Kalp stentini kontrol ettirmek için gittiği hastanede, şekeri yüksek çıkıyor. Doktoru şüphelenince bir dizi test yapıyor. Ve pankreasta tümör tespit ediliyor. Hastalığın ilk evresi olduğu için hemen ameliyata alınıyor ve tümör vücuttan alınıyor. CHP İl Başkanı Şadi Özdemir, erken teşhis sayesinde sağlığına kavuştu.
Özdemir, “Bugüne kadar hiç zamanı olmayan Şadi Özdemir, 60 gündür hiçbir şeye zaman ayıramıyor. Dolayısıyla hiç kimse ikamesiz değildir. Sultan Süleyman’a da kalmadı bu dünya. İlişkileri daha kardeşçe yürütmek lazım” diyor. Özdemir, delege seçimleri, kongreler ve yerel gündeme dair de önemli mesajlar verdi.
Yaklaşık 3 ay önce pankreasında tümör tespit edilen CHP İl Başkanı Şadi Özdemir, yaşadıklarını anlattı.
Özdemir, adeta içini döktü.
“HASTALIĞIMI TESADÜFEN ÖĞRENDİM”
► Önemli bir hastalığa yakalandınız. Öncelikle bunu konuşmak isterim. Rahatsızlığınızı ne zaman ve nasıl öğrendiniz?
Pankreasta bir sorun gözlemlendi. Bu kendi belirtilerinden değil, geçen yıl taktırdığım kalp stendini kontrole gittiğimde fark edildi.
► Yani tesadüfen öğrendiniz, pankreasınızda tümör olduğunu?
Allah’ın bir lütfu. Bir de endokrinoloji uzmanı doktorumun dikkati. Normalde fark etmeyebilirdi. Doktor arkadaşım şeker için bakarken bir de pankreasa bakayım, dedi. Değerler çok yüksek çıktı. Tomografi ve MR derken pankreasta kitle olduğunu görüyorlar. Teşhis konulduktan 4 gün sonra İstanbul’da ameliyat oldum. O gün CA 19-9 değeri (kan testi) 387 çıkarken, bugün 8 düzeyine inmiş. Sağlıklı bir insanda 0 ile 37 arasında olması gerekir. Dolayısıyla normal insanla aynı değerdeyim. Her şey normal, enerjim, moralim, keyfim, kan değerlerim yerinde. Yine toplumsal mücadeleyi son nefesime kadar devam ederim. Biz bireysel amaçlarla değil toplumsal amaçlarla siyaset yaptığımız için ne olacağımızın önemi yok. Mücadelemiz, çağdaş, demokratik, laik gelir dağılımında adaleti sağlamış bir Türkiye Cumhuriyeti mücadelesidir.
“HASTANEDEN ÇIKIP TELEVİZYON PROGRAMINA GİRDİM”
► Hastalığınızı öğrendiğinizde nasıl hissettiniz kendinizi?
O gün Saadet Partisi ziyaretinden çıkıp hastaneye gittim. Durumumu öğrendiğimde akşam 20,30’da OLAY TV’de Ahmet Emin Yılmaz’ın konuğu oldum.
► Karamsarlığa düştünüz mü?
Hayır hiçbir şekilde karamsarlığa düşmedim. İsteyenler o tarihteki Ahmet Emin Yılmaz’ın programını izleyebilirler. Çünkü o programda öğrenmiştim hastalığımı.
► Eşinize ne zaman söylediniz?
Eşim Bursa dışındaydı. İstanbul’dan kendisini çağırdığımda şekerim olduğunu söyledim. O da siyasi açıdan bir şey olduğunu sanmış. Pazar günü geldiğinde söyledim, salı günü de ameliyat oldum.
“AİLEME TEŞEKKÜR EDERİM”
► Ailenizin desteğinden söz eder misiniz?
Aileme çok teşekkür ederim. Eşim başta olmak üzere yakın arkadaşlarım da çok ilgilendi. Eşimle, sosyal nedenlerden dolayı bir arada olamıyordum. 60 gün boyunca 24 saat beraberiz. Gerçekten çok sahiplendi. O yönetiyor süreci. Yiyeceğime, içeceğime, ilacıma her şeye o karar veriyor.
“SULTAN SÜLEYMAN’A KALMADI BU DÜNYA”
► Önemli bir hastalıkla mücadele ediyorsunuz, neler değişti hayatınızda?
İş, sosyal yaşam önemli ama oralarda birbirinizle yaptığınız mücadelenin bir önemi olmadığını anlıyorsunuz. Hep söylediğimiz barışık, çalışkan ikidarı hedefleyen modele daha çok ihtiyacımız olduğunu anladık. Bugüne kadar hiç zamanı olmayan Şadi Özdemir, 60 gündür hiç bir şeye zaman ayıramıyor. Dolayısıyla hiç kimse ikamesiz değildir. Sultan Süleyman’a da kalmadı bu dünya, Tayyip Bey’e de kalmayacak, bizim partide birbirini yiyen arkadaşlara da kalmayacak. İlişkileri daha kardeşçe yürütmek lazım. Mücadeleden vazgeçmeden dengeyi korumak lazım.
► Hayat felsefenizde bir değişiklik oldu mu?
Zaten ben kendisiyle ve toplumla barışık bir insandım. Hiçbir zaman kendi bireysel çıkarlarımı genel çıkarlarımın üzerine koymadım. O yüzden 30 yıldır siyasette olmama rağmen hiçbir zaman belediye başkanı, belediye meclis üyesi adayı olmadım. İlk kez geçen seçimde milletvekili adayı oldum.
► Kemoterapi tedavisi görüyorsunuz, sağlık durumunuz bugün nasıl?
lKemoterapide 5. seansı gördüm, haftaya salı altıncısını alacağım. Bir sorun yok sağlığımda, gayet iyiyim. Kemaoterapiden çıkıp siyasete devam ediyorum.
“GENEL BAŞKAN KONUŞURKEN EYVAH DEDİM”
► Ameliyat olduktan sonra Adalet Yürüyüşü olduğunu öğrendiniz
Yoğun bakımdan çıktım odaya girdim ve televizyonu açtım, Genel Başkan konuşuyor. ‘Bu haksızlıklara karşı yarın tek başıma Güven Park’tan İstanbul’a yürüyeceğim’ diyor. Eyvah dedim, yürüyüş yapılacak il başkanı burada. Ben bu arada 2-3 gün yurtdışındaymışım gibi yapar, Bursa’ya dönerim diye düşündüm. Tabii Genel Başkan, dünyanın en önemli işini yaptı. Türkiye’de adaletten mağdur olan herkes yürüdü. İl başkanları olmamasına rağmen Bursa örgütü de 323 km yürüdü. Demek ki yarattığımız sinerji sayesinde bensiz de işler yürüyebiliyor.
► İlk başlarda hastalığınızı gizleyip, yurtdışında olduğunuzu söylediniz…
Hastalığımla insanları meşgul etmek istemedim. Ben rahatsızlandığım zaman yürüyüş yapılacağını bilmiyordum zaten. Tatildeymişim gibi yapıp, ameliyat olduktan sonra Bursa’ya gelirim dedim. Ancak spekülasyonlar yapılınca açıklama yapmak zorunda kaldım.
“SEÇİMDE ÇALIŞACAKLAR DELEGE OLSUN”
► Partinizin önünde delege seçimleri var. Geçmiş yıllarda yapılan delege seçimleri hep hareketli geçti. Delege seçimleri öncesi örgüte bir mesajınız var mı?
Bizim temel görevimiz, demokratik bir seçim olmasını sağlamak ve herkesin haklarını korumak. Hangi mahallede delege seçimi yapılacaksa, mesajla bilgilendireceğiz üyeleri. Yani demokratik olacak. İkincisi de bizim seçmenle yüz yüze yaptığımız görüşmeleri daha çok yoğunlaştıracağız. Dolayısıyla bu işleri yapacak arkadaşların daha çok seçilmelerini istiyoruz. Yani seçmenle yapılacak çalışmalarda zamanım yok diyen arkadaşları delege yapmamız lazım. Delege seçilecekler il ve ilçede kimi destekleyecek bunun bir önemi yok benim için. Önemli olan partiyi yukarıya çıkaracak insanların delege seçilmesi. Örgütteki arkadaşlardan tek dileğim budur. Beni desteklemesinler, bunun bir önemi yok, önemli olan partisini sahiplenecek arkadaşlar desteklensin. Bize düşen her üyenin seçme ve seçilme hakkını kullanmasını sağlamak. Bunun için her seçimde bir il yöneticisi gözlemci olacak. İlçelerin de bu konuda duyarlı olacağına inanıyorum. Partide seçimi kazanıyoruz ama ülkede seçimi kazanamıyoruz. En az 9 belediye hedefimiz sürüyor. Büyükşehir Belediyesi’ni bile alabiliriz. Çok da güçlü bir adayla çıkacağımızı düşünüyorum. Herkesin tanıdığı, bildiği bir aday.
“ADAYLARI 1 YIL ÖNCE BELİRLEMELİYİZ”
► Kim o aday?
Biliyorsunuz. Akıllı adam bilir, tarife gerek yok. Şunu düşünmek lazım:17 ilçe var 15 ilçe, 2 ilçeye gidiyor. Nilüfer ve Mudanya’ya. Bütün Bursa Nilüfer ve Mudanya olmasın mı? Bunu istiyorsanız adayımız Mustafa Bozbey olmalı ya da başka bir isim.
► Var mı böyle bir karar?
Ben arzu ederim. Çok popülüler bir arkadaşımız. 20 yıldır belediye başkanlığı yapıyor. Bir otel kenti, yaşanabilir bir kente dönüştürdü. Eskiden Yıldırım ve Osmangazi’de eğleniyordu insanlar, Nilüfer’e konaklamaya gidiyordu. Bugün tam tersi. Şimdi diğer ilçeler, neden böyle olmasın? O anlayışa ihtiyaç var. Bozbey olabilir çok rahat. Ben Genel Başkan’a da bu görüşümü söylerim. Bozbey’in kendisine de söyledim sizinle daha iyi olur diye. Ama adayımız Bozbey olur başka arkadaşımız olur.
► Var mı başka alternatifleriniz?
Var, hepsiyle görüşüyoruz. Ama bu tür kararları ben tek başıma veremem. Genel Başkan takdir eder biz önerilerimizi söyleriz.
► En az 9 belediye başkanlığı önemli bir hedef. Bu hedefe yürümek için adaylarınızı erken mi belirleyeceğinizi söylüyorsunuz?
Partiyi bizim anlayışımız yönetirse, zaten önümüzdeki yılların başında anketler yapacağız, kiminle ne yaparız diye bir hazırlık yapacağız. Genel başkan onaylarsa deklara edeceğiz.
► Farklı bir durumdan söz ediyorusunuz. Oysa hep seçim sürecine girildiğinde adaylar belirlenirdi.
En az 1 yıl öncesinden belirlememiz lazım. Genel Başkan, mevcut belediye başkanlarının olmadığı yerlerde çalışın, örgütle beraber bakın, kiminle kazanacağınızı düşünüyorsanız, getirin biz size destek veririz diyor. Adayları benim sevip, sevmemem önemli değil. Önemli olan seçim kazanacak nitelikte olmaları. Bana çok karşı olan biri de olabilir. Önemli olan toplumun tutuyor olmasıdır. Hiçbir CHP’li bana AKP’liden daha uzak değildir. AKP’li biri kazanacağına beni hiç sevmeyen biri kazansın. Önemli olan seçimi kazanmaktır.
“İL BAŞKANI YALNIZ ADAMDIR”
► O zaman bu sözlerinizden il kongresinde aday olduğunuz anlaşılıyor…
Benim aday olup, olmamam önemli değil. Bizim hedeflerimiz ve vizyonlarımız var. Önemli olan ben veya başka bir arkadaşımın, anlayışımızı devam ettirmesidir. Diyelim ki başka bir arkadaş başkan oldu, ben yine beraberim. Koltuk savaşı veren değil dava mücadelesi veren insanlarız biz. İl başkanları da en zor görevleri yapan insanlardır. İl başkanı yalnız bir adamdır. Partiye 24 saatini ayırır ve her şeyini verir. Referandumda 1,5 milyona yakın harcamamız oldu. Billboard’larda olmamız herkesin hoşuna gitti ama genel merkezden bir kuruş gelmedi. Milletvekilleri verdi, vermedi, öteki bilmem ne yaptı… Muhatap sensin ve faturalar sana gelir. O yüzden il başkanları yapayalnızdır ve uzun süre bu görevi yapmak da zordur. Bu nedenle benden daha iyi yürüyecek bir arkadaş gördüğüm anda o arkadaşın yanında nefer gibi çalışırım. Temel sorunumız, 20 yıldır partiyi yönetenlerin küçük olsun benim olsun anlayışını benimsemeleridir. Referandumda çalışmaya davet ettiğim arkadaşlardan bazıları çalışmazken, bugün onları delege seçimlerinde sahada görüyorum. Oysa biz partiyi yönetmeye değil, ülkeyi yönetmeye talibiz.
► Kongrelere uzun bir zaman olmasına rağmen, kulisler hızlandı. Çok sayıda adayın ismi ortaya atılıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bunları çok olağan buluyorum. Bizim beklentimiz, barışık, çalışkan iktidarı hedefleyen bir yapıyla en az 9 belediyeyi kazanmaktır. Sen de çık ne yapacağını anlat. Herkesin aday olması normal. Normal olmayan partili arkadaşını yıpratarak propaganda yapmaktır. Git projelerini anlat Şadi’nin veya bir başkasının üzerinden polemik yaparak, insanları kötülüyerek yapma bu işi. Çünkü CHP’li olmak zaten tek başına zor bir iştir. Biz bir aileyiz ve ufak tefek sorunlarımız olabilir ama hiçbir aile evladını feda etmez. Aile reisi olarak herkese hoşgörülüyüz.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM YILDIRIM’DA OLMALI”
► 9 belediye hedefine ulaşmak için neler yapacaksınız?
Bursa zaten iyi yönetilmiyor. Yağmur sularını toplayacak altyapıları yok. Çok kötü kullanılıyor kaynaklar. T2 hattının aslında Tayyip Bey’in de müdahale ettiği gibi metro olması lazımdı. Kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme döndü. Dönüşüm Yıldırım’da yapılması gerekirken Nilüfer’de yapılıyor. Oysa en büyük risk Yıldırım’da var. Kentin planmasında yüksek teknoloji desteklenmesi gerekirken, orta teknoloji destekleniyor. Tüm ovalar risk altına alınıyor sanayi siteleri yapılarak. Ketendere üzerinden bir yapılaşması var. Ketendere Limanı’ndan 1,5, 2 milyon araç geçecek ve bölgede yetişen siyah incir, zeytin gibi ürünler kalmayacak. Bursa’ya başka bir vizyon gerekli. Stadyuma 500 milyon para harcandı. Peki Eskişehir, Galatasaray, Antalya, Rize, Trabzon, kaç para harcadı? Onlar stadyumu merkezi hükümete yaptırırken, bizim belediye başkanı Bursa’nın kaynaklarını harcadı. Ankara Büyükşehir Belediyesi, metrosuna 1 lira harcamadı. 11 milletvekilleri var ama ilişkileri Ankara’da güçlü değil. Daha çevreci, halkçı doğayı koruyan bir yapıya ihtiyaç var. Bursa’nın yanlış yönetildiğini herkes biliyor ama önemli olan bu olumsuzluğun nasıl çözüleceğini topluma anlatmak. Seçmenin dostu CHP yaratarak, seçmenle yardımlaşan, iletişime geçen bir CHP yaratmayı hedefliyoruz. Onun için sokağı bilmen gerekir. Bunu yapacak bir altyapıyı oluşturduk. Ve her eve giren yapıyı büyütüp, bunun sonunda da 11-12 belediyede yarışacağız. En az 11 belediyede yarışabiliriz ve bu kentin kaderi değişebilir. Tayyip Bey, 5 il başkanını başarısız diye değiştiriyor. Bu, o illerdeki rakip partilerin başarılı olduğu anlamına geliyor. AK Parti Bursa’da Türkiye ortalamasından yüzde 30 daha az oy aldı. Bu, CHP örgütünün bir başarısıdır.
“GENEL BAŞKAN’I BURSA’YA DAVET EDECEĞİZ”
► Adalet Kurultayı Çanakkale’de toplanacak. Bursa olarak katılımınız nasıl olacak. Bir de Kılıçdaroğlu’nun Bursa’ya gelmesi gündemde değil mi?
Adalet Kurultayı’nda 8 başlıkta oturumlar var. Her görüşten insanların davet edildiği, hayır blokunu temsil edenlerin katılacakları bir kurultay olacak. Mahkemede, seçimde, medyada, devlette, geçimde, inançta, eğitimde, yaşamda adalet başlıkları olan her gün 2 oturumun yapılacağı ve dördüncü gün sonunda bitecek bir çalışma olacak. Genel Başkan’ı, Karacabey’de zarar gören çiftçileri ziyaret etmek için Bursa’ya davet edeceğim. Ayrıca eylül sonunda da Bursa mitingine davet edeceğim.
► Son olarak Alaçam Köyü’ndeki yeni evinizi sormak isterim. Ne zaman bu evi almaya karar verdiniz?
Hastalığından 3 gün önce bu evi aldım. İyi bir tesadüf oldu. Çok iyi denk geldi yani. Yüksekliği 900 metre olan oksijeni bol bir bölge burası. Merkezden 10 derece daha serin. Hastalığım nedeniyle çok sık yaşadım burada ama normale döndük artık. Gerçekten doğa harikası bir yer burası. Bu bölgeyi Bursalıların gezmesini isterim. Bursa, kötü yöneticilere rağmen güzel bir kent.