Flipboard
Önce sıcak gelişmeden başlayalım… CHP Osmangazi adayı Aydın Keleşoğlu geç saatlerde çekildi. Dünkü yazımda, CHP’de delege olamayan eski milletvekili ve yöneticileri yazmıştım.
Ancak eksik bir listeydi. Bugün epey bir isim listesi daha edindim.
Mesela bir zamanların genel başkan yardımcısı, geçen dönemin eski Milletvekili ve PM üyesi Sena Kaleli de delege seçilememiş.
Uzun yıllar il başkanlığı yapmış, MYK üyeliği ve milletvekilliği gibi görevlerde bulunmuş Abdullah Özer de delege olamayanlardan.
Eski Milletvekili Yahya Şimşek, Uludağ Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, eski İlçe Başkanı Recep Tek ve Osmangazi adayı Aydın Keleşoğlu da delege değil CHP’de…
MYK eski Üyesi eski Vekil Kemal Demirel’i de unutmayalım.
Gelelim CHP’deki diğer sıcak gelişmeye.
Yarın Osmangazi kongresi var.
Ve aday sayısı 2’ye düştü.
Nitekim dün gece Recep Tek, adaşı Recep Çohan’ın lehine adaylıktan çekildi.
Girizgahta da belirttiğim gibi Aydın Keleşoğlu adaylıktan çekildi. Ve böylece CHP’de aday sayısı 2’ye düştü. Recep Çohan ve İsmet Karaca.
Gelelim bugünkü Nilüfer kongresine…
Mehmet Turan Tansal’ın ilçe başkanlığına yakın olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bir diğer aday da Dr. Orhan Sevinç Cura...
Önceki gün arayarak, hem kendisini tanıttı hem de kongreyi alması durumunda neler yapacaklarını anlattı Cura…
Öncelikle gençlerden ve kadınlardan oluşan bir ekip kurduklarını anlattı, şeffaf olduklarını vurguladı ve koltuk sevdalısı olmadıklarını belirtti.
Nitekim “2017’de görevi genç bir kardeşime bırakacağım” diyecek kadar da açık bir taahhüt verdi Cura.
Başbakan’ın arkadaşı bir Bursa Milletvekili…
AK Parti Bursa Milletvekili Cemalettin Kani Torun‘la bugüne kadar sohbet etmemiştik.
Önceki gün OLAY Medya‘yı ziyaretinde, kendisini uzun uzun dinledik.
Bursa Erkek Lisesi mezunu olan Torun, Hacettepe Tıp Fakültesi‘ni bitirmiş.
1986’da Alacahırka Sağlık Ocağı‘nda görev yaptıktan sonra kendi isteğiyle Doğu‘ya tayin olmuş ve Mardin Nusaybin’de görev yapmış.
Daha sonra yurtdışına çıkmış ve çıkış o çıkış…
2011 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu‘nun, “Somali’de sana ihtiyacımız var” sözü üzerine, Torun‘un hayatında yeni bir sayfa açılmış.
İç savaşın en yoğun yaşandığı yıllarda Cemalettin Kani Torun, Türkiye’nin Mogadişu Büyükelçisi olarak bu ülkede 3 yıl görev yapmış.
Başbakan olduktan sonra da Davutoğlu‘nun baş danışmanlığına atanan Torun, 7 Haziran seçimlerinde de yine Davutoğlu’nun isteğiyle Bursa milletvekili seçildi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile dostlukları üniversite yıllarına dayanıyormuş.
Ayrıca Davutoğlu‘nun eşiyle Torun‘un eşi hem meslektaş hem de arkadaşmış.
Cemalettin Kani Torun’un hikayesi kısaca böyle.
Dışarıdan bakıldığında bir hayli sakin duran Torun, kitaplarla arası son derece iyi olan, dış politikaya hakim ve entellektüel birikime sahip bir siyasetçi izlenimi verdi bana.
Rusya’nın ithalat ambargosunu sordum Torun‘a.
Nitekim özellikle Bursalı çiftçiler bu durumdan olumsuz etkileniyorlar.
“Farklı pazarlar bulmalıyız” diyen Torun, Afrika’yı işaret etti.
Afrika’nın iyi bir pazar olduğunu düşünen Torun, özellikle Somali’de Türklerin çok sevildiğini anlattı.
Hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Somali‘de milli kahraman olarak görüldüğünü söyledi.
Hatırlayın Erdoğan, sanatçı ve işadamlarından oluşan Türk heyetiyle birlikte Somali’ye çıkarma yapmıştı.
İşte o gün bugündür Somali ile Türkiye arasında sağlam bir dostluk köprüsü kuruldu.
Başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin Somali’ye giremediklerini anlatan Torun, Türkiye‘nin ise 2011 yılından itibaren bu ülkenin inşasında çok önemli katkıları olduğunu kaydetti.
Torun’un sözünü ettiği dış ticaret açılımını BTSO yönetimi de yapmaya çalışıyor.
Üyelerini farklı ülkelerin fuarlarına götüren BTSO yönetimi, yeni pazar arayışında.
Ve Rusya krizi de gösterdi ki Türk girişimcisi, alternatif pazarlar bulmalı.
3 Aralık gelmiş ne fayda…
3 Aralık Dünya Engelliler Günü‘nü geride bıraktık.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, nüfusun yaklaşık yüzde 10‘u engelli.
Bursa ve dünyada da benzer istatistikler söz konusu.
Yani 10 kişiden biri engelli.
Engellilerin ailelerini de sayarsak, sorunun ne denli büyük olduğunu anlayabiliriz.
Ancak, böylesine büyük bir sorunla karşı karşıya olmamıza rağmen, toplumda engelli yokmuş gibi davranıyoruz.
Kuşkusuz biz gazeteciler de engellilerin sorunlarına duyarlı değiliz.
Yılda bir sefer yasak savma kabilinde engellilerin sorunlarını ya gündeme getiriyoruz ya da onu bile yapmıyoruz.
Yasalar, mevzuatlar, uygulamalar ise işin cabası.
Engellilere iktisadi hayatta yer vermiyor, siyasette şans tanımıyoruz.
Engelli otoparklarını işgal eden de engelli kaldırımlarına araçlarını yanaştıranlar da yine bizleriz.
Galiba gerçek engelli olan bizleriz.
Fiziksel engeller aşılır ancak zihinlerdeki engelleri aşmak kolay olmuyor.
