Diyarbakırlı olup ya da Diyarbakır’da yaşamış veya bir şekilde yolu Diyarbakır‘a düşmüş olanlar, o alçak saldırının üzerinden yıllar geçmesine rağmen, Gaffar Okkan’ı unutmazlar.
Kah mendil satan sokak çocuklarına harçlık veren, kah sivil kıyafetle esnafı ziyaret eden, kah Diyarbakırspor‘un maçlarını trübünde izleyen, hasılı halkla iç içe olan bir emniyet müdürüydü Gaffar Okkan.
Okkan, sadece emniyet müdürlüğü yapmıyor, halkın gözündeki ceberrut devlet algısını da yerle bir ediyordu.
Onun döneminde faili meşhul cinayetler azalmış, JİTEM‘cilerin cirit atması önlenmiş, Hizbullah militanları adeta kapana sıkıştırılmıştı.
2001’de tetikçiliğini Hizbullah militanlarının yaptığı saldırıyla Diyarbakır’da Gaffar Okkan dönemi kapanmıştı.
10 binlerce Diyarbakırlı, Gaffar Okkan‘ı yalnız bırakmamıştı son yolculuğunda.
Ve bugün Diyarbakırlıların ev ve iş yerlerinde Gaffar Okkan‘ın fotoğrafı asılı durur.
Okkan‘ın ölümünden birkaç yıl sonra, kente Efkan Ala isimli bir vali atanır.
Batman’da reformcu vali olarak nam salmış, genç ve idealist, entellektüel derinliği olan, o günün şartlarında sıra dışı bir validir Efkan Ala.
Ala’nın, Batman’da yaptığı gibi halkla temas kurması zor olmaz.
Geçmiş valiler gibi konutuna hapsolmamış, halkla iç içe görev yapmış, kısa zamanda kendisini Diyarbakırlılara sevdirmişti.
2006 yılında öldürülen 14 PKK militanının bir bölümünün Diyarbakır’da defnedilmesinden sonra çıkan olaylar, kenti yangın yerine çevirdiğinde Efkan Ala’nın şu sözleri tarihe geçer:
“Camlar yerine konur, ancak can yerine konulabilir mi?”
Ala, Diyarbakır yıllarında çok önemli projelere imza atarak, “Susuz Köy Kalmayacak” kampanyasıyla, yüzlerce köy ve mezranın içme suyuna kavuşmasını sağlar.
Bir bakıma, devlet ve halk arasındaki köprüleri yeniden kuran Ala, ikinci Gaffar Okkan olarak anılır. Efkan Ala’nın Batman ve Diyarbakır‘daki görev yıllarıyla, AK Parti’nin Kürt sorununu demokratik yollarla çözme girişimine başladığı yıllar kesişir.
Ala, valilik yıllarının ardından başbakanlık müsteşarlığına getirilir.
‘Demokratik Açılım‘, ‘Milli Birlik’ projeleri ve son olarak ‘çözüm süreci’, hep Efkan Ala‘nın izlerini taşır.
Gelelim bugüne…
7 Haziran sonrası çözüm süreci buzdolabına saklandı ve artan PKK saldırılarına karşılık yeniden güvenlikçi politikalara dönüldü.
Doğu ve Güneydoğu‘da AK Parti oy kaybetti.
1 Kasım sandığından ne çıkacak, Doğu seçmenin tercihi bu kez nasıl olacak, buzdolabına saklanan çözüm sürecinin akibeti ne olacak, bunu bilmiyoruz.
Ancak, sorunun demokratik yollarla çözümünde rol oynayacak isimlerin başında Efkan Ala gibi, çözüm sürecinin mimarları geliyor.
Efkan Ala‘nın valilik ve müsteşarlık döneminde attığı demokratik adımları da, balık hafızalılar için hatırlattım.
Turizmde karamsar tablo
Türkiye genelinde de durum çok farkı değil ama Bursa özelinde, her geçen gün yeni bir turizm tesisi açılıyor.
Ne var ki istatistikler, tesis sayısıyla doğru orantılı olarak turist sayısının artmadığını hatta azaldığını gösteriyor.
Otellerin doluluk oranlarından ve acentelerin rezervasyonlarından, tablonun iç açıcı olmadığı anlaşılıyor.
Bu yıl, ekonomik şartlar ve Rusya‘daki kriz nedeniyle, özel bir durum yaşanmış olabilir.
Ancak, gelecek yıllar için de çok umutlu konuşmuyor turizmciler.
Vakit kaybetmeden, güçlü bir turizm politikası geliştirilemeli.
Bursa, Ankara’nın hantal bürokrasisinden bağımsız bir şekilde, kendi dinamikleriyle bunu başarabilecek güçte.
Milletin Cumhuriyet’i kutlu olsun
Mustafa Kemal Atatürk ve devrimci arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyet’in üzerinden 92 yıl geçmiş.
Sömürgeciliğe karşı Anadolu halklarının canını ortaya koyduğu savaş meydanlarından yükselen Cumhuriyet, bir asra yaklaşırken ne badireler atlatmış.
Karşı devrimcilerin kalkışmaları, iç isyanlar, mezhep çatışmaları, halen süren bölücü terörün yıkıcı faaliyetleri.
Cumhuriyet‘i yargı da vesayetine almaya çalışmış asker de.
Ancak, sadece Türk milletinin sadakati sayesinde dimdik ayakta Cumhuriyet.
Bir asra yakın milletin sahiplendiği Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.