Muhalefet, Elektronik Denetim Sistemi’nin üzerinde tepinip duruyor.
Şimdi de İYİ Partililer CHP’lilerin peşine takıldı ve aynı şeyleri söylemeye başladı.
Sürücü ihlallerini önleyecek, ölümcül kazaların önünü kesecek ve trafiğe düzen getirecek bir sisteme, sırf muhalefet yapmak için muhalefet yapıyorlar.
Sadece birkaç saatinizi ayırırsanız Bursa caddelerinde nasıl bir trafik terörü yaşandığını göreceksiniz.
Şerit ihlali yapanlardan, kafasının estiği yere aracını park edenlere, şehir içinde süratli araç kullananlardan, kırmızı ışıkta geçenlere varıncaya kadar, kuralları çiğneyen sürücülerden geçilmiyor Bursa trafiği.
EDS üzerinden sözde muhalefet yapanlar, şehir kameralarının çalışmadığını, mevcut sistemin trafiğin sorunlarını çözemediğini sorguluyorlar mı?
Hayır.
Bir önerileri var mı?
Yok.
Varsa, yoksa, gazetecilerin yazdıklarını çarpıtıp, hiçbir araştırma yapmadan sosyal medya paylaşımlarıyla tabanlarını konsolide etmeye çalışıp, muhalefet yapıyormuş gibi görünüyorlar.
EDS üzerinden halk soyulacakmış.
Sanırsınız, sistem kurulduktan sonra trafik kurallarına uyan, uymayan herkese ceza yağacak.
Ya da EDS’den önce trafik cezası diye bir şey yoktu memlekette.
EDS’nin denetim alanı, Karayolları Trafik Kanunu’nun belirlediği trafik ihlallerinin dışına çıkamaz.
Sadece EDS değil hiçbir sistem, kanunların üzerinde değildir.
Örneğin kırmızı ışıkta geçmek veya engelli kaldırımın önüne park etmek EDS olsa da olmasa da bir kural ihlalidir.
Yani mevcut durumda da trafiği ihlal edenlere ceza kesiliyor.
Peki neden EDS kuruluyor?
Çünkü mevcut sistem yeterli denetimi sağlayamıyor.
Siz hiç çevrenizde, son yıllarda kameralar tarafından tespit edilip, kırmızı ışık ihlali yaptığı için ceza yiyen bir sürücü gördünüz mü?
Trafik cezalarının çoğu ya kaza ile ihbarlardan, ya da fahri müfettişlerinin gördüklerinden yazılıyor.
Zaten EDS de Büyükşehir Belediyesi’nin tek başına kuracağı bir sistem değil.
Bursa Emniyet Müdürlüğü ile yapılan protokol ile hayata geçiyor EDS.
Protokol yıllar önce iki kurum arasında imzalandı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Emniyet Müdürlüğü…
Ancak kaynak bulunamadığı için sistem yıllardır kurulamadı.
Muhalefet temsilcileri, sadece Büyükşehir Belediyesi’ni değil, Bursa Emniyet Müdürlüğü’nü de halkı soymakla itham ediyor, bilmem farkındalar mı?
EDS ile Bursalıların soyulacağı çok ağır bir iddia ve tartışma götürür.
Ama şu çok açık:
CHP’li belediyenin yönettiği Nilüfer’de yaşayan vatandaşlar birkaç ay öncesine kadar, fahiş miktarda nikâh parası veriyor, aracını belediyenin otoparkında yüksek ücret ödeyerek bırakabiliyorlardı.
Sosyal demokrat bir belediyede yap-işlet-devret modeliyle nikâh ve otopark gibi temel hizmetleri bile ücretli vermek kamunun çıkarına, EDS gibi trafik ihlallerini ve ölümcül kazaları önleyecek, trafik sıkışıklığını azaltacak bir sistem kurmak halkı soymak oluyor öyle mi?
İhale henüz sonuçlanmadı
Elektronik Denetim Sistemi ihalesini duyurduğum yazımda da belirtmiştim, ihaleye 2 firma katıldı.
Bu iki firma arasında CABA Grup, daha düşük teklif verdi.
Ancak henüz ihale sonuçlanmadı.
Yani inceleme aşamasında.
Oysa muhalefet temsilcileri ihale sonuçlanmış gibi açıklamalar yapıyor.
Tosuncuk tek başına mı?
Tosuncuk lakaplı Mehmet Aydın, uzun zamandır gündemimizde.
Aydın, ilk kez hâkim karşısında savunmasını verdi.
Aydın, mal varlıklarıyla mağdurların parasını ödeyebileceğini hatırlatıp, tutuksuz yargılanma talebinde bulunsa da, mahkeme heyeti talebini uygun bulmadı.
Mehmet Aydın, mahkeme heyetine ortaokul mezunu olduğunu da söylemiş.
Tosuncuk, 30 yaşında genç bir delikanlı.
Milleti dolandırmadan önce de hayatında hiçbir başarı hikâyesi yok.
Böyle bir gencin, binlerce insanı dolandıracak bir zekâya sahip olamayacağı gün gibi ortada.
Nedense işin bu boyutu, kamuoyunda hakkıyla sorgulanmıyor.
Nitekim işin içinde milyonlarca liranın olduğu dört başı mamur bir dolandırıcılıktan söz ediyoruz.
Tosuncuk, kimlerle işbirliği yaptı, kimlerden destek aldı, faaliyetlerini yürütürken kimlerle temastaydı, kimler kendisini korudu?
Yargılama sürecinde bu soruların yanıtlarını alabilecek miyiz?
Maske takmak zorunluysa aşı neden tercihe bağlı?
Son günlerde az da olsa vaka sayısı arttı.
Daha çok artar mı bilmiyoruz.
Ancak bildiğimiz bir şey var ki, hâlâ aşı yaptırmayanlar var.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “aşı zorunluluğu gündemimizde yok, daha çok vatandaşı ikna etme yöntemini tercih ediyoruz” dedi.
Bu açıklamayla aşının zorunlu olmayacağı belli oldu.
Şimdi…
Maske takmak zorunlu mu?
Zorunlu.
Sosyal mesafeyi korumak zorunlu mu?
Zorunlu.
Çeşitli mekânlara HES kodu ile girmek zorunlu mu?
Zorunlu.
Tüm bunlar, salgına karşı tedbir almak için zorunlu değil mi?
Evet.
O halde salgının en güçlü panzehri olan aşı neden zorunlu değil?