Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Dünyayı değiştiremiyorsan kendini değiştir

Zaman su gibi akıp gidiyor, bir seneyi daha devirdik.

Şöyle bir geriye baktığımızda, yüzümüzde tebessüm bırakan o kadar az şey vardı ki, galiba her geçen gün daha yaşanılabilir bir dünya, daha yaşanılabilir bir ülke, daha yaşanılabilir bir kent umudumuz azalıyor.

2015’te ne oldu?

Ortadoğu‘daki iç savaşlar derinleşti.

İntihar bombaları daha çok can aldı.

Terör daha çok masumun canına kasdetti.

Ülkelerin savaş stratejileri nedeniyle daha fazla silah satıldı.

Yoksulluk azalmadı, daha fazla insan yatağa aç girdi, daha fazla insan sefaletin pençesinde kıvrandı.

Küresel ısınmaya çare bulunamadı, daha kirli bir dünyada yaşamaya mahkum edildik.

Bugün yılın ilk günü.

İlkler her zaman önemlidir.

Temiz bir sayfa, masum başlangıçlar için fırsattır.

Dünyayı değiştiremiyorsak, kendimizi değiştirelim.

Daha çok çalışalım, daha az dedikodu yapalım.

Daha çok üretelim, daha az tüketelim.

Daha çok spor yapalım, daha az yiyelim.

Daha sağlıklı beslenelim, daha az alkollü içki tüketelim, mümkünse sigarayla vedalaşalım.

Daha çok okuyalım, daha az televizyon izleyelim.

Daha çok konser, daha çok tiyatro, daha çok sinema olsun hayatımızda.

Bu daha’ların sonu gelmez biliyorum.

Ancak bu daha’lar daha iyi bir yaşamın reçetesi hiç kuşkusuz.

Daha iyi bir dünya için 1 Ocak 2016 milat olsun…

İyi seneler…

 

Yılın en iyi ve en kötü haberi

 

Kuşkusuz tercih yapmakta zorlanıyor insan.

Ancak bu tip durumlarda, ilk akla gelen doğru cevaptır.

2015’in en iyi haberi, kanımca asgari ücretin artmasıydı.

Yetmez ama evet” kıvamında bir zamla, milyonlarca asgari ücretli nefes aldı.

En kötü haber de çözüm sürecinin bitmesi ve yeniden çatışma ortamının başlamasıydı.

Yani bölgeden silah seslerinin yükselmesi ve şehit cenazelerinin gelmesi…

Gözyaşları dinen anaların yeniden ağlaması…

2015’i çözümsüzlükle tamamladık, 2016 silahsız çözümün müjdecisi olsun.

 

Petrol mağdurları

 

Malum, petrol fiyatları, son yılların en düşük seviyesinde.

Meseleye, salt halkın penceresinden bakarsak, bu durumun hiçbir sakıncası yok.

Hele hele, benzine yüzde 70 dolayında vergi ödeyen bizim gibi bir ülkenin vatandaşları için harika bir gelişme.

Ancak bu duruma üzülenler de var.

Üzülmenin de ötesinde böyle giderse perişan olacaklar var.

Suudi Arabistan‘dan söz ediyorum.

Petrol fiyatlarının düşmesi nedeniyle 98 milyar dolar bütçe açığı verdiler.

Oh olsun” diyemiyoruz elbette.

Ancak, “olacağı buydu” demekten de alamıyoruz kendimizi.

Yıllarca, ‘petrolü sat, yan gel yat‘ anlayışıyla, ekonomilerini tek bir ürüne endekslemelerinin kaçınılmaz sonu bu değil mi?

Oysa petrolden elde edilen gelirle, neler yapılamazdı ki?

Nerede teknoloji, nerede sanayi, nerede bilimsel çalışma, nerede üretim, nerede eğitim, nerede yatırım?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X