evgin, Suna Pekuysal, Zihni Göktay…
Yönetmenler de değişti…
Muhsin Ertuğrul‘un devrettiği bayrağı şimdi Haldun Dormen taşıyor.
Oyun bu yıl, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Eskişehir Senfoni Orkestraları işbirliğiyle sahneliyor.
Arkadaşım Tuncay Aktaş’la oyunu izlerken, nostaljik bir yolculuğa çıkmış gibiydik.
Oyunu da konuyu da anlatmama gerek yok aslında.
“Lüküs hayat, lüküs hayat/Bak keyfine yan gel de yat/Ne ömür şey, oh ne rahat/
Yoktur eşin lüküs hayat” sözleriyle zihinlere kazınan ve nesilden nesile taşınan müzikal komediyi, ya tiyatro sahnesinde, ya da televizyon ekranlarında izlemişsinizdir.
Lüks bir yaşamın esiri olanların içine düştüğü komik olayları hicveden oyun, bu yıl, güncel siyasi olaylara da atıfta bulunmuş.
Örneğin, 17 ve 25 Aralık’a üstü kapalı olarak değinilmiş.
Oyun, oldukça maliyetli ve meşakkatli olduğu için, bir şehir tiyatrosunun kısıtlı imkanlarıyla sahnelenmesi çok değerli.
Bir süre önce, İstanbul’da sahnelenen oyun, burada da kapalı gişe oynamış.
Eskişehir‘deki billboardlarda bu durum, “Lüküs Hayat, İstanbul’da 7 bin kişi tarafından ayakta alkışlandı” sözleriyle duyuruluyor.
Bu da Eskişehir Büyükşehir Belediyesi‘nin yaşadığı haklı bir kıvanç olsa gerek.
Oyuna, aralardan Bursa’nın da olduğu bazı kentlerden, hatta yurt dışından da turne teklifleri gelmiş.
Ancak, kısıtlı imkanlar ve vakit darlığı nedeniyle, bu talepleri geri çevirmek zorunda kalmışlar.
Oyunda Nazım’ın izleri
Tüm kaynaklarda, Lüküs Hayat‘ın, Cemal ve Ekrem Reşit Rey kardeşler tarafından kaleme alındığı yazılır.
Ancak, oyun müziğinin sözlerini, Nazım Hikmet Ran’ın yazdığına dair iddialar da var.
CHPli tek parti iktidarının egemen olduğu 1930’larda Nazım Hikmet, ‘sakıncalı‘ yazardır.
Yani bir eserin altında imzasının olmaması gerekir.
Ayrıca Nazım, o yıllarda hapishanededir.
Ve oyun müziğini, Cemal Reşit Rey‘in teklifiyle hapishanede yazdığı ancak bunun gizli tutulduğu rivayet edilir.
Hatta, oyunun metinlerinde bile Nazım Hikmet izinin olduğu iddia edenler de var.
Modern kent Eskişehir…
Uzun zaman olmuştu Eskişehir’e gitmeyeli.
Yakın çevremde, kentin bir hayli geliştiğini söyleyenler vardı.
Evet, gerçekten de Eskişehir’in özellikle merkezi, modern bir kent kimliğine bürünmüş.
Dahası, kent merkezi nefes almış adeta…
Ulaşıma, tramvay hakim.
Ancak, sadece tramvay…
Yani, tramvayın olduğu bölgelerin nerdeyse tamamında lastik tekerlekli araçlar yok.
Çünkü yasaklanmış.
Tek tük bu yasağı delenler var ama onlar da trafik düzenini bozacak boyutta değil.
Yani kent merkezi yayalaştırılmış.
Eskişehirliler rahatlıkla dolaşabiliyor merkezi.
Egzoz dumanı yok, trafik keşmekeşliği yok, kaos yok…
Düzen var, dinginlik var, araçlardan arındırılmış insan odaklı bir sistem var…
CHP’li 2 milletvekili aday adayı…
CHP Genel Merkezi’nin Bursa’daki adaylarının tamamını önseçimle belirleme kararından, hiç kuşku yok ki mevcut milletvekilleri etkilenecek.
Nitekim, önseçim sandığına girseler, karizmaları sarsılabilir.
Ancak önseçime girmemeleri halinde , milletvekillikleri gidecek.
Yani tam bir sakal, bıyık ilişkisi…
Ne var ki, ilk şoku atlatan milletvekillerinin, önseçime girme eğilimine girdiklerine dair haberler geliyor.
En azından Aykan Erdemir ve İlhan Demiröz için, aday adayı olacaklarını rahatlıkla yazabilirim.