Rakamlara boğmak istemiyorum ama dünyadaki veriler ışığında Türk turizminin içinde bulunduğu durumu göstermek için birkaç istatistik paylaşacağım.

2017’de dünyadaki turizm pastası yüzde 7 büyüdü ve 1,4  trilyon dolara dayandı.

Bu muazzam bir kaynak…

Türkiye ise, muhteşem doğasına, bazı gelişmiş Avrupa ülkelerinden bile daha modern tesislerine, binlerce yıllık tarihine ve sayısız medeniyete ev sahipliği yapan coğrafyasına rağmen dünya turizm gelirlerinin sadece yüzde 1,8’ine sahip ve en fazla turistin geldiği 17. ülke konumunda.

Ancak bu rakamlara bakıp da enseyi karartmamalıyız.

Nitekim dün de yazdığım gibi 2017,  Türk turizmi için ‘umut’ yılı oldu.

 

***

 Dün Antalya’da Uluslararası 7. Resort Turizm Kongresi gerçekleşti.

Özetle, daha fazla turist, daha fazla turizm geliri, ürün çeşitliliği artmış daha nitelikli turizmi yakalamak için neler yapılabilir sorusuna yanıt arandı.

Kongre; siyaset, bürokrasi, sektör ve finans temsilcilerini bir araya getirmişti.

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Erkan Yağcı, Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Ömer Ayık, Deniz Bank CEO’su Hakan Ateş gibi isimler katılarak görüşlerini paylaştılar.

Kongrenin onur konukları arasında yer alan Devlet eski Bakanı ve Nergis Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cavit Çağlar da, Türk-Rus ilişkilerinin düzelmesinde oynadığı rol nedeniyle şükran ödülünü Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’tan aldı.

Ayrıca yine ilişkilerin düzelmesinde rol oynanan  Putin’in Hazar Özel Temsilcisi Ramazan Apdulatipov ile Azerbaycan eski Başbakan Birinci Yardımcısı Abbas Abbasov da teşekkür plaketi aldılar Türk turizmcilerden.

 

***

Kürsüye çıkan her konuşmacı, 2016’ın turizm için kabus yılı, 2017’nin de umut yılı olduğunu belirtti.

Nitekim 2017’nin ilk 9 ayında Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 29,1 milyona ulaştı.

Bu, 2016’ya göre yüzde 28 daha fazla turist demek.

Antalya’ya ise yüzde 60 daha fazla turist gelmiş.

 

 

***

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “2016’da durduk, 2017’de ayağa kalkıp yürüdük, 2018’de koşacağız” dedi.

Turizmin içinde bulunduğu durum, daha iyi anlatılmaz sanırım.

 

***

AKTOB Başkanı Erkan Yağcı ise yüzde 82’si milli işletmecilerin elinde olan Türk turizminin kalitesinden söz ederek, özellikle Mısır’a kaptırdığımız turistlerin bu ülkeden memnun olmadıklarını ve yeniden Türkiye’ye geldiklerini belirtti.

 

***

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş ise adeta umut saçtı.

Doğaysa doğa, denizse deniz, tarihse tarih, tesis ise tesis…

Yani Kurtulmuş, yabancı bir turistin Türkiye’ye gelmesi için ne gerekiyorsa bizde olduğunu belirtti.

Peki eksik olan ne?

-Tanıtım.

-Turizmin stratejik bir alan olarak belirlenmemesi.

-Kültür ve tarih turizminin gelişmemesine bağlı olarak turizmin 12 aya yayılmaması.

Kongrenin ana teması da bu olsa gerek.

Kurtulmuş, hükümet olarak bu hedeflere ulaşmak için çalışacaklarını kaydetti.

 

***

Son olarak kürsüye TÜROFED Başkanı Ömer Ayık çıktı.

O da rakamlarla Türk turizminin dünü ve bugünüyle ilgili bilgiler verdi, gelecekle ilgili beklentilerini dile getirdi.

Ayrıca başta teşvik olmak üzere hükümetten beklentilerini dile getirdi.

Ancak Ayık da son derece umutluydu.

 

***

Girizgahta da belirttiğim gibi Devlet eski Bakanı Çağlar’a bir teşekkür de turizmcilerden geldi.

Nitekim 2016’de hissedilen Türk-Rus uçak krizinin en fazla yaraladığı sektör turizm, olumsuz koşullardan en fazla etkilenen il Antalya’ydı.

Öyle ki uçak krizinin ardından Rus turistler bıçak gibi kesilmiş ve turizm darbe almıştı.

TÜROFED Başkanı Ayık, bunları hatırlatarak kürsüye Çağlar’ı davet etti ve şükran ödülünü de Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Çağlar’a takdim etti.

Krizin çözülmesindeki gizli kahramanlardan  Apdulatipov ile Abbasov’a da Türk turizmciler teşekkür ettiler.

 

———————-

 

Siyasetin dili başka turizmin dili başka

 

2017’in ilk 9 ayında Türkiye’ye gelen yabancı turistlerin milliyetlerine göre dağılımına bakar mısınız:

Rus turistler: 4 milyon 565 bin.

Alman turistler: 3 milyon 336 bin.

İranlı turistler: 2 milyon 800 bin.

Alman turist sayısına dikkat…

Avrupa kamuoyundaki tüm kara propagandaya, buram buram düşmanlık kokan Türkiye karşıtlığına ve artık çılgınlık boyutuna gelen ‘diktatörlük’ algısına rağmen Avrupa Birliği’nin patronu, Avrupa’nın lokomotif gücü Almanya’nın vatandaşları Türkiye’ye gelmekten vazgeçmedi.

Demek ki neymiş, ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkeye gelen kolay kolay bu cennet vatandan vazgeçmiyormuş!

 

————————-

 

 Yeni hedef Çin

 

Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nun  Çin’in geleneksel kıyafetlerini giyip, altın tahtalı varaka oturup fotoğraf vermesi magazinleştirilip sulandırılmıştı.

Karaloğlu da sitem ederek fotoğrafını sosyal medya hesabından silmişti.

Şimdi aktaracağım istatistiğe bakarak Karaloğlu’nun ne yapmak istediğini belki anlayabiliriz.

Çinli turistler tek başlarına, dünya turizm pastasının yüzde 22’sini oluşturuyor.

Yani Çinliler, dünya turizminin velinimeti.

Peki Çinliler, Türkiye’ye geliyorlar mı?

Yok denecek kadar az geliyorlar.

En son Rusya’da tanık olmuştum Kızıl Meydan, Çinli turistlerden ibaretti.

Rusya, Avrupa ile arası bozulduğu için Çinli turistler için özel bir strateji izliyor.

Yani Karaloğlu, boşuna o pozu vermemiş.