Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş öncülüğünde kent dinamiklerinin katıldığı kaçak yapılarla mücadele konulu 2 toplantı yapıldı.

Toplantıda alınan kararları bu köşede okumuştunuz.

11 maddelik acil eylem planında, kaçak yapılarla mücadeleyle ilgili son derece önemli adımlar atılacak.

Eylem planındaki maddelerden biri de, kaçak yapıların havadan takip edilmesi.

Bir başka ifadeyle, drone’lu takip.

Geçen hafta bir araya geldiğimiz Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’a bu konuyu da sordum.

Haftada iki gün, yaklaşık yarım saat, kırk dakika drone uçuruyorlarmış.

“Peki sonuç aldınız mı?” diye sordum Yılmaz’a.

Evet dedi.

Drone uçuşları sayesinde Cumalıkızık’ın üst taraflarında 6 kaçak binayı tespit etmişler.

Yılmaz, “Eğer drone uçurmasaydık, mümkün değil bu binaları tespit edemezdik. Çünkü vatandaş, ağaçların arasında, ormanlık alanda inşa etmiş binaları. Drone ile tespit ettiğimiz bölge imarsız. Kaçak yapıları tutanakla tespit ettik, önümüzdeki günlerde yıkacağız. Kaçak yapılara izin vermeyeceğiz. Havada, karada yakaladığımız kaçak yapıları  vakit kaybetmeden yıkacağız” dedi.

Evet, drone’lu takip ilk meyvesini Yıldırım’da verdi.

Burada önemli olan kaçak yapıların tespit edilmesi.

Nitekim drone, yaklaşık 30-40 dakikalık bir uçuşla söz konusu bölgedeki kaçak yapıları tespit edebiliyor.

Geçmişte kaçak yapılar, zabıta ekiplerinin çalışmaları ve vatandaşların ihbarıyla tespit edilirken, teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık havadan da kaçak binalara göz açtırılmıyor.

Kuşkusuz acil eylem planındaki maddelerin her biri kaçakla mücadelede etkin rol oynayacak ama galiba en çok havadan takip sonuç verecek.

 

Camiler depreme ne kadar dayanıklı?

 

Altınşehir‘deki bir caminin minaresinin vinçle yıkılmasına değinmiştim geçen hafta.

İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak konuyu araştırmış.

Dün konuştuk.

Söyledikleri önemliydi:

“Öncelikle söz konusu caminin yaşatma derneği yöneticileri kimse, tebrik ederiz, bir inşaat mühendisine rapor hazırlayacak kadar duyarlı oldukları için. Ancak bir cami minaresi için 50 metre yükseklik çok fazla. Ulucami’nin bile minareleri 44 metreyken, bir mahalle camisinin 50 metre yüksekliğinde minaresinin olması çok anlamsız. Ancak asıl önemli olan,  insanların kısa da olsa yoğun olarak bulundukları camilerin mutlaka projeli ve tekniğe uygun olması. Bu cami de mühendislik tekniğine uygun inşa edilseydi, minareleri 50 metre yüksekliğinde olmaz ve yıkılmasına gerek kalmazdı.”

Peki ne yapılması gerekir?

Mehmet Albayrak, tam da bu noktada müftülüklere çağrı yapıyor:

“Maalesef müftülükler, 3 kuruşluk proje parasından kaçınmak için ya artık geçerliliğini yitirmiş hazır projelere yöneliyorlar ya da hiç proje çizdirmeden inşaatı ustalara yaptırıyorlar. Bu, Bursa gibi deprem riski bulunan kentler için çok tehlikeli. Camilerin de diğer binalar gibi zemin etüdü yapılmalı, projesi olmalı ve denetlenmelidir. 1999 depremi Bursa’da pek fazla binaya hasar vermezken, Küçük Sanayi’deki cami hasar görmüştü. Daha sonra bu camimize güçlendirme yapıldı. 1999 gibi merkezi Bursa’dan uzak olan depremlerde bile camilerimiz etkileniyorsa, Bursa merkezli bir depremde neler olabileceğini siz düşünün.”

Mehmet Albayrak’ın tespitleri ve uyarıları son derece önemli.

Acaba Bursa’daki camilerin kaçı projeli, kaçı depreme dayanıklı?

Bursa Müftülüğü konuyla ilgili bilgilendirme yaparsa, bu köşeden paylaşacağım.

 

Bursa Devlet Tiyatrosu Keşanlı Ali Destanı ile perde diyecek

 

Eylül ayı yaklaşıyor ve Bursa Devlet Tiyatrosu’nda yeni sezon hazırlıkları başladı.

Açılış için sıkı bir oyun seçildiğini duydum:

Keşanlı Ali Destanı.

Haldun Taner‘in yazdığı oyun, ilk olarak 60’lı yıllarda Gülruz Suriri-Engin Cezzar tiyatrosunda sahnelendi.

Ben ilk kez 90’lı yılların başında televizyonda izlemiştim.

Son derece keyifli, prodüksiyonu zengin, müzikal bir oyun Keşanlı Ali Destanı.

Böylece ‘bin yıldır’ sahnelenen Bana Mastikayı Çalsana isimli bir diğer müzikal oyun sahnelenmeyecek yeni sezonda.

Oyunu Bora Özkula’nın yöneteceği, başrolünde ise Halil Balkanlar‘ın  oynayacağı söyleniyor.

Daha fazla yorumumuzu eylülde prömiyeri izledikten sonra yapalım.