Pazar günü CHP’liler için önemli bir gün.
İlk kez, hakim nezaretinde ve tüm üyelerin katılabileceği seçimle, milletvekili aday listelerini belirleyecekler nitekim.
Uzun zamandır, aday adayları yollarda.
Kah Büyükorhan’dalar, kah Kestel‘deler, kah Osmangazi‘de, kah Karacabey, Mustafakemalpaşa ve Nilüfer‘deler.
Kimlerin listeye gireceğini, kimlerin ilk 18’e seçilemeyeceğini, kimlerin örgütte gücü olduğunu, kimlerin de partide gücü varmış gibi algı yarattığını hep birlikte göreceğiz.
Ancak bu yarışa, kaybedenler ve kazananlar gözüyle bakmamak lazım.
Nitekim yola çıkan herkes, uzun soluklu siyaset maratonunda engin deneyimler elde ettiler.
Bu deneyimleri, gelecekte, mutlaka önlerini açacaktır.
Önseçim sayesinde CHP‘de ilk kez kavga sesleri yükselmiyor.
Ufak, tefek gerginlikler veya küçük çaplı kavgalar duymuyor değiliz.
Ancak bu, 72 aday adayının sahaya çıktığı bir süreçte, yarışın tuzu biberi.
Meselenin özü, şu olsa gerek:
CHP’liler dayatmadan hoşlanmıyor ve tercihlerini en demokratik platformlarda, özgürce kullanmak istiyorlar.
İşte, bu kadar açık bir gerçek ortadayken, aday adaylarının anahtar listeler yapması, beyhude bir çaba değil mi?
Dahası, anahtar listeler, sahiplerinin başına iş açabilir.
Hangi CHP‘liyle konuşsam, üyelerin, anahtar listeleri yırtıp atacağını veya umursamayacağını söylüyor.
Çünkü üyeler, anahtar listeyi, iradelerine ipotek olarak görüyorlar.
O halde, açık veya kapalı her türlü ittifak, pazar gecesi seçim sandığına gömülebilir.
Şener Öztürk umutlu
Temayül, anket, mülakat derken AK Parti’de kapılar kapandı ve listeler şekillenmeye başlıyor.
Rivayetler muhtelif.
Ancak bir gerçek var ki, çok sayıda isim elendi ve üst komisyon, ince eleyip sık dokuyor.
Dünkü ziyaretçilerimizden biri de AK Parti aday adayı Şener Öztürk oldu.
Öztürk, aday adayı olan bürokratlardan iddialı bir isim.
Sivil toplum örgütleri temsilcileriyle, aylar önce temas etmiş ve aday adaylığı açıklamasında onları yanına almıştı.
Sohbetimizde, sivil toplum örgütleriyle yapılan seçimle ilgili memnuniyetini dile getirdi.
Bir de, Maliye alanında edindiği birikimlerini Meclis‘e taşımaktan söz etti.
Ayrıca Öztürk, istifa ettikten sonra, eski görevinde bir boşluk bırakmadığını da hatırlattı.
Yani, istişare bakımından da adaylığında bir dezavantaj olmadığını dile getirdi.
Vergide adalet
Ali Ekber Kartum, vergi konusunda sarsıcı analizler yapan CHP‘nin mali müşavir aday adayı.
Vergi sisteminin değişmesi gerektiğini söylerken, sosyal adalet kavramını merkeze alıyor.
“Türkiye’deki verginin yüzde 70’ini, milli gelirin yüzde 30’unu elinde bulunduran kesim öderken, yüzde 30’unu, milli gelirin yüzde 70’ine sahip kesim ödüyor. Oysa bunun tam tersi olması gerekiyor. Gelişmiş demokrasilerde bu oran tam tersidir. Vergide adaleti sağlayamıyorsanız, ülkede adaleti sağlamayazsınız” diyen Kartum, kimsenin itiraz edemeyeceği şeyler söylüyor.
Zafer Karakılıç ise, MHP’nin genç aday adaylarından biri.
Yerel siyasetin yakın takipçileri Karakılıç ismini hatırlayacaktır.
30 Mart’ta MHP‘nin Osmangazi adayı olan Karakılıç, sürpriz bir şekilde adaylıktan çekilmiş ve yerine Necati Özensoy aday olmuştu.
Sonuç, malum.
Karakılıç, bu kez de milletvekilliği yolunda.
Üniter devletten söz ediyor, özgürlüklerin kısıtlanmasına vurgu yapıyor.
“Ekonomiyi bir şekilde toparlarsınız ancak toprak kaybının ve bölünmenin telafisi yok” diyor.
Eşi Esra Karakılıç‘la adaylık yoluna çıkan Zafer Karakılıç, ülkü ocakları geleneğinde yoğrulmuş bir MHP‘li.