Listenin başında hiç kuşkusuz hızlı tren var.

Temeli 2012’de atıldı.

Temel atma törenine katılan hükümetin 3 temsilcisi hızlı trenin Kasım 2015’te seferlere başlayacağını duyurmuştu.

Yıl 2019…

Önceki gün Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan, hızlı trenin  işler yolunda giderse 2023‘te tamamlanacağını duyurdu.

Yani 8 yıl gecikmeyle.

 ***

İstanbul Yolu’ndaki T2 Tramvay Hattı da Bursa’nın en büyük ulaşım yatırımlarından biri.

10 km uzunluğunda 11 istasyonlu hatla ilgili süreç Kasım 2015‘te başlamıştı.

Projenin yüzde 80’i tamamlandı ancak müteahhit firma kur artışından dolayı hattı tamamlayamadı.

Yeni bir ihaleye yapılacak.

Bu projenin de ne zaman biteceği meçhul.

***

Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi.

Hayırsever Sönmez ailesinin katkılarıyla yapılan Bursa’nın en büyük hastanesinin temeli 2017’de atılmıştı.

Temel atma törenine dönemin Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ ve Çalışma Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu katılmıştı.

Hastane inşaatı durdu.

Çünkü, Sönmez ailesi taahhütlerini yerine getirmesine rağmen müteahhit  firma, döviz kuru kaynaklı maliyet artışından dolayı hastane inşaatına devam edemiyor.

Hastanenin ne zaman biteceği belli değil.

***

Bursa Büyükşehir Stadyumu, 2015’te Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın katılımıyla açılmıştı.

Stadyumda maçlar oynanıyor ancak başta timsah kafası olmak üzere belli başlı eksiklikler var.

Bursa Büyükşehir Stadyumu’nun tam olarak ne zaman biteceği ve uluslararası müsabakalara ne zaman hazır olacağı konusunda net bir bilgi yok.

***

Kuşkusuz Bursa’nın yarım kalan daha birçok projesi var.

Ancak bu 4 yatırım en büyükleri.

Söz konusu yatırımların tamamlanamamasının nedeni ekonomik koşullar.

Ve bu yarım kalan yatırımların bitmesi  milyonlarca lira kaynak gerektiriyor.

Bu büyük kaynak da yerel bütçeleri çok ama çok aşıyor.

Hasılı, Bursa’nın yarım kalan projelerinin bitmesi Ankara’nın desteğine bağlı.

 

Emperyalistlerin dostluğu (!)

 

Suriye’nin kuzeyinden çekilen ABD askerleri, Kamışlı’dan geçerken çürük domates, yumurta, patates ve taş yağmuruna tutuldular.

Protestocu grup, ABD’nin kendilerini sattığını ve kendi çıkarları için bölgeden çekildiğini öne sürmüşler.

Protestocular ya çok saf, ya da emperyalistleri tanımayacak kadar bilgisiz.

Tarihsel süreçler, emperyalist devletlerin sadece çıkarları için hareket ettiklerini, terör örgütlerini ve ayrılıkçı hareketleri de menfaatleri sürdüğü müddetçe desteklediklerini gösteren onlarca olaya tanık.

ABD’nin PKK’ya desteği yeni değil.

ABD helikopterlerinden PKK kamplarına atılan gıda malzemelerinden, silah ve maddi desteğe varıncaya kadar…

Ancak aynı ABD, terör örgütü liderini Türkiye’ye iade etmekte sakınca görmemişti.

 

TÜRSAB’ta şaşırtan ittifaklar

 

TÜRSAB’ta seçim var.

Müzmin aday Hasan Erdem yine başkan olmak için çabalıyor.

Bu kez karşısında Başaran Ulusoy‘u devirmek için ittifak yaptığı Firuz Bağlıkaya var.

Bağlıkaya’nın karşısında ise Hasan Erdem-Başaran Ulusoy ittifakı var.

Bu baş döndüren  ittifakları görünce, TÜRSAB’ta yumrukların konuşulduğu ve Hasan Erdem ile Başaran Ulusoy’un kıyası yarıştığı kongreleri anımsadım.

Hasan Erdem zamanında Başaran Ulusoy için, “Kendisine ‘namusunla ve şerefinizle bırakın’ dedim. Fakat dinlemeyerek işi bu aşamalara getirdi. Başaran Ulusoy’un Sultanahmet Camii’nde namaz kılarak yaptıkları için af dilemesini tavsiye ediyorum” demişti.

Erdem ayrıca, yıllarca Başaran Ulusoy için  tövbe istiğfar edip, istifa etmesi gerektiğini söylemişti.

Başaran Ulusoy ise Hasan Erdem için, “Kendisine uymayacağım. Anlaşılan Hasan ileride siyasete girmeye hazırlanıyor. Ancak ondan muhtar bile olamaz” sözlerini anımsıyoruz.

Şimdi ikilinin yan yana gelmesi turizm camiasını hayli şaşırtıyor.

 

Hasan Erdem-Firuz Bağlıkaya

 

Hasan Erdem-Başaran Ulusoy

 

Denetim olmazsa

 

Tarım ve Orman Bakanlığı, geçen haftalarda  618 firmanın bin 211 parti ürünü içeren hileli gıda listesini kamuoyuna açıklamıştı.

Firmalar hilede sınır tanımamışlar.

Baharatlarda gıda boyasından, bitki çay ve kahve ürünlerinde ilaç etken maddesi kullanımına, bitkisel yağlarda farklı tohum yağları karışımından, süt ve süt ürünlerine jelatin ve nişasta karışımına, kavurma, sucuk, kebap ve kırmızı et gibi ürünlerde tek tırnaklı eti olduğu bulgusuna rastlanmasından, çikolatalarda ilaç etken maddesi bulunmasına kadar her türlü hile yapılmış.

Listede 65 Bursa firması da var.

Bu firmalar ceza aldılar ancak caydırıcı olması için, hileli ürünlerin farklı adlarla aynı firma tarafından yeniden piyasa sürülmemesi gerekiyor.

Bu da daha sıkı bir denetim gerektiriyor.

Nitekim geçmiş yıllarda da farklı firma isimleriyle aynı hileli ürünler piyasaya sürülmüştü.

Eğer denetimler sıkı bir şekilde yapılamazsa, millete daha çok hileli ürün yedirirler.