AK Parti ve MHP liderleri, belediye başkan adayları ve yöneticileri,  meydanlarda, salonlarda, kahvelerde, yoksul sofralarında, fabrikalarda, batıda ve doğuda, kentte ve kırda, hasılı seçmenin olduğu her yerde artık şunu sıklıkla dile getiriyorlar:

“CHP, İYİ Parti ve hatta Saadet Partisi, terör örgütünün uzantısı HDP ile kol kola. HDP bir çok seçim bölgesinde aday çıkarmayarak ittifakı  tescilledi. ”

İYİ Parti ve Saadet Partisi bir kenara, özellikle CHP ile HDP’nin ittifak yaptığı propagandası toplumun belli kesimi tarafından benimsendi.

Elimde bir veri yok ama konuştuğum birçok kişinin ölçü olduğunu düşünüyorum.

Yıllar önce Ankara’da bindiğim taksinin şoförüyle konuşuyoruz.

Hangi partiye oy vereceğini sorduğum taksi şoförünün cevabı:

“Yıllardır CHP’ye oy verdim ama bu seçimde asla Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceğim.”

Neden?

“CHP, HDP ile ittifak yapıyor.”

İktidar partisinin, ana muhalefet partisini, toplumun hassas olduğu ‘terör’ üzerinden vurmaya çalışmasını, kazanma üzerine kurgulanan Türk siyaseti için doğal kabul edelim.

Ancak CHP’lilerin, bir terör örgütüyle yan yana gösterilmesi çabasına karşın, bu kadar savunmasız, bu kadar edilgen, bu kadar sessiz olması doğal mı?

Bu konuyu CHP’li üst düzey bir isimle konuştum, sürekli savunmada olmalarını ve AK Parti’nin çözüm sürecini seçmene neden hatırlatmadıklarını sordum.

Cevap çok ilginç geldi bana:

“Biz aslında çözüm sürecinde neler yaşandığını ve HDP ile yan yana olmadığımızı seçmene anlatmak istiyoruz ama CHP içinde Kürt sorununa duyarlı milletvekilleri buna tepki gösteriyorlar.”

Konuştuğum CHP’linin sözlerinden, bazı milletvekillerinin baskısı ve Doğu ile Güneydoğu Anadolu’daki seçmeni kaybetmemek için, iktidardan gelen salvolara karşı edilgen oldukları  anlaşılıyor.

Ancak garip olan şu ki, CHP’liler ağzıyla kuş tutsa zaten bu bölgelerden oy alamıyor.

 

Aktaş’ın Bozbey’e yüklenmesi

 

AK Parti Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, dün bu köşede çıkan açıklamaları dahil, gün geçtikçe söylemlerini sertleştiriyor.

Bunun tesadüf olmadığını, bir seçim taktiği olduğunu söylemek için siyaset bilimci olmaya gerek yok.

Peki sakin mizacıyla tanınan Aktaş neden eleştiri dozunu yükseltti?

Gerçi başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere AK Partili yönetici ve adayların çoğu CHP’li rakiplerine karşı eleştirel bir dil kullanıyorlar bu seçimde ama Bursa’nın daha özel bir yeri var.

Evet Bozbey,CHP ve İYİ Parti’nin Büyükşehir Belediye başkan adayı ancak AK Partili seçmenin de oyunu alabilecek bir siyasetçi olarak tanınıyor.

Bunun en büyük kanıtı Nilüfer seçim sonuçları.

Nitekim AK Parti genel seçimlerde Nilüfer’de birinci parti çıkarken, yerel seçimlerde Bozbey hep açık ara seçimleri kazandı.

Bu da Nilüfer’de yaşayan AK Partili seçmenin bir bölümünün yerel seçimde CHP’ye, dahası Bozbey’e kaydığını gösteriyor.

Bozbey bugün Büyükşehir Belediye adayı.

Bursa genelinde de aynı durum söz konusu olduğuna göre Aktaş, ses getirici çıkışlarla aslında tabanını konsolide etmeye çalışıyor.

Daha geniş bir ifadeyle Aktaş, milliyetçi-muhafazakar seçmene mesaj veriyor.

 

 Erkan Aydın’ın Kent Meydanı projesi

 

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar‘ın, seçilmesi halinde yeni dönemine damga vuracak projesi Kent Meydanı hiç kuşkusuz.

Rakibi CHP’li Erkan Aydın da o bölgeye yepyeni bir meydan yapmaktan söz ediyor.

Zaten bölgede çok ciddi kamulaştırmalar yapıldığı için, kim seçilirse seçilsin meydan yapma dışında bir seçeneği kalmadı.

Peki Aydın’ın meydan projesi nasıl?

İçinde yapılaşmanın az olduğu Kültürpark veya Botanik Park benzeri, yeşil alan ağırlıklı bir meydandan söz ediyor Aydın.

Yani Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar‘ın projesine benzer.

Bu arada Dündar, Kent Meydanı konulu bir basın toplantısıyla bugün gazetecilerin karşısına çıkıyor.