Olmuş ile ölmüşe çare yok.
Gerçekten de öyle değil mi?
Her derdin bir dermanı, her yaranın bir merhemi var ancak ölüme, ölüme yol açan hastalıklara çare yok.
Ne kadar ilerlemiş olsa da kanser gibi ölümcül hastalıklar karşısında modern tıp da çözüm üretemiyor.
Hayatınızın hiç ummadığınız bir evresinde kanser kapınızı çalabilir.
Ancak neden sonuç ilişkisi üzerine kurulmuş bu hayatta, kansere yakalanmamak büyük ölçüde yine bizim elimizde.
Dün Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi‘nin başarılı hekimi Dr. Oktay Çelik’le sohbet ediyoruz.
Kansere yakalanmamak için yapılacak şeyleri 3 maddede özetlemesini istedim.
“Erken tanı, doğal beslenme ve düzenli spor” dedi.
İşte bu kadar basit…
Oktay Hoca’nın spordan kasdettiği hareketli yaşamdı.
Yani öyle profesyonel sporcular gibi gece gündüz efor sarf etmenize gerek yok.
Her gün 10 bin adımlık yürüyüş veya gün aşırı 1 saatlik yüzme ya da haftada 2-3 gün tenis oynamak yeterli.
Doğal beslenmek için de kabaca, pakede girmiş her türlü üründen, beyaz ekmekten ve şekerden uzak durmak gerekiyor.
Erken tanı konusunda ise Çelik, kadınların 40’ından sonra meme kanseri için, kadın ve erkeklerin de 50 yaşından sonra mutlaka gizli kan testi yapması gerektiğini söyledi.
Ali Osman Onkoloji Hastanesi’nde yeni kurulan sistem sayesinde ayda yaklaşık 600 yurttaş test yapıyormuş
Test için vatandaşın cebinden para da çıkmıyormuş.
Önümüzdeki günlerde açlışı gerçekleştirililecek Tam Otomatik Kemoterapi Sistemi ise, Türkiye’deki 8. merkezmiş.
Bu sistemin ana özelliği, hastalara doğru ilacın doğru dozda verilmesini sağlamak.
Böylelikle hasta güvenliği en üst düzeye çıkmış oluyor.
Ayrıca sistem kapalı bir sistem olduğu için, personelin güvenliği de sağlanmış oluyor.
Son yıllarda Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi’nin poliklinikleri yenilenmiş.
Hastaneye yapılan yatırımlar sayesinde hastaların hizmete erişimi kolaylaşmış, böylece yıllık 35 bin hastaya bakabilecek duruma gelmiş.
Yeni dönemde hedef, acil servisi, ameliyathaneleri ve yoğun bakım ünitelerini yenilemekmiş.
Girizgahda yazdığım gibi, kanser çağın en önemli insanlık sorunu.
Onkoloji Hastanesi’ne yapılan her bir yatırım da hayati önemde.
Belediye başkanları mercek altında
2019, Türkiye‘nin kader seçimi.
Bir yanda, başkanlık sistemi tam olarak hayata geçecek, diğer yanda da yerel idarecileri belirleyecek seçimler yapılacak.
AK Parti‘de bazı belediye başkanlarının görevden alınacağına dönük iddialar güncelliğini yitirdi.
Ancak bu, yerel yönetimlerin mercek altında olmadığı anlamına gelmiyor.
Aksine, belediye başkanları bugüne kadar olmadığı kadar mercek altında.
Bu kapsamda, yerel yönetimlerle ilgili veriler rapora dönüştükten sonra, sıkıntılı belediye başkanları uyarılacak.
Kulağımıza gelenlere göre, anketlerde halkın memnuniyetinin düşük olduğu belediye başkanları var.
Söz konusu belediye başkanları görevden alınmayacaksa da, 2019 seçimlerine aday gösterilmeyecek.
Bu dönemin farkı ise, başarız belediye başkanlarının sayısının geçmişle kıyaslandığında yüksek olmasıymış.
Dağlıların yol isyanı
Galiba en doğru ifade bu.
İnternette dalga dalga yayılıyor kampanya.
Bakın ne istiyor dağlılar:
“Dağlılar millet için, devlet için çile çekmeyi ibadet sayar. Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’nin kuruluşundaki kıl çadırlar, Çanakkale, Kurtuluş Savaşı bu çilenin en canlı, en kanlı şahididir. Bu çileler bitti çok şükür. Artık milletimiz de devletimiz de güçlendi ve tekrar ecdadımızın o ihtişamlı günlerine geri dönebilmesi için mücadele veriyor. Fabrikalar, hastaneler, okullar, yollar, neler neler oluyor. Belki herkes köyünde oturmuyor eskisi gibi. İş için, eğitim için şehir merkezine göçtük. Ama yine köyümüzü seviyor, her fırsatta geri dönmek için can atıyoruz. Fakat öyle bir dönüş çilesi ki bu, yıllardır bitmiyor. Onca çile bitti, şuncacık çile bitmiyor. Anlamadığımız şey, devletimizin buna imkanı mı yok? Allah’a şükür yukarıda da belirttiğimiz üzere var. Ama ne hikmetse bu imkan dağın yollarında hep yarım kalıyor. Osmangazi’nin dağ köylerinden, Keles’e, Orhaneli’ne, Büyükorhan’a, Harmancık’a ve hatta Tavşanlı’ya, Dursunbey’e ilaç olacak bu yol. Yani bu yol yatırımı, binlerce insana can olacak. Nolur daha fazla canımız yanmadan yol verin bize. Devletimizin vicdanına sesleniyoruz, kırmayın bizi.”