Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Darbeci Yurdakul Akkuş onlarca komutanın hayatını karartmış!

15 Temmuz gecesi İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş, kendisine sıkı yönetim komutanlığı yetkisi verildiğini hatırlatarak, Bursa Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanı Seyfullah Saldık‘a toplantı yapacağını söylemişti.

Saldık, Akkuş‘u kovunca, darbeci komutan yanındaki 12 askerle Osmangazi Jandarma Komutanlığı’na gitmiş ve burada gözaltına alınmıştı.

Ancak, 31 Temmuz 2014 yılında Bursa‘ya atanan Yurdakul Akkuş’un görev  döneminin, onlarca mağduru olduğu ortaya çıktı.

Bu mağdurların bazılarının söylediklerini alt satırlarda okuyacaksınız.

Ayrıca Akkuş‘un uygulamaları, darbenin  aylar önce planlandığı izlenimi veriyor.

Bir de dün Bursa Garnizon ve Jandarma Bölge Komutanı Seyfullah Saldık da, emekliye ayrıldı.

Saldık‘ın emekli edilmesi sürpriz olarak görülebilir.

Öyle ya, darbeyi önleyen paşa, neden emekli edilsin ki?

Ancak TSK‘dan istifa etmeye zorlanmış Akkuş mağduru askerlerin ifadeleri, Saltık‘ın emekliliğe ayrılmasının şifreleri de olabilir.


 

“BİAT ETMEDİĞİM İÇİN EMEKLİLİĞE ZORLANDIM”

 

Dün, 2012 yılında İl Jandarma Komutanlığı’na atanmış olan astsubay Murat Akyüz, gazeteye gelerek, tüm bildiklerini anlattı.

Akyüz’ün anlatıkları kan donduracak cinsten:

“2012 yılında İl Jandarma Komutanlığı‘na atandım. Çeşitli birimlerde çalıştıktan sonra, son olarak Bursa Cezaevi’ne atandım. Bizim zamanımızda, 2 mahkum firar etti. Bu olaydan sonra dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş‘un dayanılmaz tacizleri başladı. Arkadaşlarımızın yanında, bize hakaret etti, firari mahkumlardan rüşvet aldığımızı ima etti. Bununla yetinmeyip, Mustafakemalpaşa’ya tayinimi çıkardı ve lojmandan çıkmak zorunda bıraktı beni. Resmen beni emekliye zorladı. Akkuş‘u şikayet edecektim ancak rütbelilerin şikayeti bile dikkate alınmamışken, benim şikayetimden de bir sonuç çıkmazdı. Bu nedenle, istifamı verip 44 yaşında meslekten ayrıldım. Eğer, Yurdakul Akkuş‘a biat edip, elini öpseydim, belki ben de bugün vatan haini konumuna düşecektim.”

Murat Akyüz, dün Cumhuriyet Başsavcılığı‘na giderek, darbeci Akkuş hakkında suç duyurusunda bulundu.

Mesleğe geri dönmek istemiyor ancak Yurdakul Akkuş’tan şikayetçi.

 

“TEHDİT EDİLDİM HAKARETLERE UĞRADIM”

 

Gürsu eski Bölge Komutanı Kurmay Yüzbaşı Hacı Şakir Duran…

O da Akkuş‘un mağdurlarından.

Uzman çavuşluktan, astsubaylığa, astsubaylıktan subaylığa yükselmiş, 2 üniversite mezunu, yüksek lisans yapmış başarılı bir asker.

Doğu ve Güneydoğu‘da, terör örgütüne karşı kahramanca savaşmış, Lice’de Diyarbakır Komando Taburu’nun kurucularından…

Tek talihisizliği Yurdakul Akkuş zamanında görev yapması.

Hacı Şakir Duran‘la telefonda görüştüm.

Duran şunları söyledi:

Yurdakul Akkuş‘tan ilk darbeyi ben yedim. Gürsu Jandarma Bölük Komutanlığı‘na 2013 yılında atandım. 2014 yılında Bursa‘ya atanan Akkuş’un sıkıntılı bir komutan olduğunu duyunca, Tunceli’de onunla aynı dönemde görev yapan devre arkadaşımla konuşup, Akkuş‘la ilgili bilgi almaya çalıştım. Meğer, konuştuğum devre arkadaşım Yurdakul Akkuş’un has adamıymış. Hemen onu sorduğumu yetiştirmiş Akkuş‘a. O günden sonra, Akkuş bana mobbing uyguladı. Önce yanıma, bir başçavuş verdi ve o başçavuş benimle ilgili yalan, yanlış istihbaratlar verdi. Daha sonra, diğer askerlerin yanında beni tehdit etti, aşağıladı, hakaretler yağdırdı. Şube müdürlerinin yanında bana bağırdı. 6 ay boyunca 5 ayrı suçtan savunmamı istedi. Daha sonra Bursa Cezaevi Komutanı görevinden alınınca, beni cezaevi komutanı yapmak istedi. Amacı, daha çok baskı yapıp, beni yıldırıp emekli etmekti. İlk önce cezaevi komutanlığı teklifini reddettim ve Jandarma Genel Komutanlığı‘na dilekçe yazıp, tüm bu olanları anlatarak tayin istedim. Sonra 10 günlük izne çıktım ve Jandarma Genel Komutanlığı Tayinlerden Sorumlu Şube Müdürü Süleyman Karaca‘yla bizzat görüşüp, durumu anlattım. Karaca bana, ‘Ben Yurdakul Akkuş’u tanırım, sen onunla çalışamazsan hiç kimseyle çalışamazsın‘ deyip, talebimi reddetti. (Süleyman Karaca, 15 Temmuz gecesi, Jandarma Genel Komutanlığı’na saldırıp, yaralanan darbeci komutandır) İzinden döndükten sonra, Akkuş‘un tacizleri devam edince, istifa edip, emekliliğe ayrılmak zorunda kaldım.”

Emekli Yüzbaşı Hacı Salih Duran, 45 yaşında mesleğinin zirvesinde darbeci bir komutanın tacizleri nedeniyle istifa etmek durumdan kaldı.

Şimdi Samsun’da özel bir şirkette çalışıyor.

15 Temmuz’dan sonra, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılığı‘na verdiği dilekçelerle Akkuş’tan şikayetçi oldu.

Yani Akkuş’la ilgili açılan davalara müdahil oldu.

Ayrıca Duran, mağdur olduğunu söyleyerek, mesleğine geri dönmek istiyor.

 

“SAVUNMAM ALINMADAN AÇIĞA ALINDIM”

 

Cemalettin Yılmaz…

Cezaevi eski Komutanı…

O da astsubaylıktan subaylığa terfi etmiş, başarılı bir TSK mensubuydu.

Darbeci Akkuş‘la, tanıştığı günden bu yana hayatı zehrolmuş.

Bahçedeki güller budanmadığı için hakarete uğramış, içtima sırasında hava değişiminde olan personelin ismi aklında olmadığı için azarlanmış ve sudan bahanelerle yıldırılmış.

2 mahkum cezaevinden firar edince, Akkuş tarafından en ağır hakaretlere maruz bırakılarak görevden alınmış.

Üstelik konuyla ilgili araştırma yapan İdari Tahkikat Heyeti, ifadesine bile başvurmadan Yılmaz’ı görevden almış.

O da diğerleri gibi, darbeci askeri şikayet etmiş ancak dün konuştuğum Yılmaz, şikayet dilekçesinin yerine ulaşmadan yırtıldığını söyledi.

Çaresiz istifa etmek zorunda kalmış.

23 yıl TSK‘ya hizmet eden Yılmaz, 41 yaşında istifa etmek zorunda kalmış.

Yılmaz, yaşamını Gemlik‘te sürdürüyor.

O da Akkuş‘tan şikayetçi.

Onun da talebi mesleğe geri dönmek.

 

ATAMA YETKİSİNİ USULSÜZCE ELİNE ALDI!

 

Değerli okurlar şimdi yazacaklarım, çok daha önemli.

Çünkü Yurdakul Akkuş’un, göreve geldiği günden bu yana darbe hazırlığı içinde olduğunu gösteren bir gelişmeden söz edeceğim.

Olayın aktörlerinden üstteğmen, görev başında olduğu için ismini yazmayacağım.

Söz konusu üsteğmen, Akkuş döneminde, tayinlerden sorumlu şube müdürü.

Akkuş, diğerlerine yaptığı gibi bu üstteğmene de, içtimada garip emirler vermekten, hafta sonları sebepsiz yere göreve çağırmaya varıncaya kadar, psikolojik baskılar uyguluyor.

İl içi atama dönemi gelince de, üsteğmenin atama yetkisini hukuksuz bir şekilde elinden alıyor ve “Artık atama işine sen karışmayacaksın” diyor.

Üstteğmen itiraz edip, “Atamaları siz yapamazsınız. Bu benim yetkim dahilinde” dese de fayda etmiyor.

Üstteğmen, askeri savcılıklara, Jandarma Genel Komutanlığı ve Jandarma Bölge Komutanlığı’na Akkuş’u şikayet ediyor.

Ancak hiçbirinden sonuç çıkmıyor.

Hatta dün emekli edilen Jandarma Bölge Komutanı Seyfullah Saldık, şikayet dilekçesine karşılık, “Atama yetkinizin elinizden alınması, usule uygundur. İddialarınız mesnetsizdir” şeklinde bir resmi yazı gönderiyor üstteğmene.

Ancak İl Jandarma Komutanlığı Karargah Sorumluluk Yönergesi‘ne göre, il içi tayinlerini ilgili şube müdürünün yapması gereklidir.

Buna rağmen, hiçbir yere derdini anlatamıyor üstteğmen.

Akkuş, atama yetkisini eline aldıktan sonra, sayısız usulsüz atama yaparak, kendi kadrosunu oluşturmaya çalışıyor.

Daha sonra üstteğmenin il dışına tayinini çıkartırıyor Akkuş.

Ancak Akkuş, üstteğmenin peşini bırakmıyor ve çok sayıda dava açarak, tacizlerine devam ediyor.

İdari tahkikat başlatan Akkuş, Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuyor ve Jandarma Genel Komutanlığı‘na da şikayet ediyor üstteğmeni.

Üstteğmen, halen Bursa dışında bir yerde görev yapıyor.

 

DARBECİNİN ÇOCUKLARINDAN PARA ALDIĞI İÇİN BAŞI DERDE GİREN ASKER

 

Son anlatacağım hikaye, görev başında bulunan bir askeri personelin başına geliyor.

Bu askeri personelin Akkuş’un gazabına uğraması, görev yaptığı karakolda, darbeci komutanın çocuklarının kantinden yaptıkları alışverişten para istemesiyle başlıyor.

Akkuş, “Vay sen misin çocuklarımdan para isteyen asker” diyerek, askeri personelle uğraşmaya başlıyor.

Ayrıca, Uludağ’da görev yapan askeri personel, ruhsatsız çalışan bir otelle ilgili tutanak düzenliyor.

Bu olaydan sonra da Yurdakul Akkuş ve adamları, askeri personele yapmadıklarını bırakmıyorlar.

Nitekim söz konusu tutanağın, zabıtaya gitmesini engelliyorlar.

Sonunda da başka bir kente tayin ettiriyorlar askeri personeli.

Bahsettiğim askeri personel, şimdi Güneydoğu‘da görev yapıyor.

 

DARBEYİ AYLAR ÖNCE PLANLAMIŞ

 

15 Temmuz’da, Türkiye genelinde gözaltına alınan ilk darbecinin Yurdakul Akkuş olduğunu ve darbeci komutanın çantasından atama listesi çıktığını biliyoruz.

Yani Akkuş, darbecilerin en önemli isimlerinden biri.

Bu nedenle, mağdur komutanların söylediklerinden de anlaşılacağı üzere, Akkuş darbe hazırlıklarına 1 yıl önceden başlamış.

Kilit noktalara kendisi gibi darbeci askerleri yerleştirmek için, atama yetkisini eline almış.

Defalarca şikayet edilmesine rağmen, “Bozacının şahidi, şıracı misali” hakkında hiçbir soruşturma açılmamış, tek bir işleme maruz kalmamış.

Çünkü, 15 Temmuz’dan bu yana açığa alınanların önemli bölümü jandarma komutanlarıydı.

Ayrıca, Fethullahçı Terör Örgütü‘nün en fazla etkili olduğu birim askeri savcılıklardı.

Ve hükümet de ilk iş olarak askeri savcıların tamamını açığa almıştı.

Yurdakul Akkuş isimli darbeciyi de hiç kuşkusuz FETÖ’cü askeri savcılar koruyordu.

Akkuş mağdurlarıyla konuşup, söylediklerini paylaştım.

Ancak Murat Akyüz, Bursa‘da Akkuş tarafından psikolojik baskıya uğrayan onlarca kişinin daha olduğunu söyledi.

Bunlardan bazıları, kendileri gibi istifa etmiş bazılarının da tayini çıkmış.

Yazık, yazık, yazık…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X