Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Devlet adamı olmak

Haftanın röportajını Sabah’ın başarılı yazarı Tuba Kalçık yaptı.

Öyle ki Devlet eski Bakanı iş insanı Cavit Çağlar, Kalçık’a verdiği  röportajda önemli şeyler söylüyor.

Twitter’da trend topic olan röportajda Çağlar, S-400’ler nedeniyle gerilen ABD ile ilişkiler, Türkiye’nin Rusya politikası, Erdoğan ile Putin’in liderliği ve Bursaspor ile ilgili mesajlar veriyor.

Malum Çağlar, bir dönem ABD’de tutuklu kalmıştı.

ozdal1-133.jpgABD’li yetkililer Çağlar’dan, Türkiye aleyhine konuşup sığınma talep etmesini, ‘Türkiye’de özgürlük yok, devlet haklarımı elimden aldı, asimilasyona maruz kaldım ve bu yüzden de bankama el konuldu’ diye de açıklama yapmasını talep ediyor.

Bunun karşılığında da Çağlar’a özgürlüğünü vadediyorlar.

Yani ABD, Çağlar’dan özgürlüğüne karşı ülkesini satmasını istiyor.

Çağlar, o gün zor şartlar altında olsa da teklifi  tereddüt etmeden reddediyor ve Türkiye’ye iadesini istiyor.

Türkiye’ye iade edilmesi, daha sonra onlarca dava süreci, tüm davalardan beraat etmesi, Türkiye-Rusya ilişkilerinde arabuluculuk ve son tahlilde TMSF’ye olan borçlarını ödeyip devletle helalleşmesiyle bugünlere geliyor Çağlar.

ozdal2-172.jpgBugün kiminle konuşsak, Çağlar’ın Rusya ile Türkiye arasındaki arabulucu rolünden sitayişle bahsediyor. 

Yani Çağlar’ın devlet adamlığından, milli duruşundan, yurtseverliğinden övgüyle söz ediyor.

Şimdi bir an Çağlar’ın ABD’deki hücresinde özgürlük biletini içeren teklifi kabul etmiş olduğunu düşünelim.

Doğrusu kolay bir karar da değil.

Öyle ya, karanlık bir hücreye tıkılıyorsunuz, ülkenize iade edildiğinizde sizi hangi günlerin beklediğini bilmiyorsunuz ve dünyanın süper gücünün  yetkilileri karşınıza dikilip kısa zamanda sizi özgürlüğünüze kavuşturacak bir teklif yapıyor.

Tıpkı Reza Zarrab’a veya aynen Hakan Atilla’ya yaptıkları gibi.

O günün çetin şartlarında Çağlar’ın, Zerrab gibi ABD’lilerin teklifini kabul ettiğini düşünelim.

Tarih, Cavit Çağlar’ı bambaşka bir insan olarak yazacaktı.

O halde devlet adamı olmak zor ve her yiğidin harcı olmayan bir iştir.

 

30 Ağustos’a özel hazırlık

 

ozdal3-141.jpgCHP İl Başkanlığı’nda 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili hazırlıklara bu yıl çok erken başlandı.

Dahası,  bu yılki 30 Ağustos kutlamalarına özel bir hazırlık yapılıyor.

CHP’li ilçe belediyelerinin kutlamalarından bağımsız olarak CHP İl Başkanlığı da kapsamlı bir etkinlik programı hazırlıyor.

CHP İl Başkanlığı, ilçe belediyelerinin kutlamalarına katılacak olsa da, ayrı bir programla 30 Ağustos’u kutlayacak.

İl Başkanı Hüseyin Akkuş, henüz nasıl bir kutlama yapacaklarını netleştirmediklerini ve çok sayıda öneriyi değerlendirdiklerini söylüyor.

Ancak Akkuş, etkinliğin içeriği ne olursa olsun, bu yıl 30 Ağustos’u çok daha görkemli kutlayacaklarını belirtiyor. 

 

Ezber bozan gezi

 

ozdal4-059.jpgİyi Parti İl Başkanlığı’nın organizasyonuyla, Genel Başkan Meral Akşener ve 12 milletvekilinden oluşan partili grup, Yunanistan’ın Gümilcine ve Bulgaristan’ın Mestanlı kentlerini ziyaret etti.

Gezinin amacı, Dr. Sadık Ahmet’i ölüm yıldönümünde anmak.

Bahadır’ın gönderdiği Akşener’in konuşma metnini okudum ve fotoğraflara baktım.

2 cümleyle geziyi yorumlayayım:

-İlk kez AK Parti dışında bir muhalefet partisinin Batı Trakya ve Balkanlara böylesine kapsamlı bir gezi düzenlediğini görüyoruz. -Komşudaki Türk azınlık, siyasi parti ayırımı yapmaksızın, kendisine dokunan kim varsa kapısını açıyor.

 

 Arap turistler

 

Pazar günü Odunluk’taki yüksek katlı binaların olduğu bölgeyi geziyorum.

Kafeler, restoranlar, AVM’ler, her yerde Arap turistler var.

O bölgede işletmesi olan arkadaşım söyledi, Araplar pahalı konutlardan hatırı sayılır miktarda satın alıyormuş.

Kendisi de, “İç piyasa çok sıkıntılı,  Araplar olmasaydı biz de iş yapamazdık” dedi.

Zengin Araplar, bölgenin kalitesini düşürmemiş, aksine renk katmış.

Arkadaşımın dükkanında otururken tanık oldum, oldukça kibar konuşuyorlar, hiçbir aykırı hareketleri yok, epey de yüklü alışverişler yapıyorlardı.

Suriye meselesi üzerinden Arap düşmanlığı yapanlar, işin bu tarafını görmüyor/görmezden geliyor.

İşin kötüsü, Arap düşmanlığı biraz daha körüklenirse, Bursa önemli bir gayrimenkul ve turizm gelirinden de olacak.

Nitekim Avrupalı turist güney kentlerini tercih ederken, Bursa’yı Araplar tercih ediyor.

 

İsraf

 

İsraf ile ilgili yazım üzerine Ekrem Hayri Peker isimli okuyucumdan bir ileti geldi.

Konuya farklı bir boyuttan yaklaşan Peker, bakın ne öneriyor:

“İsraf sadece vatandaşın dikkatiyle önlenemez. Sistem gerekir. Bir örnek vereyim. Ülkemizde en az 20 bin markette sebze ve meyve satılıyor. Bu marketlerin bir bölümünde klimalı ortam yok. Bu nedenle, sebze ve meyvelerin yarısı israf oluyor. Bu israf önlenmedikçe de sebze ve meyve fiyatları düşmez. Hem ürünler  yetmez, hem de bu firelerin maliyeti fiyatlara eklendiği için fiyatlar yükselir. Maalesef olayın bu yanına bakan yok.”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X