Önceki gün CHP‘de sessiz sedasız bir istifa yaşandı.
CHP Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Nihat Balkan, Yıldırım İlçe Başkanlığı‘na sunduğu dilekçeyle, CHP‘den istifa etti.
Böylece CHP’nin Osmangazi Meclisi‘ndeki sandalye sayısı 12′ye düştü.
Balkan‘ın Yıldırım ilçesine üye olmasına rağmen, Osmangazi‘den meclis üyesi seçilmesi, başlı başına bir yazı konusu ama konu istifa olduğu için, geçelim.
Ve gelelim Balkan‘ın istifa nedenine…
Balkan, işlerinin yoğunluğunu göstererek istifa ettiğini ayrıca belediye meclis üyeliğinden de istifa etmeyi düşündüğünü söyledi.
CHP Osmangazi İlçe Başkanı Recep Çohan ise Balkan‘ın istifasıyla ilgili bakın neler söyledi:
“Nihat Balkan, zaten Meclis toplantılarına pek katılmıyordu. Ancak aramızda bir sorun yoktu. Kendisiyle görüştüğümde, bana da hiçbir gerekçe sunmadı. Neden istifa etti bilmiyoruz.“
Nihat Balkan‘ın istifasıyla, partili olmayanların tepeden inme yöntemlerle listelere yazılmasının, böyle durumlara yol açtığı bir kez daha gün yüzüne çıktı.
Geçen dönemde de partinin kapısından dahi girmemiş 2 üye, Büyükşehir Meclis üyeliğinden istifa ederek, CHP‘nin 2 sandalyesini eksiltmişti.
CHP‘lilerin bu istifalardan ders çıkarıp, meclis üyesi seçerken, kılı kırk yarmaları gerekir.
Aksi durumda, yeni Nihat Balkanlar CHP’den eksik olmaz.
Önseçim olmazsa ne olur?
CHP İl Başkanı Zafer Yıldız, 2 gün önce, partisinin 72 aday adayının yer aldığı listeyi İl Seçim Kurulu‘na teslim etti.
Yani Yıldız, Bursa milletvekili aday listesinin önseçimle belirleneceğini resmen bildirdi.
Ancak bu gelişme, hukuken Bursa‘ya kontenjan aday gelmesine engel değil.
Son dakikaya, yani 29 Mart’a kadar, kağıt üzerinde herşey değişebilir.
Parti Meclisi bir karar alıp, İl Seçim Kurulu’na, 1 veya 2 sırayı boş bırakmasını isteyebilir.
Tabii, tüm bunlar, hukuken mümkün.
Gelin, siyasi olarak mümkün mü, ona bakalım.
Bir başka ifadeyle kontenjan gelirse, neler yaşanabilir, fikir yürütelim.
Bursa örgütleri ayağa kalkabilir.
Genel Merkez’in itibarı zedelenebilir.
Aday adayları, “Biz önseçim yapılacağı için para yatırdık” deyip, paralarını geri isteyebilir.
Aday adaylarından bazıları veya alayı geri çekilebilir.
Kontenjan adayına veya adaylarına karşı tepki oluşabilir.
Yakın geçmişten bir örnek:
Resmi bir karar olmamasına rağmen, CHP Eskişehir örgütü önseçim beklentisine girer.
Ancak Parti Meclisi, aralarında Eskişehir’in de olduğu 30 ilde merkez yoklaması kararı alır.
Bu kararla, Eskişehir örgütü ayağa kalkar.
‘Adam yerine konulmadık sesleri’, parti binalarından halen yükselmekte.
Eskişehir‘de önseçim kararı alınmamasına rağmen, merkez yoklaması kararına bunca tepki varken, Bursa‘ya kontenjan gelmesi halinde, olacakları varın siz düşünün.
Biri etkili sendikacı diğeri etkili kadın siyasetçi
Başında bulunduğu sendikayı, bir türlü yetkili yapamadı ama “Yetkili değiliz ama etkiliyiz” sözleriyle, uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek bir cümle sarfetti.
Doğrusu haksız da sayılmazdı Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker.
Nitekim, Bursa‘daki okul müdürü ve yönetici atamalarında, milli eğitim müdürlerinden bile daha etkindi.
Öyle ki müdür ve yönetici olmak isteyenler, Milli Eğitim Müdürlüğü’nden değil Numan Şeker’den torpil arıyorlardı.
Bu nedenle Şeker için, son yılların en etkili sendikacısı ifadesini rahatlıkla kullanabilirim.
“Muhalefetteyken, iktidar nasıl olunur?” konulu bir tez yazılacaksa, Numan Şeker, biçilmiş kaftan olur.
Tüm bunları neden hatırlatıyorum?
Malum Numan Şeker, AK Parti‘den aday adayı.
Listeye girer mi bilmem ancak eğitimde muazzam bir AK Parti kadrolaşmasına gittiği için, bu partinin ona bir vefa borcu olduğunu düşünüyorum.
Ancak Şeker‘in faaliyetleri sadece eğitim alanında değildi.
İnsan hakları alanında da yoğun bir çalışma yürüttü.
Son dönemdeyse, DOSAB Termik Santralı’na karşı dik bir duruş sergileyerek, çevre duyarlılığını gösterdi.
AKP’nin bir diğer aday adayı da Setenay Yüksel Olguner…
Cemalattin Torun yönetiminde, yıldızı parlayan yönetim kurulu üyelerinden biriydi Olguner.
AKP’nin güçlü kadın aday adaylarından biri.