Gerçekten insanın inanası gelmiyor.
Orta büyüklükteki bir depremde tek bir bina yıkılmadı, tek bir baz istasyonu hasar görmedi, tek bir insan ölmedi ve yaralanmadı ancak bizim anlı şanlı GSM şirketleri yerle yeksan oldu.
Ben Avea kullanıyorum.
Yazımı yazdığım şu dakikalarda, yani depremin üzerinden 30 saati aşkın süre geçmesine rağmen, kimseyi arayamıyor, hiç kimse de bana ulaşamıyordu.
Elektronik posta kutuma, Türk Telekom’dan bir açıklama geldi.
Bakın neler söylüyorlar:
“Değerli basın mensubu, daha iyi hizmet vermek için teknoloji altyapımızı yenileme çalışmaları devam ederken, 26.09.2019 saat 14.00’te İstanbul’da 5,8 şiddetinde bir deprem meydana gelmiştir. Yaşanan deprem sonrasında sesli aramalardaki trafik yoğunluğu nedeniyle mobil iletişimde aksaklık yaşanmıştır. Teknoloji ekibimizin titiz çalışmaları sonucu abonelerimiz normal hizmetlerini almaya başladılar. Sorun sadece mobil iletişimi olumsuz etkilemiş olup sabit ses, geniş bant ve fiber altyapı hizmetlerimizde bir sorun oluşmamıştır. Yaşanan iletişim kesintisinden etkilenen tüm abonelerimizden tekrar özür dileriz. Süreç içerisinde gösterdiği hoşgörü ve sabırla bize destek veren tüm abonelerimize teşekkür ederiz.”
Evlere şenlik açıklamanın neresinden tutsanız elinizde kalır.
Bir diğer ifadeyle özrü kabahatinden beter bir açıklama olmuş.
Bir kere iddia ettikleri gibi deprem sonrasında sesli aramalarda trafik yoğunluğu nedeniyle mobil iletişimde aksaklık yaşanmadı, resmen sistem çöktü.
Ayrıca “Teknoloji ekiplerimizin titiz çalışmaları sonucu abonelerimiz normal hizmet almaya başladı” iddiası da doğru değil.
Çünkü ben bu satırları yazarken hala telefonumu kullanamıyorum 100 binlerce Avea abonesi gibi.
Ayrıca müşterileri ne ilgilendirir, sabit ses, geniş bant ve fiber alt yapı hizmetlerinde bir sorun oluşmaması.
Aboneler için önemli olan, telefonlarını kullanabilmeleridir.
Özür dilemişler bir de…
Kusura bakmayın ama tüm bu yaşananlardan dolayı özür dileseniz ne çıkar.
“Süreç içerisinde gösterdiği hoşgörü ve sabırla bize destek veren tüm abonelerimize teşekkür ederiz” sözleriniz de sizi bağlar.
Hiçbir abonenin yaşadıkları kabustan dolayı sizi hoşgördüğü yok, milletin sabrı da taştı ama belli ki kabullenmek istemiyorsunuz.
5,8’lik deprem, en fazla ihtiyaç duyduğumuz dönemde teknolojimizin ne kadar yetersiz olduğunu gösteriyor.
Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerine bakın, istisnasız tümü teknolojileriyle ilerlemiş, zenginleşmiş, refah seviyelerini artırmış.
Bizim teknolojinin ne düzeyde olduğunu ise sadece 5,8’lik deprem ortaya çıkardı.
10 GB’lık özür
10 binlerce abonesini 2 gün boyunca mağdur eden Türk Telekom, sosyal medyada dalga dalga yayılan tepkileri görünce, 2. kez özür diledi ve internet paketi hediye edeceğini ilan etti.
2 ay boyunca 5 GB, toplamda 10 GB’lık internet paketini ücretsiz vereceklermiş.
Neden?
Çünkü 10 binlerce Türk Telekom müşterisi aboneliklerini iptal edecek.
Şirket, abonelerinden gelecek bu büyük darbeyi önlemek için çareyi internet hediye etmekte bulmuş.
Ben bunun işe yaracağını düşünmüyorum.
Çünkü büyük bir güven kaybına uğradılar ve bedava internet paketleriyle vaziyeti düzeltemezler.
Aslında Türk Telekom’un teknik alt yapısının son derece yetersiz olduğunu, İstanbul’daki depremden önce de biliyorduk.
Çünkü birçok yerde ya çekmiyor ya da çok zayıf çekiyor hatları.
İnternetleri ise sürekli kesiliyor.
Öyle anlaşılıyor ki miadı doldu Türk Telekom’un.
Dev (!) toplanma bölgesi
Tabelada bölge denildiğinde bakmayın, bir deprem anında halkın toplanacağı yer olarak belirlenmiş ama olsa olsa bir nokta burası.
Daha doğrusu bir duvar dibi.
Yıldırım’daki bu toplanma noktasına siz 5 metrekare deyin, ben 10 metrekare…
Bu fotoğraf, yetkililerin depremi ne kadar ciddiye aldığının resmidir.
Kent Konseyi depremi konuşmalı
İstanbul merkezli 5,8 büyüklüğündeki deprem, bir kez daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu gösterdi.
Yine de Tanrı bizi seviyor olacak ki 1999’dan bu yana Marmara’da küçük ve orta büyüklükte depremler meydana geliyor.
Bursalılar ise hem İstanbul hem de Bursa merkezli büyük bir depremin tehdidi altında.
Yerel kamuoyu, konuyu sürekli gündemde tutmalı.
Bunun ilk adımını Bursa Kent Konseyi atabilir ve geniş kapsamlı bir ‘deprem’ toplantısı düzenleyebilir.