24 Haziran yaklaşırken liste yarışı da kızışıyor. CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş, 17 ilçe başkanından milletvekili görmek istediği aday adaylarını bir kağıda yazıp vermelerini istemişti.

 İlçe başkanları eğilimlerini ortaya koyan isimleri Akkuş’a verdi. Akkuş da Ankara’nın yolunu tuttu ve Parti Sözcüsü  Bülent Tezcan’a zarfları teslim edip görüşlerini paylaştı. CHP’de krize yol açan gelişme tam da burada başlıyor.

Öyle ki parti kulislerinde Akkuş’un, aday adaylarından Güner Aklan ve İsmet Karaca’ya defans yaptığı, bu 2 isim konusunda olumsuz bir bilgi paylaşımı yaptığı veya Karaca ile  Aklan’ın isimlerini Tezcan’a hiç vermediği iddia ediliyor.

Bu iddiaları hem Akkuş’a, hem Aklan’a hem de Karaca’ya sordum. Akkuş, 48 aday adayına eşit mesafede olduğunu belirterek, iddiaları yalanladı.

Ancak “Ben de iddiaları duyuyorum” diyen Aklan şunları söyledi: “İlçe başkanlarının, listelerinin ilk 3 sırasına örgütten gelen isimleri yazdığını biliyorum.

Ankara’nın ilçe başkanlarının eğilimini önemseyeceğini düşünüyorum. Ben de örgütün içinden gelen bir aday adayıyım. Eskiden Ankara’ya giderken Mezitler’de üye formları yakılırdı bugün ise sanırım milletvekili aday adaylarının isimleri çiziliyor.

Akkuş’un isimlerimizi vermediğini ben de dışarıdan duyuyorum.

Eğer böyle bir şey varsa bunun altında kalır.”  Peki Karaca ne diyor? Karaca, Akkuş’un ismini çizdiği konusunda bir bilgiye sahip olmadığını ancak süreci iyi götüremediğini belirttti:  “İl Başkanı’nın ilçe başkanlarını eğilimlerini Ankara’ya sağlıklı bir şekilde taşımadığı konusundaki iddiaları ben de duydum.

Ayrıca 4 milletvekilini listeye yazılması konusundaki görüşü de doğru değildi. Akkuş’un mevcut milletvekilleriyle ilgili açıklaması, aday adaylığı başvuru sayısını düşürdü.  

Özellikle İyi Parti’ye geçen Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Erkan Aydın’ın yeniden yazılması konusundaki ısrarı doğru değildi. Partiye bir dinamizm gerekiyor. Bunun için de listelerde yer açılması gerekir” dedi.

3 ismin söyledikleri bu şekilde. Akkuş’un Ankara’da nasıl bir görüş verdiğini bilmiyoruz ancak Karaca ve Aklan’ın tepkisini çektiğini biliyoruz artık.

Baykal da aday  

Malum CHP’de 48 aday adayı başvuru yaptı. Kimi örgütten, kimi akademik odalardan kimi de sivil toplum örgütlerinden…

Millevekilliği için yola çıkan isimlerden biri de Deniz Baykal. Bu Baykal, o Baykal değil elbette.

Eski genel başkan Deniz Baykal da aday ancak Antalya’dan. Ben Bursalı Deniz Baykal’dan söz ediyorum. Aslında Bursalı Deniz Baykal ile eski genel başkan Deniz Baykal’ın isim benzerliği tamamen tesadüf. Nitekim Bursalı Deniz Baykal’ın ismi, Deniz Gezmiş’ten dolayı konulmuş. Gelelim Baykal’ın adaylığına…

Haziran 2015 seçimlerinde önseçimle 11. sıradan seçilen Baykal, Kasım 2015’te 10. sıraya yazıldı ve propraganda çalışmalarına katıldı. Nilüfer’de bir dönem belediye meclis üyeliği yapan Baykal, Artvin kökenli bir aday adayı.

Kendisini sosyal demokrat olarak tanımlamasına rağmen, mesleki ve siyasi duruşu nedeniyle sağ seçmenden de oy olabileceğini düşünüyor. Ve adaylık gerekçesini de, “CHP’nin Meclis’te ve siyasi arenada daha etkili siyaset yapmasını sağlamak adına partinin temel kuramlarını içselleştirmiş ve çözümlerini bilen kadrolarla yarınlarımıza yaşanabilir Türkiye bırakmak adına adayım” diyerek ortaya koyuyor.  

Bu kampanyaya şapka çıkarılır  

Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, öyle bir etkinliğe imza attı ki, belki de tüm sorunlarımızın ana nedeni olan okuma-ma alışkanlığımız karşısında müthiş bir farkındalık yarattı.

İlçe stadyumunda  10 bin öğrenciyle aynı anda kitap okuyarak, Türkiye’ye örnek oldu. Tabii bu etkinliğin arka planında, 5 aydır sürdürülen ‘Başkanımla Okuyorum’ kampanyası var.

Stadyumdaki etkinlik, kampanyanın taçlanmış hali. Amaç, genç jenerasyona okuma yazma alışkanlığı edindirmek. Özkan “Bugün burada bir kıvılcım yaktık.

Bu kıvılcım büyüyecek ve ülkemizi geleceğe taşıyacak” demiş. Tebrikler Özkan, tebrikler Karacabey Belediyesi.

Meral Akşener’e oy vereceğini söyleyen CHP’li…  

Muharrem İnce aday olana kadar, çevremdeki birçok CHP’li İyi Parti’ye oy vereceğini söylüyordu.

Geçmiş yazılarımda da İyi Parti’nin AK Partililerden çok CHP’li seçmenden oy alacağını yazmıştım.

İnce’nin sahaya inmesiyle CHP seçmeninin konsolide edildiğine dair bir görüş olsa da İyi Parti’ye oy verecek CHP’lilerin sayısı hiç de az değil.

Hatta bazıları bunu ilan etmekten geri durmuyor. Bunlardan biri de Mehmet Ersoy. Anavatan Partisi Nilüfer eski İlçe Başkanı Ersoy’a CHP rozetini Tolga Çandar takmıştı yıllar önce.

 Bir dönem adı CHP’nin Nilüfer ilçe başkanlığı için de geçen Ersoy, bu seçimde Muharrem İnce’ye değil, Meral Akşener’e oy vereceğini söylüyor.

“Muharrem İnce’yi tanıyorum ancak ikinci turda Erdoğan karşısında   Meral Akşener’in şansı daha fazla olduğu için oyumu Akşener’e vereceğim” diyen Ersoy’un bu sözleri bakalım CHP’de nasıl yankı bulacak?

Karabıyık’tan Arı’ya istifa çağrısı    

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık, sakin yapısı ve uzlaşmacı siyaset tarzıyla tanınır.

Ancak dün epey tepkiliydi Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tayyar Arı’ya. Karabıyık, Arı’yı katıldığı televizyon programlarında Kılıçdaroğlu’nu küçük düşürmek ve iktidar propagandası yapmakla eleştiriyor.  

Mesela son programında, “Yüzde 51’in çok üzerinde oy alacağız” sözlerine hayli tepkiliydi Karabıyık. Arı’ya, “Siz iktidar temsilci misiniz yoksa bilim insanı mısınız?” sorusunu yönelten Karabıyık, dün konuyu YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a ve  Rektör Yusuf Ulcay’a da taşımış, Arı’nın  istifa edip siyasete katılması gerektiğini söylemiş. Karabıyık bununla da yetinmeyip, bugün Meclis’te bir basın açıklaması yapacak.