Bursa’da tamı tamına bin 36 eczane var.

Kiminde 1 kişi çalışıyor, kiminde 10…

Kimi 50 metrekarelik dükkânda faaliyet gösteriyor, kimi 300 metrekarelik…

Ancak irili ufaklı bini aşkın eczanenin sorunu ortak:

Kâr marjları  gittikçe düşüyor, giderleri gün geçtikçe artıyor.

Yani işletmenin en temel kuralı olan minimum giderle maksimum kâr tersine işleyerek, maksimum giderle minimum kâr yapıyorlar. 

Peki neden?

Nedeni şu:

Her yıl güncellenen ilaç fiyatlarında bu yıl  euro kuru 6 lira 29 kuruşa sabitlendi.

Ancak euro 18 lirayı geçmiş durumda.

Bu durumda, eczacıların kâr marjları yüzde 12’ye kadar düştü.

Yüzde 12 kârla da birçok eczacı ayakta kalmakta zorlanıyor.

Ve böyle giderse Bursa’daki 300 eczane, 2023’ü göremeden iflas bayrağını çekecek!

Bir çarpıcı istatistik daha…

Bursa’da eczanelerin personel sayısı 1,5’lara kadar düştü.

Pandemi öncesi bu sayı 2,5’lardaydı.

Yani eczaneler minimum personel çalıştırmalarına rağmen, ya zarar ediyorlar ya da düşük kârlarla ayı kapatıyorlar.

Hatta ayakta kalmak için ticari kredi kullanmak zorunda kalıyorlar.

Bursa’daki eczanelerin kredi sayısı 2’ye çıkmış durumda.

Efendim tablo böyle…

Eczacı ölmüş de ağlayanı yok!

 

Eskisinin fiyatı yenisinin fiyatını geçen otomobiller!

Sıfır kilometre  otomobil fiyatlarının durumu ortada.

Artık aylık değil, haftalık zam yapmaya başladı otomobil firmaları.

Eskiden yatırım için  arsa, ev filan alınırdı.

Paranın değerini korumak için altın tercih edilirdi.

Ya da faize yatırılırdı birikimler.

Bugün en çok otomobil kazandırıyor.

Sıfır kilometre araçların fiyatı artınca, ikinci el otomobillerde de  fahiş fiyat artışları yaşanıyor.

Bu öyle bir artış ki, bazı ikinci el otomobillerin fiyatı, sıfır kilometre araçları bile geçti.

Mesela aracın bayi fiyatı 330 bin lira…

İkinci el fiyatına 350, 360, hatta 390 bin yazan var.

İnanmayan varsa, akla, izana, vicdana sığmayan internet ilanlarına baksın.

 

Nerede o eski Kültürpark?

Önceki akşam Kültürpark’taydım.

Yaz akşamları cıvıl cıvıl olan o güzelim parktan eser yoktu.

Açıkhava Tiyatrosu’ndan yükselen müzik sesleri de olmasa, ölü toprağı serilmiş bir park ifadesini kullanabilirdim Kültürpark için.

En çok da çay bahçeleri eski günlerini aratıyor.

Yaz akşamları masa bulmakta zorlandığınız çay bahçeleri de hayli sakindi.

Kültürpark, zamanın ruhuna mı yeniliyor ne?

 

Umut Bebek

Nilüfer’de Umut isimli dünyalar tatlısı bir bebek yaşıyor.

Minik Umut, talihsiz bir hastalığa yakalanıyor ve beyninde tümör olduğu tespit ediliyor.

Tedavi başlıyor ve Umut’un beynindeki tümörün kötü huylu olmadığı, küçüldüğü müjdesi geliyor.

Umut’un ailesi adeta yeniden doğuyor bu müjdeli haberle.

Sonu iyi biten ancak her dakikası tatsız bu süreçte, CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı, Umut ve ailesine destek veriyor.

Umut Bebeği evinde ziyaret eden Birsen Yeter, İlker İncebıyık, Gökçe Kızılay Güney, Birsen Yeter ile CHP üyeleri Gizem Yavuz, Özlem Yılmaz ve Meral Altuntaş aileye moral oluyor.

Dahası imece usulüyle aldıkları el robotuyla, Umut Bebeğin sağ elini daha rahat kullanmasını sağlıyorlar.

Ve CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı, küçük ama anlamlı bir sosyal projeye daha imza atıyor.